24 Kasım 2013 23:11

Eşitlik kağıt üzerinde

Evimize gelecek olurlarsa yasal hakkımızı kullanırız. Toplumu baskı altına alarak kendi ideolojisini benimsetmeye çalışan Başbakan, cemaat evlerine destek sunacağına öğrencilere yurtlar yapsın daha iyi olur. Yoksa meraklı değiliz evlerde kalmaya

Eşitlik kağıt üzerinde
Paylaş

Sevcan Eylem Adıgüzel - Hasret Gültekin Kozan
Kocaeli Üniversitesi


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gene yapmış olduğu açıklamalar ile gündemi belirleyen adam olma görevini en güzel şekilde yerine getirirken, gündeme getirdiği ‘kızlı-erkekli’ mevzusunun asıl muhatapları olan gençlik acaba bu duruma nasıl bakıyor?
Evet, biraz uzun bir giriş yapmış olsak bile bu uzun tartışmaların muhataplarına yani gençliğe söz vermenin vaktidir. Kocaeli’nin üniversiteye en yakın ve öğrencilerin yoğun olarak kaldığı Bayındırlık bölgesinde kapıyı çalıp girdiğimiz ‘kızlı-erkekli’ bir evde, açıklamalar sonrası yaşanan tartışmaları değerlendirdik.

KADIN OLARAK KORKUYORUM

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Radyo Sinema ve Televizyon (RST) bölümünde okuyan Tuba Tatlı açıklamaları, “Beklenmedik bir söz değil.” diyerek değerlendirdi. Başbakan’ın öğrenci evlerinde nelerin olup bittiğini bilmesinin gerekli olmadığını ifade eden Tatlı, bir kızla arkadaş olabildikleri gibi bir erkekle de arkadaş olabildiklerini dile getirdi. Açıklamaları anlamlandıramadığını söyleyen Tatlı; “Biz sonuçta yetişkin bireyleriz. Kendi yaşantımız bizi ilgilendirir. Kızlı-erkekli kalan evleri neyle suçlayacaklar, nasıl bir gözle baktıkları belli zaten. Başbakan bütün kesimlere eşit mesafelerde olmalı.” diye konuştu.
“Gelenek göreneklerden bahsedenler bizlerin geleneklerinde yer alan ‘evin içinin mahremiyeti’ meselesini nasıl görmezden geliyorlar? Gençlerin evlerini komşuları dikizleyecek mi? Ortada tamamen karma karışık bir durum var.” diyerek tepkisini dile getiren Tatlı, yaşanan tartışmalardan bir kadın olarak korktuğunu ve toplumdaki kadın figürünü yok sayan konuşmaların kadınları tehdit ettiğini ifade etti.
KOÜ öğrencilerinden Furkan Batuhan Bülbül, yapılan açıklamaları özel hayata müdahale olarak değerlendirdi. Başbakan’ın yapmak istediklerinin belli olduğunu belirten Bülbül, bu açıklamaların sonunun nereye gideceğini merak ediyor. Evlerin denetlenmesine kimsenin hakkının olmadığını aktaran Bülbül; “Evimize gelecek olurlarsa yasal hakkımızı kullanırız. Toplumu baskı altına alarak kendi ideolojisini benimsetmeye çalışan Başbakan, cemaat evlerine destek sunacağına öğrencilere yurtlar yapsın daha iyi olur. Yoksa meraklı değiliz evlerde kalmaya.” ifadelerini kullandı.

AÇIKLAMALAR AİLELERİN ÜZERİNDE ETKİ YARATIYOR

KOÜ öğrencilerinden Ali Kaan, tartışmaları ilk duyduğunda umursamadığını dile getirdi. Başbakan’ın, “Dindar nesil yetiştireceğiz” açıklamalarını uygulamaya koyduğunu ifade eden Kaan, bir yandan gençlerin evliliğe teşvik edildiğini diğer yandan gençlerin özel hayatlarına karışıldığını sözlerine ekledi. Bu açıklamaların ailelerin üzerinde etkili olduğunu kendi ailesinden bir örnekle anlattı: “Benim kız kardeşim bu sene üniversiteyi kazandı. Ailem onun yaşadığımız il dışında okumasına izin vermedi ve şimdi özel okul okuyarak ailemin yanında yaşamaya devam ediyor. Ama ben babama Kocaeli’ne gideceğimi söylediğimde bana engel olmadı. Eve çıkmak istiyorum dedim, “Tamam oğlum çık.” dedi. Kâğıt üzerinde kadın ve erkeğin eşit olduğu görünse de, uygulamada bu eşitsizlikler gün yüzüne çıkıyor.” diye konuştu.


 AÇIKLAMA YAPABİLİR FAKAT DENETLEYEMEZ

KOÜ RST bölümünde okuyan Ömer Faruk Elmacı, diğer arkadaşlarına göre biraz daha farklı düşünüyor. Başbakan’ın uygulamaya çalıştığı bu son politikanın yanlış olduğunu belirten Elmacı, diğer politikaları için ise, “Takdire şayan uygulamaları da var” diye bahsetti. Başbakan’ın dindar nesil yetiştirmesinde yanlış bir şeyin olmadığını ifade etti. Başbakan’ın böyle açıklamalarda bulunabileceğini, fakat denetleme meselesinin yapılamayacağını belirten Elmacı; “Kızlı-erkekli kalıyoruz ama bunda yanlış olan bir şey yok, dışarıda yaptığımız şeyleri evlerimizde de yapıyoruz. Öğrenciler zorunluluktan evlerde kalıyor, devlet yurtlarının kapasitesi fazla olsa, özel yurtların fiyatları bu kadar yüksek olmasa neden evlerde kalalım?​” diye sordu.

ÖNCEKİ HABER

19. yüzyıldan kızlı erkekli hatırlatmalar

SONRAKİ HABER

Rengarenk döküleceğiz sokaklara

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa