24 Kasım 2013 23:04

Başıma bir şey gelir mi?

Altyapı sorunları halledilmeden açılan üniversitenin en çok ikinci öğretimde okuyanları etkilediği görünüyor. Elektrik kesintilerinden dolayı karanlıkta ders işleniyor

Başıma bir şey gelir mi?
Paylaş

Hasret Kanat
Tunceli Üniversitesi

Tunceli Üniversitesi açılalı 1 hafta olmasına rağmen birçok eksiklik göze çarpıyor. Üniversitenin temel sorunu olan barınma hem ekonomik açıdan hem de güvenlik açısından öğrenci ve aileleri mağdur ediyor, korku ve endişeleri beraberinde getiriyor. “Okuldan ne umdum ne buldum” sitemiyle sıkça karşılaştık. Üniversitenin geç açılması, yatay geçiş imkanımızın yaz tatiline geç gireceğimiz için ortadan kalkması anlamına geliyor. Dönem sonu notumuz yüksek olsa bile geçiş yapmak istediğimiz üniversitenin başvuru tarihi ile denk gelmeme olasılığı çok yüksek. Okulun temel sorunları çözülmemişken açılması mağduriyeti arttırıyor. Isınma, barınma, ulaşım, ikinci öğretimlerin karanlıkta ders işlemesi, ekonomik zorlukların beraberinde getirdiği koşullar içinde yaşayan üniversitelilere sözü verdik.

DEVLET YURDUNU ARATMIYOR

Van’dan gelen Edebiyat bölümü birinci sınıf öğrencisi Rojin Kızıl, kendisine yurt çıkmayan arkadaşlarımızdan. Misafir öğrenci olarak da yurda başvurduğunu ve dilekçe bıraktığını söyleyen Rojin Kızıl’a dönüş yapan olmamış. Dersim’de hiç tanıdığının olmaması Rojin’i özel yurda başvurmak durumunda bırakmış. Rojin şimdi özel yurtta kalıyor. 4 kişilik odada sadece yatak ve kahvaltıya 350 TL verdiğini söylüyor. Yurda yiyecek bir şey sokmak ise yasak. Rojin’in anlattıklarından anladığımız kadarıyla; arama yapılarak denetlenen özel yurtlar, kurallar bakımından devlet yurdunu aratmıyor. Saat 10’dan önce yurtta olmak gerektiğini söylüyor Rojin.
Kamu Yönetimi bölümü üçüncü sınıfta okuyan Emine Kantar, KYK yurdunda kalarak barınma sorununu bir şekilde halletmiş olsa da ulaşım sıkıntısı yaşıyor. Yurdun otobüs güzergahına uzak olduğunu söyleyen Emine, yurtta kalan arkadaşlarıyla birlikte aynı sorunları yaşadıklarını belirtiyor.

YAZ TATİLİ OLMAYACAK

KYK yurdunda kalan İşletme bölümü birinci sınıf ikinci öğretim öğrencisi biri ise ismini vermek istemiyor. Yemeklerin iyi olmadığını ve ulaşım sıkıntısı yaşadıklarını belirtiyor. Altyapı sorunları halledilmeden açılan üniversitenin en çok ikinci öğretimde okuyanları etkilediği görünüyor. Elektrik kesintilerinden dolayı karanlıkta ders işlediklerini belirtiyor. Okulun geç açılmasının sıkıştırılmış bir eğitime neden olacağını düşünüyor. Kaygısını; “Yaz tatilimiz neredeyse hiç olmayacak.” sözleriyle dile getiriyor.
İsimlerini vermek istemeyenleri anlıyoruz, hepsi kaygılılar. Okulun ilk gününde başıma bir şey gelir mi, ya yurda alınmazsam, ya kaydım yapılmazsa, ya ceza alırsam…  Sıralamakla bitmez; birçoğunu bizzat konuştuğumuz öğrencilerin ağzından duyuyoruz. Peki nedir yeni bir hayata başlarken üzerimizde imparatorluk kurmuş bu korkunun kaynağı? Kimisi için aile, kimisi için devlet! Taleplerini özgürce söyleyemeyen gençler görüyoruz. Bu bize uygulanan dayatmalardan kaynaklanıyor. Bırakalım olması gereken; demokratik, laik, eşit bir üniversiteyi, üniversitemizin genel sorunlarını bile özgürce söyleyemiyoruz. Devlet kalacağımız evlerden yatak odamıza girmek isterken var olan korkuyu yadırgamamak gerek.


KIŞ GELİNCE NE OLACAK ?

Yazın çalışan bir Sosyoloji öğrencisi okulun geç açılmasının kendisini mağdur ettiğini söylüyor. “KYK yurdunda kalıyorum. Buradaki tek avantajım bu. Barınma sorunumu hallettim ama burası pahalı bir şehir, hiçbir şey öğrenci için uygun değil. Sosyal aktivite olanağımız da yok.” diyor. Kaloriferlerin yanmamasının ve ısınamamalarının dersin verimliliğini etkilediğini belirtiyor. Kış mevsiminin geliyor olması öğrencilerde ayrı bir tedirginlik yaratıyor. Var olan sorunların kışın zor koşullarında daha belirgin hale geleceğini düşünüyorlar.

ÖNCEKİ HABER

İktidar bunu hep yapıyor

SONRAKİ HABER

19. yüzyıldan kızlı erkekli hatırlatmalar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa