Sığınmacı kadınların ortak hikayeleri

Zehra FIRAT / Tuğba GÜZELBAĞ

Savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyeli kadınlar... İstanbul’un çeşitli semtlerinde çadırlarda ya da tek göz odalı evlerde yaşamaya çalışan kadınlar... Kış geliyor, havalar soğuyor ve Suriye’li kadınlar hala sığınacak bir yer arıyor. Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi’ne sığınan kadınlar ise cemevi bahçesindeki çadırlarda kalıyor. Yanlarına gittik. Birilerin yanlarında olduğunu bilmeye o kadar ihtiyaçları var ki... Bize döktüler içlerini.

20 YILLIK ÖMRE NE SIĞABİLİR?
25 gün önce doğum yapan Sümeyye bu kadınlardan biri. 20 yaşında ama beş çocuğu var. Şaşırdınız değil mi siz de? Daha 13 yaşındayken evlendirilmiş Sümeyye. “Bizim orda kızlar 12-13 yaşında evlendirilirler, çalışmazlar, evlenene kadar ailesi, evlendikten sonra da kocası bakar” diyor. Kendisi gibi pek çok kadının da yaşamını özetliyor aslında. 25 günlük kızına çadırda bakmak zorunda kalan Sümeyye, bebeği Zeyno’nun altını değiştirirken “Benim yaşadıklarımı kızımın yaşamasını istemiyorum, onu küçük yaşta asla evlendirmeyeceğim”diyor. Annesini muhaliflerin kaçırdığını söyleyen Sümeyye, “8 aydır annemden haber alamıyoruz. Kaçtık çünkü korkuyoruz. Halbuki herkes kendi memleketine yakışır” diye devam ediyor.
35 yaşındaki Fatma’nın da 3 çocuğu var, şimdi de 6 aylık hamile. Eğer kalacak bir yer bulamazlarsa onun doğumu da Sümeyye’ninki gibi burada gerçekleşecek. “Kadın olan hamileliğin zorluğunu bilir, nesini anlatayım. Çadırda kalıyoruz, kış geldi, hava soğudu ne yapacağımızı bilmiyorum, gidecek yerimiz yok” diye paylaşıyor bizimle yaşadıklarını.

ASMİN “GÖKYÜZÜNE” BAKMAK İSTİYOR
24 yaşındaki Asmin’in gökyüzü anlamına geliyor ama gökyüzüne baktığı anlar bile o kadar sayılı ki... “Bizim ailede diğerleri gibi küçük yaşta evlendirmezler” diyor. 21 yaş diğer kadınları düşününce çok da küçük sayılmıyor tabi. Böyle anlatıyor yaşadıklarını; “ Biz Halep’te yaşıyorduk. Evimize bomba attılar, eşimin babası o sırada öldü. Eşimde ayağından yaralandı, ayağında hala 3 tane platin var. Canımızı zor kurtardık, savaşın ortasından kaçtık geldik.” Hükümetin halkı kurtarmaya çalıştığını fakat başarılı olamadıklarını söyleyen Asmin “Sonuçta ortada bir savaş var, biz savaş yokken gayet iyi yaşıyorduk, Esad’tan bir şikayetimiz yoktu yani. Ama şuan hiçbir tarafa güvenmiyoruz” diyor. Asmin, “Türkiye’ye gelmekten başka bir şansımız yoktu, Türk halkı bize yardım ediyor ama Başbakan Erdoğan’a güvenmiyoruz. Madem Esad’a kardeşim diyor, o zaman niye teröristlere destek veriyor?​” diye soruyor. Kadınların savaş istemediklerini söyleyen Asmin, “Analar hain olmaz. Biz çocuklarımız için barış istiyoruz” diyor. Emine Erdoğan’a da seslenen Asmin, “Erdoğan’nın eşi de bir ana değil mi, bu savaşa nasıl göz yumuyor? Niye bunun için bir şey yapmıyor, onun da yüreği yanmıyor mu?​” diyerek bu savaşı anaların durdurabileceğini söylüyor.