05 Aralık 2013 20:33

Erdal'ın yoldaşları, kardeşler

Erdal’ın idamından 33 yıl sonra, darbe koşullarını aratır bir baskı ve şiddet ortamından geçilmektedir. Daha birkaç ay önce yüzlerce gencin özgürlük ve demokrasi talebi polis şiddetiyle ezilmeye çalışılmıştır

Erdal\'ın yoldaşları, kardeşler
Paylaş

Sermayenin, darbeci piyonlarıyla kol kola, iktidarda olduğu yıllardı. 1980 darbesi olarak uzun yıllar gericiliğe referans olarak gösterilecek günlerden geçiliyordu.

Darbe koşulları, sendikaları, işçi ve öğrencilerin örgütlerini, demokrasi güçlerini hedef almış, gençlik örgütleri ve liderleri yok edilmeye çalışılmıştı.

Erdal Eren, bir genç olarak mücadeleye atılmış, sosyalizme inanmış, işkence ve idam karşısında korkusuzca, halkına bağlı bir tutum sergilemişti.

Erdal, 1980’nin 13 Aralık’ında, burjuvazinin demokrasiyi her ağzına alışında hatırlanacak bir biçimde idam edildi. Milyonların gözleri Erdal’ın üzerindeyken, hukuksuzluklar çemberi içinde yaşı büyütülerek katledildi. Erdal asılırken, adaletsizliğin ve hukuksuzluğun yaratıcıları beslendi, darbe koşulları kurumsallaştı. Tüm ekonomik sistem ve toplumsal yaşam, kapitalizmin tadilatıyla yeniden şekillendirildi. Yeni Erdal’ların yetişmesine müsaade edilemezdi!

ERDAL BÜYÜDÜKÇE ERDAL’I ASANLAR KÜÇÜLDÜ

Erdal Eren, burjuva gericiliğine karşı, işçi sınıfının saflarında mücadele eden bir genç olduğu için katledildi. Burjuvazinin sınıf kini, demokrasi perdesini kolayca yırtıp atmasını sağladı.

Erdal Eren ismi de burjuvazinin gençlik yığınları üstündeki kuşatmasına karşı mücadele eden milyonlarca gencin kafasında bir sembol olarak yaşadı ve büyüdü.

Erdal büyüdükçe, Erdal’ı asanlar halkın bilincinde ve vicdanında küçüldü. Tüm iktidarı elinde bulunduran sermaye sınıfının, 17 yaşında bir gençten ve onun şahsında Türkiye gençliğinden korkusunu da simgeledi Erdal’ın idamı.

Sermaye kendi varlığını ve geleceğini garanti altına almak, gençliği baskı altında tutabilmek için; eğitim sisteminden başlayarak, yaşamın her alanında ifade ve düşünce özgürlüğünün önüne duvarlar ördü. Sermaye hükümetleri, kendi gençliğini yaratmak, etkileri altında tutmak, mücadele eğilimlerini kırmak üzere demokrasi ve özgürlük kemerini sıkabildikleri kadar sıktılar. Gençler de kendilerini kuşatanlara karşı mücadelenin hep en önünde saf tuttular.

33 YIL SONRA HALA AYNI!

Erdal’ın idamından 33 yıl sonra, darbe koşullarını aratır bir baskı ve şiddet ortamından geçilmektedir. Daha birkaç ay önce yüzlerce gencin özgürlük ve demokrasi talebi polis şiddetiyle ezilmeye çalışılmıştır. Bugün ise katilleri aynı hukuksuzlukla korunmakta, Gezi’de mücadele eden kesimler hakkında davalar açılmaktadır. Burjuvazinin demokrasi anlayışı, her konuşanın, onun iktidarının söylemlerini tekrarlamasından ibarettir. Kürt gençliğinin ana dilde eğitim hakkı başta olmak üzere, demokratik hak ve talepleri yok sayılırken, inançlar üzerindeki baskı sürmektedir. Eşit ve nitelikli eğitim bir yana, egemenler dershaneler ve sınav sistemleri üzerinde oynayarak, kendi iktidar kavgalarını eğitim sistemi üzerinden sürdürerek, gençlerin geleceğiyle alay etmektedirler. İşsizlik ve geleceksizlik, ağır ve kölece çalışma koşullarıyla beslenmekte, gençliğin her türlü örgütlenme ve birleşme girişimi, soruşturma, baskı ve tutuklamalara neden olarak gösterilmektedir.

Erdal’ın kardeşleri, arkadaşları, kendilerine reva görülen baskı ve sömürü düzenine hayır demek, kendi sözlerini söylemek için mücadelelerini sürdürdükçe, demokrasi ve özgürlük mücadelesini yükselttikçe, Erdal’ın ismi de yaşayacak ve bize burjuva gericiliğinin gerçek yüzünü hatırlatacaktır.

ÖNCEKİ HABER

Erdal\'ı anlamak ve anmak

SONRAKİ HABER

Kendilerine rant planı yapmışlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa