Kadının tribündeki yeri
İktidarın kadınlara yönelik saldırıları, yıpratma politikaları sporda da kendini gösteriyor. İktidara yakınlığıyla bilinen TFF Başkanı ve yönetim kurulunun aldığı kararlar Türkiye futbolunda kadınların yerini gösteriyor
Mahmut Berkay ŞAHİN
Kocaeli Üniversitesi
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde, Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar savaşa, şiddete, tacize, eşitsizliğe karşı alanlara çıktı. Bu eylemlerden biri de 25 Kasım Pazar akşamı oynanan Beşiktaş-Torku Konyaspor mücadelesinde yaşandı. Tribünde, ‘Bu maç seyircisiz ise biz neyiz!’ yazılı pankartı açan 2 kadın taraftar, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) futbol ligleri için aldığı; ‘Seyircisiz oynama cezası’ kararına tepki gösterdi.
Bilindiği gibi 17 Eylül 2011 tarihinde, TFF yönetim kurulu tarafından seyircisiz oynama cezası alan kulüplerin iç sahada oynadıkları maçlarda kadın ve 12 yaş altındaki çocuklara maçların ücretsiz olması kararı alınmıştı. Bu karar kamuoyunda tartışmalara yol açmıştı. Anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı olduğu açıkça görülen bu karara göre kadınlar ve çocuklar ücretsiz olarak stada girebilirken, yetişkin erkekler cezaya tabii tutulan kısım olarak göze çarpıyor. Kadın taraftarlar; ‘Bu maç seyircisiz ise biz neyiz!’ diyerek kadınların seyirciden sayılmamasına tepki gösterdiler.
İktidarın kadınlara yönelik saldırıları, yıpratma politikaları sporda da kendini gösteriyor. İktidara yakınlığıyla bilinen TFF Başkanı ve yönetim kurulunun aldığı kararlar Türkiye futbolunda kadınların yerini gösteriyor. Medyada, kamuoyunda sürekli bir futbol ülkesi olarak tanıtılan Türkiye’nin, kadınları ve çocukları futbol seyircisi yerine koymayan bir futbol federasyonuna sahip olması ne kadar da ilginç!
ESAS SORUN HOLİGAN ERKEKLER DEĞİL
Aslında alınan karara baktığımızda amaç; statların boş kalmaması ve kadınların futbolu güzelleştirmesi gibi gözükebilir ve federasyon bunun için alkışlanabilir. Fakat burada sorun tribünde olan holigan erkekler değil. Sorun, spordaki sermayenin sebep olduğu rekabet ve çekişmenin topluma yansımasıdır. Bunun en açık örneği; sadece kadın ve çocukların seyredebildiği birçok maçta da tribünlerden ağza alınmayacak küfürlerin yükselmesidir.
Federasyon eğer futbolu güzelleştirmek istiyorsa bunu kadınlar üzerinden yapmaya çalışmamalıdır. Zaten siyasette, çalışma hayatında, evde, sokakta toplumun her alanında ezilen ve baskıya maruz kalan kadınlar üzerinden sporda da rant sağlanmaya çalışılması çok çirkin ve yanlıştır.
KİMSE
Türk Dil Kurumu’nda seyirci kavramının tanımı: “İzlemek, eğlenmek için bakan kimse, izleyici.” olarak geçiyor.
Yukarıda da gördüğümüz gibi, seyircinin tanımında ‘kimse’ yani kişi anlamı var. Basit bir kavram olarak karşımıza çıkan seyirci o kadar da basit değilmiş meğer. Meğer seyirci, baskıcı iktidarın holigan erkek seyircileriymiş. Zaten hiçbir şeye hakkı olmayan kadınların seyirci olmaya da hakkı yokmuş…
