Salça

Onur Uslu
Hacettepe Üniversitesi

Ülkenin her üniversitesinde öğrenci temsilciliği seçimleri, hocaların bir öğrenciyi arayıp; “Bu sene sen sınıf temsilcisi olacaksın.” dediği durumdan öteye geçmez bir halde. Lakin Hacettepe’de durum biraz daha karışık. Öğrenci Temsilciler Kurulu (ÖTK) merkez konseyinde yıllardır hazırlık öğrencilerinden hiç kimsenin olmayışı bir hayli trajik. Okulda en çok sorun yaşayan hazırlık öğrencilerinin bu kurula davet edilmemesi, binlerce öğrencinin okuduğu hazırlık öğrencilerine üniversitenin ‘üvey evlat’ muamelesi yaptığı anlamına gelir.
Bir heyecanla üniversiteye gelen ve daha rahat olacağını düşünen öğrencilere ‘orjinal kitap’ dayatması yapıyorlar. Almadığımız taktirde; ‘yasal işlem’ uygularız ifadesi kullanılıyor ve yüksek fiyatlı kitapları almaya zorlanıyoruz. Korsan olarak tarif edilen, orjinal kitaplarla içeriği birebir aynı olan kitapların kabul edilmemesi üniversitelerin bir ticarethaneye dönüştürüldüğünün açık kanıtı. Üniversiteye geldik, olacak o kadar masraf diyerek devam ediyoruz ve dersler başlıyor.

HACETTEPE’DE HOŞ BULDUK MU?

Okula gitmek için sabah otobüs durağına yaklaştığımızda ise başlı başına bir başka sorun bize “Hacettepe’ye hoş geldin” diyor. Tahmin ettiğiniz gibi otobüs sırası. Tabi ki sorun sadece sıra sorunu değil. Bir şekilde biniyoruz otobüse, birbirimizi eze eze. Bu sefer de trafik ve derse yetişme telaşesi. Devamsızlık sorununun en fazla can yaktığı hazırlık bölümü öğrencilerinin yarısından fazlası, ulaşım sıkıntısı yüzünden daha sınava girmeden sınıfta kalmıştır.
Bütün bu meseleler üzerine hazırlık öğrencileri olarak hem kendi sıkıntılarımıza hem de ülkede olan gelişmelere dikkat çekmek için, bolca mizah da içeren bir fanzin çıkarmaya karar verdik. Mizaha malzeme çıkarmak için görüldüğü gibi fazla uğraşmaya gerek yok. Şimdi ise herkese soracağız: ‘Yoksa siz hala salçalaştıramadıklarımızdan mısınız?​’ diye.

 MEMLEKET GÜNDEMİ BİLDİĞİMİZ GİBİ

Yukarıda bahsettiğimiz ve daha yazamadığımız birçok sıkıntının yanında, ülkede hergün farklı bir gündem kargaşası yaşanıyor. Bir vali önce çıkıp ‘Kavas’ dedim diyor, sonra ‘Ha yok, o kelimeyi kullanmışım.” diye düzeltiyor. Başbakan, ‘Biz valimizi yedirtmeyiz’ diyerek valimize sahip çıkıyor! Fazla şaşırmadık, alışkındık. ‘Ananı da al git’ diyen bir başbakanın valimizin arkasında durmasına.
Büyük reklamlarla sunulan Marmaray projesinin ilk gün arıza yapması ve ulaştırma bakanının; ‘Ne arızası kardeşim, arıza marıza yok, sadece elektirikler kesildi.’ demesi ve daha niceleri.