Yerel seçim programı çalıştayda oluşturulacak

Öznur OĞUZ
İzmir

HDP İzmir İl Örgütünün 14 Aralık’ta İzmirli yazar, şair, akademisyen, sanatçı ve kitle örgütü temsilcileriyle yaptığı toplantıda, 4-5 Ocak’ta çalıştay yapma kararı alınmıştı. Yerel Yönetim Program Çalıştayı hazırlık toplantısına katıldık ve TİHV İzmir Temsilcisi Coşkun Üsterci, Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Cem Terzi, Prof. Dr. Ali Osman Karababa ve Doç. Dr. Zerrin Kurtoğlu’na çalışmaları sorduk. “Gezi direnişi ile başlayan sürecin iktidar bloğunu çatlattığı, bu doğa ve kent talanına Türkiye halklarının isyan ettiği bir dönemdeyiz” vurgusu yapılırken, bu süreçte HDP’nin rolüne dikkat çekildi.

‘AŞAĞIDAN YUKARIYA’

Çalıştay fikri ve hazırlık aşamasından bahseder misiniz?
Coşkun Üsterci: İzmir önceki seçim süreçlerinde Birlikte Başaracağız Platformu deneyimlerine sahip bir kent. Bu deneyimlerin birikimleriyle HDP meclis toplantılarında bu fikir oluşmuştu. Tam da HDP’nin demokrasi anlayışına uygun bir şekilde, aşağıdan yukarıya doğru demokratik katılımlarla, derinlemesine tartışılmış bir bildirge olacak. 4-5 Ocak cumartesi pazar günleri İzmir’de Tepekule Kongre Merkezinde çalıştayı gerçekleştireceğiz. Buradan çıkacak sonuçları yazı kurulumuz HDP İzmir Örgütünün yerel seçim bildirgesi haline dönüştürecek. Kamuya açık bir etkinlik olacak.  Broşürümüzde de herkesin katılmasını, katkı koymasını özellikle belirttik.

Çalıştay 9 çalışma grubundan oluşuyor. Hangisindesiniz?

Cem Terzi: Benim özellikle ilgilendiğim ve katılacağım bölüm, sağlık, yani çalıştayın 9. bölümü… 10 yıllık neoliberal uygulamalarla kamusal niteliğini tamamen yitirmiş, meta haline gelmiş,  ticarileşmiş sağlık alanında kamucu anlayışı güçlendirmek için yerel yönetimler neler yapabilir, sağlık hizmetinin dışında kalan riskli gruplara, sağlık hizmetine ulaşamayan kent yoksullarına, varoşlara ne tür çözümler götürebiliriz? Bunları İzmir yerelinde tartışıp önerilerde bulunacağız.

Ali Osman Karababa: Cem’e şöyle bir ek yapabilirim. Geldiğimiz noktada özellikle AKP döneminde ortaya çıkan çevresel tahribat, toplumun sağlığını çok ciddi boyutlarda etkiliyor. Örneğin İzmir özelinde tartışacağımız konuların içerisinde Aliağa İzmir’in kanayan yarasıdır ve İzmir halkının sağlığı üzerine çok ciddi etkileri var. Sağlığın belirleyicileri dedi Cem, sonuçta sağlığı bir bütün olarak kabul ettiğimizde yüzde 80’inin çevresel nedenlere bağlı olarak ortaya çıktığı günümüzde, bu tür çevresel tahribatların toplum sağlığını çok daha ciddi boyutlarda etkileyeceği açık. O yüzden yerel yönetimlerin bu bağlamda yapabilecekleri çok önemli eylem ve girişimler var. Bu çerçevede ben de hem çevre sağlığıyla hem de sağlıkla ilişkili olarak, belediyeler ve yerel yönetimler bağlamında nelerin yapılması gerektiğini tartışırken elimden geldiğince katkıda bulunmaya çalışacağım.

‘BAŞKA TÜRLÜ BİR DÜNYA’

Zerrin Kurtoğlu: Bu çalıştay başka türlü bir dünya arayışımızın bir ifadesi olacak. Kentte yaşayan kadınından çocuğuna, gencine, engellisine, LGBTİ bireylere kadar herkesin başka türlü de olabileceğini görmesini sağlayacak bir çalıştay olmasını hedefliyorum kendi adıma. Kadının Özgürleşmesi başlıklı çalışma grubundayım. Şimdiye kadar kurulmuş olana ve hepimizin çocukluğundan bu yana tanık olduğu ve artık başka türlü olamaz diye kabul ettiği her şeyin aslında bir toplumsal uzlaşı meselesi olduğunu biliyoruz. Daha çok hayal edip daha çok şey yapabiliriz kentlerimiz için, kadınlarımız çocuklarımız için, hepimiz için, kendimiz için en başta. İzmir en fazla kadın cinayetinin yaşandığı ilmiş dolayısıyla belediyelerin ve kentsel yönetimlerin bu konuda üretebileceği çözümler olduğunu düşünüyorum.

Hazırlık komisyonu nasıl oluşturuldu?
Coşkun Üsterci: Aydınlar toplantısında çalıştayı deklare etmiştik. O toplantıyı gerçekleştiren ekip orada söz alıp fikir beyan eden arkadaşlarımızla gönüllü bir komisyon oluştu. Ekipte ağırlıklı akademisyen arkadaşlar var, ama sözü olan herkesi çağırdık zaten komisyonumuza.
Çalıştayın önemli başlıklarından biri de Türkiye’nin demokratikleşme sorununun en önemli halkası olan Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik yollarla çözümü, yerel yönetimin özellikle demokratik yerel özerkliğin bu çözümde nasıl etkisinin ve rolünün olabileceği gibi konular çalıştayın önemli başlığını oluşturacak.

‘GEZİ İLE BAŞLAYAN SÜREÇ İKTİDAR BLOGUNU ÇATLATTI’

Cem Terzi: HDP Parti Meclisi üyesiyim, HDP İzmir İl Örgütünün yerel seçimlere hazırlık için gerçekleştireceği çalıştayın ön çalışma grubunda yer alıyorum. Bu tarz çalıştaylar, seçim bildirgelerinin hazırlanması, İzmir’e yönelik mesajların hazırlanması, adaylara bu bağlamda bir birikim ve dayanışma ağı oluşturulması çok önemli. Gezi direnişi ile başlayan sürecin iktidar bloğunu çatlattığı, bu doğa ve kent talanına Türkiye halklarının isyan ettiği bir dönemdeyiz. Dolayısıyla hem yerel yönetim anlayışımızın doğa ve kent talanına karşı çıkması hem de bütün vatandaşların bu konuda daha çok bilgili olması gerekiyor. Çalıştay da buna yardımcı olacaktır diye düşünüyorum.