23 Aralık 2013 22:45

Sermaye ve Hükümet bir taraftan eğitim alanını piyasalaştırırken, diğer taraftan dershane ve özel lise ikilemi arasında öğrencilerin bir seçim yapmasını, taraf tutmasını istiyorlar. AKP içindeki çatlaklar, Erdoğan ve Cemaat çatışması, daha doğrusu burjuvazinin çeşitli fraksiyonları arasındaki kapışma bu sıralar en yoğun olarak eğitim alanında kendini gösteriyor.

Eğitim sisteminin yıllardır biriktirdiği sorunlara, tüm kamusal alanların özelleştirilmesi ve piyasaya açılması eklenmiş, eğitim ve sağlık gibi alanlarda öğrenci öğretmen ya da hasta doktor ilişkisi, müşteri ve tüccar arasındaki ilişkiye indirgenmiş, bilimsel bilgi ve hizmet üretimi bu piyasacı anlayış içinde üretilmiştir. Öğrenciler ve hizmet almaya çalışan emekçilerin, aldığı hizmetin kalitesini verdiği para miktarı belirlerken, hizmet veren kamu emekçilerinin çalışma koşulları da, daha fazla kâr etmek üzere her geçen gün kötüleşti.

HİZMET ÜRETMEK YERİNE...

Hizmet üretmek yerine eğitim ve sağlık gibi alanlardan kâr üretmek isteyen sermaye hükümeti, eğitime bütçe ayırmamakta, kamu emekçilerinin çalışma koşullarını; performansa dayalı çalışma, uzun çalışma saatleri, güvencesiz çalışma, düşük ücretlerle kâra endeksleyerek, hizmeti niteliksiz, paralı ve ulaşılır olmaktan uzak hale getirmiştir.

KESK’in 19 Aralık’ta greve çıkma kararı, eğitim ve sağlık alanından başlayarak, kamu hizmetlerinin piyasa yararına heba edilmemesi, çalışma koşullarının düzeltilmesi, parasız, nitelikli, ulaşılabilir hale getirilmesi açısından hayati bir önemdedir.

ÖĞRENCİLER DE TALEPLERİYLE ALANLARDA OLMALI

Öğrenciler de parasız, sınavsız, bilimsel, demokratik eğitim talebiyle bu grevi desteklerken; kamu emekçilerinin mücadelesiyle birleşebildiği oranda sermayenin gerici, paralı, anti demokratik eğitim sistemini değiştirebilecektir.

Bu nedenle tüm öğrenci arkadaşlarımızı bu grevi desteklemek üzere okullarımıza gitmeyerek, kamu emekçilerinin yapacağı eylem ve etkinliklere katılmaya, kendi taleplerimizle alanlarda olmaya çağırıyoruz.

 

Evrensel'i Takip Et