3 Ocak 2014 12:00

Yol haritasındaki taleplerin savunulması

Halkın Sesi
Başyazı

Ulusal Diyalog” süreci, dörtlü grubun üzerinde anlaştığı metin uyarınca oluşturulacak olan uzmanlar hükümetinin başına geçecek başbakanın adının belirlenmesiyle hükümetle ilgili etabı sona erdi. Ancak muhalefetin esas güçlerinin, başarısız olan Larayedh hükümetinin bakanı olan Mehdi Cuma’nın Başbakan olarak atanmasına ve atanma şekline itiraz ettiklerini herkes biliyor. Bütün bunlara rağmen muhalefet, Ulusal Diyalog sürecinin geri kalan etaplarını boykot etmeme ve politik mücadelesini sonuna kadar sürdürme kararı aldı.
Öngörüldüğü gibi, Mehdi Cuma’nın uzmanlar hükümetinin başına atanmasını Ulusal Diyalog’u başlatan Dörtlü Grubun özellikle de ona dahil olan UGTT ve Patron örgütünün baskısı altında son anda kabul eden, başında En Nahda’nın bulunduğu iktidardaki “Üçlü Koalisyon”, bütün kozlarını kaybetmemek için yol haritasında belirlenen şemayı bozmak amacıyla özellikle haftalar boyunca devam eden baskılar ve dalaverelerle kendi adayını dayatmaya çalışan ancak bunu başaramayanca hiç olmazsa kurulacak olan hükümetin bileşenlerini belirlemek için manevralarına devam etti.
Hükümetin başına geçecek olan kimsenin adı belirlendikten sonra, bugün artık mesele kurulacak olan hükümetin kompozisyonun, programının ve aciliyetlerinin belirlenmesidir. Yol haritası açıkça kurulacak hükümetin mensuplarının, mevcut hükümetin dışından seçilecek bağımsız uzmanlardan oluşması ve yeni hükümetin her türlü yetkiye sahip olması gerektiğini belirtirken, En Nahda ve ortakları, bütün olanaklarını kullanarak, başta içişleri bakanı olmak üzere bazı bakanlarının kurulacak hükümette kalması için çalışıyor ve kurulacak hükümetin sadece seçimi hazırlayacak yetkisiz basit bir teknokratlar hükümeti olması için uğraşıyor.
Bu manevraların amacı elbette, yeni hükümetin yol haritasında belirlenen görevlerini yerine getirmesine engel olmaktır. Yani, kadrolaşma amacıyla devlet kademelerine yapılan atamaların iptal edilmesine, En Nahda’nın sivil milis güçlerinin dağıtılmasına, politik cinayetlerin ve terörist faaliyetlerin araştırılmasına, seçimlerin şeffaf ve serbestçe yapılmasına gölge düşüren camilerin faaliyetlerine son verilmesine engel olmaktır. Aynı şekilde üçlü koalisyonun politikalarının başarısızlığının ortaya çıkmaması için; ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal durumun gerektirdiği ve krizin halk kitlelerinin üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletecek önlemlerin alınmasına engel olmaktır.
Bu nedenle muhalefetteki yurtsever demokratik güçler, yol haritasındaki hiçbir talepten geri adım atmamalı ve demokratik bir anayasa, seçim yasası ve bağımsız bir yüksek seçim kurulunun oluşturulması için mücadelenin yanı sıra tamamen hayata geçirilmesi için çaba harcamalıdır. Bütün bunlar hem Tunus devriminin evrileceği yön üzerinde hem de yapılacak olan seçimlerin niteliği ve sonuçları üzerinde belirleyici olacaktır. Muhalefet güçlerinin birliğinin koruması ve gerekli olduğunda kitleleri harekete geçirme yeteneğinin muhafaza edilmesinin içinde bulunduğumuz süreçte yukarıdaki görevlerin başarılmasında tayin edici iki önemli faktör olduğuna kuşku yoktur. İçinde bulunduğumuz koşullarda Halk Cephesi bir kez daha; Tunus halkının kaderiyle oynamak için devrimin iç ve dış düşmanlarının önünü açmayı hedefleyen ve bu geçiş sürecini başarısızlığa uğratmak için çaba harcayan her türlü gerici manevranın önünü kesmek için, güçleri birleştirici bir mücadele gücü olmak zorundadır.

Evrensel'i Takip Et