30 Aralık 2013 16:40

Cemaat \'paralel devlet\' değerlendirmesinden rahatsız!

Fethullah Gülen'in onursal başkanlığını yaptığı GYV, Gülen ve cemaatine yönelik eleştirilere tek tek cevap vererek, Gülen'e "paralel devlet" yakıştırmasının yapılmasından rahatsız olduğunu belirtti.

Fethullah Gülen'in onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV), yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin yaşanan tartışmalar üzerine yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Gülen ve cemaatin, "savcılarla ilişkili" ve "dış güçlerin maşası" oldukları iddialarını "çirkin bir iftira" olarak nitelendirilerek, "Ayrıca, vakfımızın hem Türkiye'yi hem de hizmet gönüllülerinin yapmış oldukları faaliyetleri tüm dünyaya anlatma amaçlı yaptığı şeffaf toplantıların bile hükümete yakın bir kısım medya organlarınca çarpıtılarak, 'vatana ihanet', 'casusluk', 'uluslararası odaklarla işbirliği' gibi akıl almaz komplo teorileri ve ithamlarla haberleştirilmesi insafla bağdaşmaz. Aksi takdirde bu tip faaliyetleri yapan herkesi ajanlıkla suçlamak ülkeyi içinden çıkılmaz bir cinnet haline sürükleyecektir" denildi.

'BİR HUSUMETİMİZ YOK'

Açıklamada, Gülen ve hareketin AKP'ye karşı bir husumetinin bulunmadığı kaydedilerek, şöyle devam edildi: "Hizmet, AKP'nin 2002-2011 arasındaki her tür demokratikleşme hamlesini açıkça desteklemiştir. Ancak, Sayın Erdoğan'ın ve partisinin yönetiminde, eylemlerinde ve eylemsizliklerinde 2011 genel seçimlerinden bu yana ciddi bir farklılık oluştuğu açıktır. AB sürecinin yavaşlaması, kuvvetler ayrılığını erozyona uğratan şekli ile başkanlık teklifi, medya özgürlüklerinin giderek daralması, parlamenter denetimin zayıflaması, Sayıştay'ın görevini yapamaz hale gelmesi ve otoriterleşme emarelerinin artması, son olarak yargıya bile müdahale edilmesi AKP'yi destekleyen sağduyulu kesimleri ülkenin geleceği ile ilgili derin endişelere sevk etmiştir."

POLİSTEKİ YENİ ATAMALARDAN RAHATSIZLAR


"Camianın da paylaştığı ve defaatle dile getirdiği bu eleştirilerin dershanelerin yasaklanması tartışmaları ile başladığı iddiası da gerçek dışıdır. Dershane yasaklama tartışmaları başlamadan çok önce, Vakfımızın başta medya özgürlükleri olmak üzere, Türkiye'deki reformların yavaşlaması ve otoriterleşme eğilimleri hususunda yaptığı açıklamalarla endişelerini kamuoyuyla paylaştığı herkesçe bilinen bir husustur" denilen açıklamada, yolsuzluk soruşturmasını yürüten yargıya açıkça hükümet tarafından müdahale görüntüsü verilmesi, yargıya bağlı çalışan kolluğa operasyon yapılması ve poliste yapılan yeni atamalar sonucu polisin kolluk görevini yapmamakta direnmesi pek çok kişide haklı tepkilere sebep olduğuna vurgu yapıldı.

'SOKAK EYLEMLERİ BARIŞÇIL OLMALI'

Yasalar çerçevesinde yapılan, şiddete başvurmayan barışçıl sokak eylemlerinin demokratik bir hak olduğuna işaret edilen açıklamada, "Hükümetin, Yargıya bile tahammül edemez bir görüntü verdiği ve her gün üst üste çok gergin ve kutuplaştırıcı açıklamalar yaptığı bugünlerde, barışçıl ve haklı da olsa, bu tarz sokak eylemlerinin bir takım provokasyonlara sebebiyet verebileceği endişesini taşımaktayız. Açıkçası, eylemlerin ülkemizi kaotik bir ortama sürüklemesinden kaygı duyuyoruz. Yolsuzluğun protesto edilmesi için ortaya çıkmış barışçıl protestoların sabote edilmesinin yolsuzluk gündeminin değişmesine sebebiyet verebilme ihtimali, amaçlananın tam tersi bir sonuç verecektir. Bu çerçevede, Gezi olaylarında da ifade ettiğimiz üzere, hükümeti basiretli ve serinkanlı yönetime ve protesto eylemlerinde bulunanlar da dâhil olmak üzere 76 milyonun hükümeti olarak davranmaya, aynı şekilde eylemcileri de barışçıl yöntemler ile sınırlı kalmaya davet ediyoruz" denildi.

'PARALEL DEVLETE' VURGU!

"Demokratik bir ülkede paralel devlet kabul edilemez. Varsa böyle bir yapı hükümetin bunu delilleri ile ortaya koyması gerekir" denilen açıklamada, şunları vurgu yapıldı: "Öte yandan, yolsuzluk soruşturmaları ile birlikte, hükümetçe ve hükümete yakın medyada daha yüksek sesle dile getirilen, yargı cuntası, paralel devlet, otonom yapı, casusluk, ajanlık ve benzeri delilsiz ve çok soyut suçlamalar, soruşturmanın üstünü örtme izlenimi vermektedir."

Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Devleti ele geçirmek isteyen ya da devlet içinde paralel, otonom yapı oluşturanların taleplerde bulunması akıl ve mantık dışıdır. Zira paralel yapı oluşmasının ya da devleti niyetleri belli olmayan dar kliklerin ele geçirmesinin önündeki en büyük engel, AB standartlarında tam demokratik ve şeffaf, hem parlamento, yargı ve Sayıştay'a, hem de medya ve kamuoyuna hesap verir bir hukuk devletidir."
 

Evrensel'i Takip Et