10 Kasım 2013 19:03

Gözde Meydan
Serhat Sevinç


Üniversiteler açılalı neredeyse iki ay oluyor. Türlü zorluklardan geçip de iyi kötü bir üniversiteyi kazanan, istemediği bir bölümü tercih etmek zorunda kalan ya da hedefine ulaşmanın huzuruyla üniversite yollarına düşenler var aramızda. Üniversitenin kapısından içeri hangi koşullarla girersek girelim, karşılaşılan sorunlar ortak.Yani iş üniversiteyi kazanmakla da bitmiyor, ulaşımıydı, kalacak yeriydi, kitaplarıydı derken üniversiteli olmanın nasıl bir ayrıcalığı olduğunu anlamak mümkün değil. Hele bir de Kocaeli Üniversitesi’nde hazırlık okuyorsanız. Bitmeyen yemekhane kuyrukları, ulaşımın pahalılığı, yurt fiyatları ve daha bir sürü sorun hazırlık öğrencilerinin gündeminde.
Çalışma Ekonomisi bölümü öğrencisi Cenk Apaydın üniversiteye ilk geldiğinde trafikle karşılaşmış. Kayıttan sonra hemen kalacak yer aramaya başlamışlar. Ayda 650-700 TL masrafı oluyor. Ailesine çok yük olmamak için hafta sonları günlüğü 20 liraya garsonluk yapıyor. Kendi ihtiyaçlarını bu şekilde karşılamaya çalışıyor.

YEMEKTEN SOĞUMAK

Elektronik Haberleşme bölümü öğrencisi Mahmut Alpaslan  Mardin’den gelmiş. Buraya geldiğinde tanıdığı olmadığı için kalacak yer bulmakta epey zorlanmış. Şimdi cemaat evinde kalıyor. 5 kardeşler ve ailede tek okuyan o. Yemekhane sırasından muzdarip. “İnsanı yemekten soğutuyor” diyor.
Görsel İletişim bölümü öğrencisi Zeynep Bahar en çok yemek sırasından dertli. Ulaşım da cabası diyor. Önce Sanayiden merkeze, oradan da tekrar binip okula geliyor. Okullar açılmadan önce ulaşıma yapılan zamdan habersizmiş.
Deniz İşletmeleri bölümü öğrencisi Rahşan Koç’un en büyük sıkıntısı yemekhane sırası. Yemekleri beğeniyor ama sıra canını sıkıyor. Sırada çok bekleyince yemeği geç alıyor ve derse de geç girmek zorunda kalıyor. Ulaşımla ilgili de diyecekleri var. Otobüsler çok küçük ve içine çok sayıda öğrenci bindiriliyor. Bütün öğrencilerin bu konuda tepkili olduğunu düşünüyor. Sorunun bir nebze de olsa çözümü için önerisi; otobüslerin büyütülmesi veya otobüs seferlerinin sıklaştırılması.

DERS 90 DK YEMEK SIRASINDA BEKLEMEK 40 DK, MAĞDURİYET PAHA BİÇİLEMEZ

Mühendislik öğrencisi Hüseyin Pekgöz yemekhane sırasından ziyade verilen 40 dakika sürenin yetersizliğinden şikayetçi. “İkinci öğretimlerin dersleri 16.00’da başlıyor ve bütün dersler blok, ders verilen molada 40dk. Biz 40 dakikada sıra mı bekleyelim yemek mi yiyelim, 90 dakikalık dersten çıktıktan sonra oturup kafamızı mı dinleyelim?​” diye soruyor.
Taylan Barışık ise yemek sırasının çok uzun olmasından kaynaklı sona kalan dona kalır deyiminin somut halini yaşadıklarını anlatıyor;
“30 dakika beklemekten şikayetçiyiz tabi . Bazı arkadaşlarımız yemek bile yiyemiyorlar . Sıra beklemekten itiş - kakış halindeyiz . Herkes birbirini ezercesine yemeğini alma derdinde. 2 dakika önce yemek yemek için dersten erken çıkmak istiyoruz. Bu da dersi verimsiz kılıyor. Ayrıca yemekhanemizin içi de çok soğuk. Hal böyle olunca çok sıra bekliyoruz ve yemekleri de soğuk yemek zorunda kalıyoruz .”

YEMEK BİTTİ!

Siyaset Bilimi öğrencisi Neslihan Gümüş’ün yemekhane konusunda çok yarası var. Bazen yemek bulamadığı oluyor. Yetkiliden bazen sadece; “Yemek bitti” cümlesini duyuyor ya da “Çorba bitti” cümlesini. Gerçekten gülünç bir durum diyor. Bir de ilk zamanlarda açılacağı söylenen ama açılmayan kütüphaneyi soruyor. Merakla kütüphanenin açılışını bekliyor.

ÇARE TABUREDE

Yemek sırasının uzunluğunu; “Sıra uzun olduğu için sondan başa gelene kadar ‘İstanbul’dan Kocaeli’ye gelebilirsiniz şeklinde yorumluyor Siyaset Bilimi bölümü öğrencisi Dilan Şah. Sıra uzun olduğu için yemeği genelde soğuk alıyor. Okula servisle gelip gitmesine rağmen ulaşımda sorun yaşıyor. Serviste yer kapıp rahat gidebilmek için koştura koştura gidiyor. Ayakta kalan arkadaşları oluyormuş. Servis yönetimi onlar için çözümü ortaya tabure koymakta bulmuş.

Kocaeli Üniversitesi

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et