Bilsem bu halde olmazdım
Haklarından haberdar olup olmadıklarını soruyorum. Erhan biliyorum diyor ve saymaya başlıyor. “Maaşım en az 1800 lira, mesai saatlerim ise daha az olmalı. Ayrıca haftalık iznim de 2 güne çıkmalı.”
Amed Gülmez
Yenibosna Lisesi
İstanbul
Sabah olmuştu. Bugün önemli bir gündü. Evlerini ve ailelerini geride bırakıp ekmek kazanmak için İstanbul’a göç etmek zorunda kalan, yaşları 20 ve 23 olan iki işçi, Erhan ve Feyzullah ile röportaj yapacaktım. Hayatlarını ve sorunlarını röportaj aracılığıyla diğer genç işçilere iletecektim. Önce soğuk bir duş aldım, ardından üstümü giyinip kendimi dışarı attım. Bir börekçide kahvaltımı yaptıktan sonra Erhan ve Feyzullah’ın çalıştığı işyerinin önünde öğle paydosunu beklemeye başladım. Sonunda işçiler tek tek dışarı çıktılar.
İşte Erhan’ı gördüm. Bir elinde çay diğer elinde sigarasıyla bana doğru gülümseyerek geliyordu. Arkasında ise Feyzullah. Her zamanki gibi yine otuz iki dişini göstererek gülüyordu. Gülüyordu çünkü ilk kez röportaj verecekti. “Abi biz ünlü müyüz, neden bizimle röportaj yapıyorsun?” diyordu ikide bir. Bir apartmanın önünde oturup sohbet ettik önce. 10 dakikalık sohbetten sonra röportaja geçelim dedik ve başladık.
OKUMAMA NEDENLERİ FARKLI
Erhan kendini bildi bileli çalışıyor, Feyzullah ise 4 senedir çalıştığını söylüyor yine gülerek. Okullarına devam edememe nedenleri farklı. Erhan maddi sıkıntılardan dolayı okuyamamış, İstanbul’a geldikten sonra işe başlamış. Feyzullah ise okumak istememiş. “Bir şeye karşı isteksizsen onu yapamazsın.” diyor.
Uzun zamandır abisinin işyerinde çalışıyor Erhan. Bu nedenle maaşı diğerlerine göre daha iyi. Ayda 1300 lira alıyor. Feyzullah ise 800 liraya çalışıyor.
Haklarından haberdar olup olmadıklarını soruyorum. Erhan biliyorum diyor ve saymaya başlıyor. “Maaşım en az 1800 lira, mesai saatlerim ise daha az olmalı. Ayrıca haftalık iznim de 2 güne çıkmalı.” Feyzullah Erhan’ın dediklerine ikna olmuş olmalı. Erhan abiye katılıyorum demekle yetiniyor.
ÇÖZÜM GREVDİR BENCE ABİ
Feyzullah sendikayı hiç duymamış. Erhan ise haberlerde duymuş. Ne işe yaradığını bilmiyor. Dilim döndüğünce bir şeyler söylüyorum sendikaya dair. Aldığınız ücret az, sorunlar çok. İşçiler birleşse iyi olmaz mı diyorum. “Olmaz mı, tabi iyi olur. O zaman abimin yanında çalışsam bile kendi emeğimin işçisi olurum.” diyor gülerek.
İşçilerin nasıl birleşeceğine dair bir fikri yok Erhan’ın. Bu halde olmasını bir fikri olmamasına bağlıyor. Feyzullah ise medya aracılığıyla bunun yapılabileceğini düşünüyor. Son olarak, elinizde bir mikrofon olsa diğer işçilere, gençlere mesajınız ne olurdu diye soruyoruz. Erhan; “Sorunlar çok. Bu durumlarda çalışılmamalı. Biz köle değiliz.” diyor. Feyzullah ise son noktayı koyuyor: “Çözüm grevdir bence abi.”
SAYARAK CEVAPLADI
Nereden geldiklerini ve ailelerinin kaç kişiden oluştuğunu soruyorum. Erhan saymaya başlıyor. 10 kişilik bir aileler. Annesi, babası ve 3 kardeşi memleketlerinde, Batman’da. Kendisi ve diğer kardeşleri çalışmak için İstanbul’a gelmişler. Feyzullah’ın ailesi ise 12 kişiden oluşuyor. Erhan gibi anne ve babasından uzakta. Kendisi ve 4 kardeşi İstanbul’da. Onlar da 5 kardeşiyle birlikte Adıyaman’da.