'Kandil'de PTT şubesi mi var?'
Avukat Cemil Özen, müvekkillerinin lehine olan delillerin bile aleyhe kullanılmaya çalışıldığını belirterek, "Örneğin PTT yoluyla gönderilen kargonun örgüte gönderildiği iddiası var. Oysa müvekkil cezaevine göndermiştir bu kargoyu. Kandil'de PTT'nin şubesi mi var?" diye sordu.
"KCK" basın davasında tutuklu gazeteciler hakkında tahliye talebinde bulunan avukat Cemil Özen, müvekkillerinin lehine olan delillerin bile aleyhe kullanılmaya çalışıldığını belirterek, "Örneğin PTT yoluyla gönderilen kargonun örgüte gönderildiği iddiası var. Oysa müvekkil cezaevine göndermiştir bu kargoyu. Kandil'de PTT'nin şubesi mi var?" diye sordu.
20'si tutuku 46 Kürt gazetecinin yargılandığı "KCK Basın Komitesi"nin davasının 8'inci duruşmasının 4'üncü ve son oturumu avukatların tutsak gazeteci müvekkilleri hakkında sundukları tahliye talepleri ile devam ediyor. Duruşmayı çok sayıda tutsak yakınının yanı sıra BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, BDP İstanbul il eş başkanları Emrullah Bingül ve Arife Çınar, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Şamil Altan, BDP PM üyeleri ile TGS Başkanı Ercan İpekçi duruşmaya katıldı.
Duruşmanın başında söz alan avukat Fırat Epözdemir'in ardından söz alan avukat Abdulbaki Boğa, müvekkili tutsak gazeteci Ayşe Oyman'ın tahliyesini talep ederek, "Müvekkilimin mağduriyetinin giderilmesini talep ediyorum" dedi. "Müvekkilim misafir olarak kaldığı evde gözaltına alınıp tutuklanmıştır. Dolayısıyla sadece kendi kol çantası kendisine aittir. Çantanın içinde bulunan kitap da yasaklı olmayan bir kitaptır" diye konuşmasını sürdüren Boğa, gizli tanıklara itibar edilmemesi gerektiğini belirtti.
'DELİLLER YASAYA UYGUN TOPLANMADI'
Oyman'ın telefon görüşmelerinin suç unsuru gibi iddianameye girdiğini kaydeden Boğa, gizli tanıkların ifadelerindeki çelişkilere de dikkat çekti. Gizli tanık "Cemile"'nin müvekkili ile birlikte 9 kişinin Kandil'de düzenlendiği iddia edilen "Basın konferansına" katıldığını iddia ettiğini ancak sonrasında "Militan" olarak saydığı 14 kişi arasında, müvekkili Oyman'ın adını saymadığını belirten Boğa, "Buradaki çelişki ortadadır" dedi. Gizli tanıkların üçüncü kişilerin ağızlarından çıkan belgelere imza attığını söyleyen Boğa, "Müvekkilim gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutukludur. Halkın haber alma hakkı için çalışmaktadır. Sayın mahkemenin özgürlükçü düşünmesini talep ediyorum. Tahliye talep ediyorum" diye konuştu.
Boğa'nın ardından söz alan avukat Nazan Yaman ise duruşma tutanaklarının aylar sonra kendilerine ulaştığını belirterek, bu duruma son verilmesini talep etti. Önceki günlerde yaşanan savunmalardaki süre kısıtlanmasına değinen Yalman, "Bunun tartışması bile olamaz" diyerek mahkemenin kararına tepki gösterdi. Delillerin yasaya uygun toplanmadığını belirten Yalman, "Eğer CMK'ya uygun olsaydı bu süre tartışmaları da yaşanmazdı" dedi.
'HUKUK VİCDANINIZI DİNLEMENİZİ TALEP EDİYORUM'
Duruşmada söz alan avukat Cemil Özen de, mahkeme heyetinin tavrını eleştirdi. Özen, delil toplama açısından yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Özen, "Deliller doğru toplanmadan adalet tecelli etmez" diye belirtti. Müvekkilleri hakkında lehteki delillerin bile aleyhte kullanılmaya çalışıldığını söyleyen Özen şunları aktardı: "Örneğin PTT kargo yoluyla gönderilen kargonun örgüte gönderildiği iddiası var. Oysa müvekkil cezaevine göndermiştir bu kargoyu. Ama savcılık illegalize etmek için Kandil'e gönderilmiş gibi göstermiş. Kandil'de PTT'nin şubesi mi var?." Tutsakların savunmalarına getirilen süre sınırına da değinen Özen, sıkıyönetim mahkemelerinde bile böyle bir uygulamanın görülmediğini belirtti.
Başbakan Erdoğan'ın "Mahkemelerin direnci kırılsın" sözünü hatırlatarak söze başlayan avukat Eren Keskin ise; "Başbakan bunu uzun tutukluluk için söylemiştir. Biz de buna katılıyoruz. Mahkemelerin bu konudaki direncinin kırılmasını biz de istiyoruz" dedi. Yapılan yargılamanın hukuksuz olduğunu aktaran Keskin, "Türkiye altına imza attığı uluslar arası anlaşmaları hiçe sayıyor. Bu kadar fütursuzca tutuklama kararlarının verdiği başka davalar görmedim. Hukuk vicdanınızı dinlemenizi talep ediyorum" dedi.
Tahliye talebinde bulunduğu sırada Mahkeme Başkanı Ali Alçık'ın üye hakimle kendi aralarında konuşmaları üzerine Keskin, mahkeme başkanına "Sayın başkan beni dinliyor musunuz?" diye seslendi. Bu söz üzerine duruşma salonunda gülüşme yaşandı. Mahkeme Başkanı Alçık ise "Bunda gülünecek bir şey yok. Siz burada savunma mı yapıyorsunuz şov mu yapıyorsunuz belli değil" diyerek avukatları itham etti. Keskin ise, savunma yaptıkları yanıtını verdi. Keskin, ardından tutuklu gazeteci Nevin Erdemir ve Ayşe Oyman hakkındaki delillere değinerek tahliye talebinde bulundu
Duruşma verilen öğlen arasının ardından avukatların tahliye taleplerinde bulunması ile devam edecek. Tahliye taleplerinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıklayacak. (İstanbul/DİHA)