Kadına yönelik şiddetin karnesi

CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Türkiye’nin kadına karşı şiddet karnesini açıkladı. İşte Bilgehan’ın hazırladığı rapordan dikkati çekenler:

* İstanbul Sözleşmesi’nde “Şiddet mağdurlarına insan haklarına uygun bir şekilde ve süratle destek verilecek” deniliyor. Türkiye’de ise koruma altındayken bile kadınlar öldürülmeye devam ediliyor.

* İhbar mekanizması çok önemli bir önleyici tedbirken bugünlerde kızlı-erkekli oturulan evlerin ihbar edilmesi ve polisin bu evlere baskın düzenlenmesi ortamı oluşturuldu. Bir başka deyişle, sorun olan evlere yeterince ulaşılamazken, sorun olmayan evlerde sorun çıkarılmaya uğraşıldı.

* Yasaya göre TRT’de her ay en az 90 dakika toplumsal cinsiyet eşitliğine dair, kadının toplumsal yaşama katılmasına dair yayın yapılması gerekiyor. Ne var ki bu yönde etkili yayınlara rastlanılmadığı gibi, tam tersine  TRT’den kadınları aşağılayan sözler eksik olmuyor!

*Yasada,”İlköğretim ve ortaöğretim müfredatına, kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği konusunda eğitime yönelik dersler konulur” ifadesi  yer alıyor. Bu konuda ciddi bir hazırlık göze çarpmadığı gibi, kız öğrencilerle erkek öğrencilerin ayrı okullarda okuması tartışılmaya başlandı. Ayrıca ders kitaplarındaki ayrımcı ifadeler de ayıklanmamıştır.

* Devlet koruması altındaki kadına devlet tarafından geçici maddi yardım yapılması gerekliliği hem İstanbul Sözleşmesi hem de yasada öngörüldü. Yasaya göre asgari ücretin günlük tutarı geçici olarak verilmesi gerekmektedir. Bu hükmün gerektiği biçimde uygulanıp uygulanmadığı bilinmiyor, üstelik asgari ücret üzerinden verilen bir yardımın kadının sosyal ve ekonomik hayata dönmesine yetmeyeceği ortada.

* İstanbul Sözleşmesi 37.maddesi, taraf devletlerden, “zorla evlendirmelerin” suç sayılması için gereken hukuki ve idari ve cezai önlemlerin alınmasını istemektedir. Türkiye’de ise sayıları yüz binleri bulan çocuk gelinlerle ilgili etkin bir önlem alınmıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı çalışmalar yürütüyor ama Hükümetin çocuk gelinlere karşı olduğuna ilişkin net bir açıklaması bile yok. (İstanbul/EVRENSEL)

1 YILDA 168 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Sosyalist Kadın Meclislerinin hazırladığı kadına yönelik şiddet raporuna göre, geçen yıl 25 Kasım’dan bu yana 168 kadın erkekler tarafından katledildi. 111 kadın taciz ve tecavüze uğradı, 15 kadın erkek şiddetinden dolayı intihar etti, 22 kadın bıçak, silah ve pompalı tüfekle çeşitli yerlerinden yaralandı. Bianet’in basından derlediği bilgilerle hazırladığı raporda ise, 148 kadın ve çocuk ise tecavüze maruz kaldı. Yine 170 kadının erkek şiddeti sonucu yaralandığı, 208 kadının şiddet gördüğü, 126 kadının ise tacize maruz kaldığı görülüyor. Raporlar incelendiğinde kadınların en çok eşleri tarafından şiddete maruz kaldığı da ortaya çıkıyor. Bianet’in raporlarında yer alan, şiddet gören ve cinayete kurban giden kadınların birçoğunun defalarca koruma talebinde bulunmalarına rağmen korunmadığına da dikkat çekiliyor.

ŞİDDDET ÖNLENMİYOR

Kadın örgütlerinin 25-26-27 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da düzenlediği “16. Kadın Sığınakları ve Danışma/Dayanışma Merkezleri Kurultayı” sonuç bildirgesi de açıklandı. Sonuç bildirisinde şöyle deniliyor: “Yeni liberal-muhafazakâr politikaların sonucu olarak kadınlara çocuklarıyla birlikte hizmet veren sosyal kurumlar ortadan kaldırılmıştır. Yerlerine inşa edildiği söylenen Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri kadınların erişimine açık değildir. Sayıları sınırlıdır, az sayıdaki merkez de kentlerin neredeyse dışındadır. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’ne ulaşamayan, karakola başvurmaktan çekinen kadınların doğru ve yeterli bilgi almaları engellenmiş, şiddetten uzaklaşmaları neredeyse imkansız hale getirilmiş olmaktadır. Dahası Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri şiddet uygulayan erkeklere de hizmet vermektedir. Erkekleri “rehabilite etme” adı altında gündeme getirilen bu uygulama; arabuluculuğa kapı açmakta, kadınların yaşamını tehlikeye atmakta, kadınlara ayrılması gereken bütçeyi yine erkekler için kullanmaktadır.”