31 Aralık 2013 06:00

Makas açılıyor özgürlükler sınırlandırılıyor

Arnaştırma şirketi Demoskopi Allensbach Enstitüsü tarafından yapılan yılın son araştırmasına göre, Almanya’da halk yeni yıla 90’lı yılların ortasından bu yana ilk kez bu denli iyimser giriyor.

Makas açılıyor özgürlükler sınırlandırılıyor
Paylaş

Yücel ÖZDEMİR
Köln

Arnaştırma şirketi Demoskopi Allensbach Enstitüsü tarafından yapılan yılın son araştırmasına göre, Almanya’da halk yeni yıla 90’lı yılların ortasından bu yana ilk kez bu denli iyimser giriyor. Araştırmaya göre, halkın yüzde 57’si ekonomide olumlu gelişmelerin yaşanacağına, iş güvenliğinin sağlanacağına inanıyor. Araştırmada da görüleceği gibi, halkın yeni bir yıla iyimser ya da karamsar girmesini asıl olarak ekonomik-sosyal koşullar ve gerilimler-çatışmalar belirliyor.

Hal böyle olunca, Almanya’da halkın büyük bir bölümünün 2014’e iyimser girmesi elbette anlaşılır. Zira, geride bıraktığımız son 4-5 yıl içerisinde ekonomik kriz ekseninde yaşananlar nedeniyle, bırakalım bir sonraki yıl, birkaç ay sonra ne olacağı dahi kestirilemiyordu.

Elbette bu durum ülkedeki geniş işçi ve emekçi kesimlerin mutlak bir “iyimserlik” içinde olduğu; siyasal ekonomik ve sosyal bakımdan sorunlarının azaldığı anlamına gelmiyor: Geçmişle kıyaslandığında karamsarlığın hafiflemiş olduğunu gösteriyor. Bir başka deyişle mevcut durumun korunabileceği beklentisi ağırlık kazanıyor.
Nitekim, veriler, Almanya gibi bir ülkede zenginlerle yoksullar arasındaki uçurumun her geçen yıl derinleştiğini, işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarında önemli bir iyileşme olmadığını açık olarak gösteriyor. En önemlisi de, felaket senaryoları üzerinden yaygınlaştırılan güvencesiz, kısa süreli, yarım günlük işler, çalışanlarda daha fazlasını ve iyisini isteyecek gücü bırakmamıştır. Bu nedenle iyimserliğin asıl nedeni mevcut durumun 2014’te de olduğu gibi devam edeceğine dair verilen güvenceler, dolayısıyla durumun 2013’tekinden daha kötüye gitmeyeceğine olan inançtan kaynaklanıyor.

‘SÜPER  SEÇİM YILI’ GERİDE KALDI

2013 Almanya’da “süper seçim yılı” idi. 22 Eylül’deki genel seçimlerin yanı sıra dört eyalette (Aşağı Saksonya, Schleswig-Holstein, Bavyera ve Hessen) seçimler yapıldı. Ayrıca değişik eyaletlerde yerel seçimlere gidildi. Bütün seçimlerin en dikkat çeken özelliği, açıktan neoliberal politikaların savunucusu olan Hür Demokrat Partinin (FDP) yüzde 5 barajının altında kalmasıydı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra her dönem mecliste yer alan ve uzunca bir süre hükümet için kilit rolü oynayan bu parti 2013’te adeta siyaset sahnesinden silindi.  
Ve genel seçimler açık arayla Başbakan Angela Merkel ve CDU’nun zaferiyle sonuçlandı. Ancak kıl payıyla kaybedilen salt çoğunluk bile Merkel’in başına dert oldu. SPD ile yapılan pazarlıklar nedeniyle ülke tarihinin en geç kurulan hükümeti ancak Noel öncesinde iş başı yaptı.

NSA SKANDALI

Der Spiegel dergisi bu yıl çıkardığı 2013 Almanak’ında ABD Ulusal İstihbarat Dairesinin (NSA) Eski Ajanı Edward Snowden’i “Yılın Adamı” olarak ilan etti. Gerçekten de Snowden, bu genç yaşında “vatan haini” ilan edilmeyi göze alarak kaçırdığı, sonra da basına servis ettiği bilgi ve belgelerle, emperyalistlerin içyüzünün daha açık görünebilmesine önemli bir katkı sunmuştur. Kendi başına büyük bir skandal olan bu durum karşısında hem mağdur durumundaki devletlerin hem de yurttaşların gösterdiği tepki ne yazık ki çok cılız oldu. Adeta ABD istihbaratının yaptığı yanına kâr kaldı. Başbakanı ve bakanlıkları dinlenen Almanya dahi, bir iki itirazdan sonra hiçbir şey yapmama kararı aldı.

 

ÖNCEKİ HABER

Yeni yıla direnişle girecekler

SONRAKİ HABER

Resimlerim kalelerim

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa