Altı puanlık hafta
Süper Lig’in 16. haftası Fenerbahçe’nin Karabük deplasmanında bıraktığı puanlar ve takipçilerinin 6 puan değerindeki galibiyetleriyle geçildi.
Emre CAKA
İstanbul
Süper Lig’in 16. haftası Fenerbahçe’nin Karabük deplasmanında bıraktığı puanlar ve takipçilerinin 6 puan değerindeki galibiyetleriyle geçildi.
Peş peşe aldığı galibiyetlerle ligde şampiyonluğun açık ara favorisi olarak gösterilen Fenerbahçe’de Ersun Yanal, oyuncularını son iki maçta 6 puan almaları halinde fazladan izin sözüyle Karabükspor deplasmanına motive etti. Futbolu az çok takip edenlerin neredeyse tamamı Fenerbahçe’nin bu hafta puan kaybedeceğinde ortaklaşmıştı. Beklenen de oldu ve 4 maçtır, sarı lacivertlilere çelme takmayı başaran Karabükspor yine istediğini elde etti. Karabükspor’un galibiyeti tabii ki küçümsenemez ancak Fenerbahçe’nin rehavetini görmezlikten gelmek de Karabükspor’u bulutların üstüne çıkartacaktır.
Maçın başlama işaretiyle birlikte ‘sezonun en kötü Fener’i’ cümlesinin sinyalleri vardı sahada. İnişli çıkışlı grafiği ile Cristian Baroni, Beşiktaş maçında parladıktan sonra sahada olmayan Alper Potuk ve yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışan Mehmet Topal ile orta sahada her seken topu rakibe kaptıran sarı lacivertliler, beklerinden başlayan hücum futbolunu da sahaya yansıtamayınca mağlubiyet çanları çalmaya başladı.
Yedek kulübesinde orta sahaya iki üç pas yaptırabilecek, savunma arasına pas bırakabilecek Salih Uçan’ı sahaya sürmeyen Ersun Yanal’ın Uçan’ı, ‘bu zemine kurban vermemesi’ olarak yorumlamak en hafif eleştiri olacaktır. Aksi takdirde orta sahada iki büklüm ezilen, topu ileriye aktaramayan sarı lacivertlilerde Alper’i oyundan alıp Pierre Webo’yu sahaya sürmek intihar demektir.
Futbolda adalet var mı yok mu tartışmalarında tarafım her zaman ‘Yok’tur. Ama eğer futbolda bir nebze adalet varsa Emenike’nin golü o yüzden sayılmamıştır.
ŞAMPİYON MOTİVE OLDU DA...
Son iki sezonun şampiyonu Galatasaray, son haftalarda aldığı sonuçlarla toparlanmış görüntüsü verdi. Özellikle Sneijder’in Roberto Mancini’den sonra gösterdiği performans parmak ısırtma seviyesine geldi. Trabzonspor karşısında oynadığı oyun ve bize Onur’un ne kadar iyi bir kaleci olduğunu gösterecek şutları sayesinde de taraftarın gönlünü kazandı. Galatasaray, her ne kadar motive olsa da oynadığı oyun şampiyonluk için yeterli olmayacaktır.
Trabzonspor ise geçtiğimiz sezonun Aykut Kocaman’lı Fenerbahçe’sini hatırlattı. Savunma yapan, kontra ve duran toplarla bir şekilde gole ulaşan bir takım. Ligde işleri bir hayli zor ancak eleme usulü turnuvalarda da bir o kadar ihtimalleri var.
Bu maça özel Drogba ve Riera için bir parantez açmakta fayda var. Mustafa Raşit Akçay’ın dediği gibi etik olmayan davranışlarıyla Colman’a kırmızı kart gösterten Riera ve Trabzonsporlu oyunculara ahkam keserek surat ifadesiyle ‘gel de gününü göstereyim’diyen Drogba’ya teknik heyet bir uyarıyı fazla görmez umarım.
REVİR ELAZIĞ’I DEVİRDİ
Bahtsız bedevinin başına gelmeyenler Beşiktaş’ın başına gelmiştir. Sahaya giren bir kişi 6. haftada sahaya giren onlarca kişi, verilmeyen penaltı vs. Bunların hepsi siyah beyazlılara bir oyun mu net bir şey söylenemez ama siyah beyazlıların başında kara bulutların dolaştığına eminim. Yaşadığı peş peşe sakatlıklarla bir türlü belini doğrultamayan siyah beyazlılar, ligin son sırasındaki Elazığspor’u evinde 4-1 yenmeyi başardı.
Saha içinde ve kendi hayatında yaşadıkları nedeniyle takımdan uzaklaşan Manuel Fernandes’in sahada olmadığı hafta Beşiktaş’ın karşılaşabileceği en güzel rakipti Elazığspor. Kurtarıcı rolünü verdiği Okan Buruk’tan da istediği verimi alamayan Elazığspor, siyah beyazlıların reviri karşısında da pasif kalınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.