18 Kasım 2013 20:40

Enver DELİBAŞ
Eren ERGİNE
Yusuf BAL

Uyuşturucu madde kullanımının arttığına dair bir bilgi vermek artık hiç kimse için şaşırtıcı değil. İçişleri Bakanlığı’na bağlı Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) tarafından 2011 yılında 25 ilde 20 bin kişiye uygulanan anketin sonuçlarına göre Türkiye’de 15-64 yaş grubunda bağımlılık yapıcı maddenin en az bir kere denenme oranı yüzde 2,7. Bu oran erkeklerde yüzde 3,1, kadınlarda ise yüzde 2,2. Uyuşturucu madde kullanımı 15-34 yaş arası genç yetişkinlerde daha yüksek. Uyuşturucu nedeniyle tedavi görenlerin sayısının her geçen gün artığına dikkat çeken TUBİM’in raporuna göre ilk kez tedaviye başvuranların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 12 arttı. Tedavi görenlerin yüzde 57’si işsiz iken yüzde 3’ü de öğrenci.
İstanbul, uyuşturucu trafiğinin dünyadaki en önemli merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Uyuşturucu tacirlerine dönük operasyonlar, yılda birkaç kez açıklanan şatafatlı baskınlar, sorunun çözümüne ilişkin güven vermiyor. İşsizlik ve yoksulluk artarken sportif-kültürel alanlar daralıyor ve gençlik büyük kitleler halinde uyuşturucu bataklığına çekiliyor.
İstanbul Kent Eki’mizi planlarken; muhalif kimliğiyle tanınmalarına karşın son günlerde adı sık sık uyuşturucu olaylarıyla anılmaya başlanan Gülsuyu, Gazi ve Esenyurt’a mercek tuttuk.

UYUŞTURDUĞUNA ‘MADDE’, UYUŞTURAMADIĞINA KURŞUN!
Uyuşturucu kentsel dönüşümün hedefinde yer alan Maltepe'nin özellikle emekçi mahallelerinde oldukça yaygın. Bu mahallelerden Gülsuyu’da her köşe başında "torbacı" diye tabir edilen satıcılar görmek mümkün. Ve herkesin dilinde “Polis bunlardan haberdar ama bir şey yapmıyor” sözü var. Uyuşturucu satıcılarının kazançlarını artırdığını, bellerine silah takıp esnafı haraca bağladığını anlatan mahalleliler, uyuşturucuya bölgedeki muhalif geleneğe son verilmesi ve kentsel dönüşümün hayata geçirilmesi için özellikle göz yumulduğu görüşünde. “Bizim gördüğümüzü polis vali görmüyor mu?​” diyen mahalleliler, bu soruna karşı kendileri harekete geçti. Yan yana gelerek uyuşturucu çetelerini ve devletin destekler tutumunu teşhir eden mahalleliler, gençleri de geleceklerine sahih çıkmaya çağırıyor. Uyuşturucu çetelerinin bu çalışmaya karşılığı ise silahlı saldırılar oldu. Saldırılarda 1 genç yaşamını yitirirken, 20'den fazla kişi de yaralandı. Mahalledekiler bu durum için şöyle diyor; “Çetelerle devrimcilerin birbirini kırması devletin işine geliyor.” Ve bugün Gülsuyu’nda bir araya gelen halk güçleri devletin bu oyununu boşa çıkarmak ve çeteleri mahalleden söküp etmek için birleşiyor.

GAZİ’DE İLKÖĞRETİME KADAR DÜŞTÜ
Gazi Mahallesinde iköğretim okullarında harçlıklarıyla uyuşturucu alan ya da uyuşturucu almak için hırsızlık yapan çocuklar var. Gençlerin çoğu işsiz. AMATEM ise uyuşturucuyu bırakmaya yardım konusunda yetersiz. Mahalleliler uyuşturucunun bilinçli bir şekilde yaygınlaştırıldığı, yerel yöneticilerin uyuşturucuya bulaşan gençleri kurtarmak için bir şey yapmadığı görüşünde. Çünkü mahalle Alevi, Kürt yoğunluğu ve muhalif kimliğiyle dikkat çekiyor ve mahalleli yöneticilerin çoktan Gazi’yi gözden çıkardığını söylüyor. Buna kanıt olarak da AKP’li Eyüp ve Sultangazi ilçeleri içinde barların açılmasına tek izin verilen yerin Gazi Mahallesi olmasını gösteriyor. Mahallede kime sorsanız aynı cevabı alıyorsunuz: “Devrimciler için helikopterli gece operasyonları yapılıyor ama çeteler elini kolunu sallayarak dolaşıyor.” Halk, gençlerin gidebilecekleri kültür merkezlerinin kurulmasını, merkezi eğitim kurslarının yaygınlaştırılmasını, film ve belgesel gösterimi gibi sanatsal faaliyetlerin hayata geçirilmesini istiyor.

ESENYURT
'BU SORUNU İMAM MI ÇÖZECEK?'
Esenyurt'un mahallelerinde gençler üçe ayrılmış durumda. Uyuşturucu kullanmayanlar, esrar, bonzai tipi uyuşturucu kullananlar ve eroin kullananlar. En tehlikelisi olarak eroini görüyorlar. Esrar kullananlar bile eroin kullananlarla mücadele ediyor. Çoğu genç arkadaşlarının gözlerinin önünde eridiğini söylüyor.

POLİS SES ÇIKARMIYOR
Abisi uyuşturucu kullanan bir genç yaşananları tüm çıplakığıyla anlatıyor:
" Hastaneye götürdük 12 gün sonra tekrar başladı. Eşi de kullanıyor. 4 yaşında çocukları var. En kötüsü de eroin kullanıyorlar. Suboksan diye bir ilaç var. Suboksanı da eroin satanlar satıyor. Ama olmadı bırakamadılar. Polisler de uyuşturucu kullanımının farkında. Abimin polislerle arası iyi. Bazen göstermelik alıyorlar sonra geri bırakıyorlar. Polis normal sıradan bir vatandaşı çevirip sorguya tutuyor. Ama mahallemizde uyuşturucu kullananlarla, satanların yerini bilmesine rağmen ses çıkarmıyor.”

SİLAH ALDIM VURAYIM DEDİM
“Abim ve yengem çalışmıyor. Evinde satmadığı eşya kalmadı. Para olmayınca hırsızlık başlıyor. Bu olayların çözülmesi için her şeyi göze aldım. Bir ara abimle yengemi öldüreyim dedim vazgeçtim. Sonra silah buldum. Esenyurt’taki tüm torbacıları teker teker vurayım, dedim olmadı. En son mahallemizde bu işleri organize eden kişinin evini buldum. Yaklaşık üç saat satırla kapısında bekledim çıkmadı. Çıksaydı onu öldürecektim. Günlük geliri 6000 lira civarında, 300-400 kişiye uyuşturucu veriyor. Nasıl mücadele edeceğimizi bilmiyoruz."

1 MAYIS'TA YAPMADIKLARINI BIRAKMADILAR AMA...
Başka bir genç polisin tutumuna dikkat çekiyor:
“1 Mayıs’a gittiğinde gözaltına alındım. Polislerin bize yapmadığı şey kalmadı. Ama burada gençler herkesin gözü önünde eriyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Bana bile sorsalar kimin nereden uyuşturucu getirdiğini kime sattığını kimlerin sattığını yerlerinin neresi olduğunu söylerim ama öyle bir dertleri yok. Sokakta küçük çocuklar dahi satıcılık yapıyor, bunları herkes biliyor."  
GİTMEDİĞİMİZ TÜRBE KALMADI
Başka bir genç şunları söylüyor:
“AMATEM'e gidiyoruz. Yedi ay sonrasına gün veriyorlar. Geçen eroin kullanan birisiyle kavga ettim. Abisi geldi. ‘Sana ne!’ dedi. Kardeşini zehirleyecek kadar gözü dönmüş. Kullanılan kimyasal insan vücudunu mahvediyor. Annemiz babamız gece gündüz dua ediyor. Kurtulabilmek için gitmediğimiz türbe, hoca kalmadı. Ama nafile."

UYUŞTURUCUYA DEĞİL HABERE SORGU
Esenyurt’ta uyuşturucuyu karşı muhtar ve derneklerin başlattığı bir kampanya var. Devlet yetkilileri ise bu kampanyayı desteklemek yerine karalıyor. Emniyet yetkilileri bu çalışmaları yapanları Esenyurt’un adını kötüye çıkartmakta suçluyor. Konuyla ilgili haberler çıkar çıkmaz muhtarlar emniyete çağırılıyor “Neden böyle haberler çıkıyor” deniyor. Polis sayısının yetersiz olduğu ve Esenyurt dışındaki ilçelerde de yaygın olduğunu söyleyerek ses çıkartılmamasını istiyor. Uyuşturucuya karşı huzur toplantılarının yapıldığı ve belediyenin bu konuyla ilgili imamlardan oluşan özel bir ekip oluşturduğu söyleniyor.
Gençlerden ise buna tepkili: “Sınıflarda 60-70 kişi oturuyor, gençlerin sosyal ve kültürel olarak kendileri geliştirecekleri yerler yok. İşçilerin aldığı ücret açlık sınırının altında. Bu sorunları imamlar mı çözecek?"
 

Evrensel'i Takip Et