ADÜ bedenine sahip çıkacak

Yunus Naci Emek

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) öğrencileri Aydın’da artan taciz, tecavüz, şiddet olaylarının ardından, yaşanan sıkıntılara karşı birlikte mücadele etme kararıyla bir araya geldi. Sokak tiyatrolarıyla, fotoğraf sergileriyle, halkı bilgilendirme kararı aldı. Biz de onların mücadelelerine destek olmak amacıyla tiyatro provalarına konuk olduk.
Tiyatro kadınların yaşamış olduğu taciz, tecavüz, baskı, şiddet, aile içi ilişkiler ve küçük yaşta evlendirmeleri konu ediniyor. Daha önceden tiyatro yapmış olan ve tiyatro ekibiyle ilgilenen Zeynep Demir’le konuşuyoruz. ‘ADÜ Bedenine Sahip Çıkıyor’ grubununun amacını sorduğumuzda; “Biz insanları bilinçlendirmeyi amaçlayan bir grup genciz. Amacımız, bedenimize dokunulmasını engellemek ve bu konuda söz sahibinin yalnızca kendimiz olduğunu göstermek. Yapılan suçların göz ardı edilmesine, mağdurların susturulmasına engel olmak.” şeklinde cevap veriyor. Tiyatro ekibiyle yapacakları sokak tiyatrosunda kadın sorunlarını nasıl anlatacaklarını değerlendiyor bize. Tiyatronun, insana insanı, insanca anlatmak olduğunu ve insanları bilinçlendirmek için tiyatroyu kullanmak istediklerini söylüyor. İlk oyunları bir genç kadının hikayesini anlatıyor.

SADECE KADINLAR YOK

Bu grupta sadece kadınlar yer almıyor. İçinde erkek arkadaşlar da bulunuyor ve çalışmalara katılıyor. Birlikte güçlü olduklarını gösteriyorlar bizlere. Ömer Fahrettin Karaca ile sohbete devam ediyoruz. Bir erkek olarak grupta olma nedenini soruyoruz. “Benim bu grupta olmamım sebebi bir kız kardeşim ve annemin olması. Sonuç olarak onlar da toplumun kadın bireyleri. Herkes kız kardeşini ve annesini korur, kollar, kıskanır. Bu kadınlı erkekli herkesi ilgilendiren bir konu.” diyor.
Ömer Fahretin’e ADÜ’de, Aydın’da ve ülkemizde yaşanan kadın sorunları üzerine bir erkek olarak nasıl baktığını sorduğumuzda; “Tabi ülkemizde erken yaşta evlendirme, görücü usulü evlendirmelerin çok olduğunu biliyorum.
Kadının erkek çocuk doğurmadığı için dışlandığını, ekonomik bağımsızlığı olmadığı için kocasına bağlandığını, bunları hepimiz biliyoruz. Söylememiz bile boş. Bu sorunları aşmak için ilk önce insan olmak lazım.” cevabını alıyoruz. Erkeğin kadını dövmesini acizlik olarak niteleyen Karaca, bunun dışarıda egosunu tatmin edemeyen erkeğin egosunu yükseltmesi olduğunu belirtti.

CEZALAR CAYDIRICI OLMALI

Bu suçların işlenmesi durumunda verilen cezaların caydırıcı olması gerektiğini vurgulayan Karaca, böylece bu olaylarda azalma olabilir dedi. Kadının ekonomik özgürlüğünü eline aldığı koşullarda işlerin daha da yolunda gideceği tespitinde bulundu.
Lafı biraz uzatıyoruz ama şu an ülkemizde ve Aydın’da bu sohbetimizi gerçekleştirirken bile kadınlar tecavüze, tacize, baskı ve şiddet görmeye devam ediyor.
ADÜ Bedenine Sahip Çıkıyor grubuna ve tiyatro ekibine teşekkür ediyoruz. Mücadelelerini ortaklaştırdıkları böyle bir dönemde kendilerini
kutluyoruz.

SESSİZ KALMAK YERİNE MÜCADELE  ETMEK

Oyunda tacize, tecavüze, aile baskısına uğrayan bir kadın rolünü canlandıran Berfin Ateş’leyiz. Berfin’e Aydın’da ve ülkemizde yaşanan kadın sorunları hakkında neler düşündüğünü soruyoruz. “Aydın’da ve ülkemizde sokakta dolaşmak bile kadınlar için sorun haline gelmişken, bizler güven içinde herhangi bir saatte sokakta dolaşamıyorken, ben burada bir sorun yok diyemem. Kadın olmak bile suç artık. Herhangi bir hareketimiz yaptırıma sebep kabul ediliyor. Bu konular gerçekten önemli ve eğitim verilmesi gereken konular.” diyerek yaşanan sorunlara tepkisini gösteriyor. Bu sorunların çözüme ulaşması için neler yapılabileceğini soruyoruz. Yapılanlara kaşı sessiz kalınmaması gerektiğini, kadınların birlikte mücadele ettiklerinde daha güçlü olduklarını gösterdiklerini vurguluyor.

Adnan Menderes Üniversitesi Aydın