‘12 Eylül’den daha zifiri bir karanlık var’
Bakan oğullarının, iş adamlarının içinde bulunduğu yolsuzluk ve rüşvet operasyonu bugünlerde Türkiye gündemini sarsarken tam da gündeme denk düşen bir oyun izleyicinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Ekin SALTIK
Eda YILDIRIM
İstanbul
Bakan oğullarının, iş adamlarının içinde bulunduğu yolsuzluk ve rüşvet operasyonu bugünlerde Türkiye gündemini sarsarken tam da gündeme denk düşen bir oyun izleyicinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Ahmet Say'ın 'İpek Halıya Ters Binen Kedi' adlı uzun öyküsü Yönetmen Yücel Erten tarafından tiyatroya uyarlandı ve '7000 Yıllık Halıya Ters Binen Hırcar' oyunu ortaya çıktı. Tiyatro Kumpanyasının sahneye taşıdığı oyun için dün Ali Poyrazoğlu Tiyatrosunda Yazar Ahmet Say, Oyunun Yönetmeni Yücel Erten, oyunun müziklerini besteleyen Fazıl Say, Piyanist Çiğdem Erken, Tiyatro Kumpanyasının kurucusu ve oyunun başrol oyuncularından Kemal Kocatürk'ün katılımıyla basına özel bir tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.
Tanıtım toplantısında sözü ilk alan Ahmet Say, kitabın 12 Eylül döneminde yazıldığını fakat şu an 12 Eylül döneminden daha zifiri bir karanlık yaşadığını dile getirdi ve kitabının tiyatroya uyarlanma sürecini anlattı. Say, "Hikayenin tiyatroya uyarlanması çok daha uzun bir zaman önce oldu. Ancak oyun bugün sahnelenebildi. Hikayeyi oyunlaştıran Yücel Erten'dir. Edebi bütün ağırlık Yücel'in üzerindedir" dedi.
YOLSUZLUK GÜNDEMİNE DENK DÜŞTÜ
Say'ın ardından sözü alan Oyunun Yönetmeni Yücel Erten 2009 yılında öyküyü oyunlaştırmaya başladıklarını, bunun uzunca bir zaman aldığını, epik bir hikayeden diyalektik bir hikaye yaratma çabasına girdiklerini ifade etti. Kitapta, dini kendisine araç ederek ticareti hırsızlık ile bağdaştıran kurnaz bir kedinin öyküsünün anlatıldığını belirten Erten, "Bir kediye oyun ezberletip onu sahnede oynatamayacağıma göre bunu biraz farklılaştırmam gerekiyordu bu nedenle tüccar kedi, tüccar adam oldu" dedi. Oyunun 17 Aralık 2013 tarihinde başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına denk gelmesiyle ilgili de konuşan Erten "Biz güncelliklerin ve günümüze çağrışımların telaşında olmadık. Ama gündem dolayısıyla oyun denk düştü." şeklinde de bir değerlendirme yaptı.
HİKAYE BUGÜNE SİRAYET EDİYOR
Oyunun bestelerini yapan Fazıl Say ise, "Hikayenin yazıldığı zamanı hatırlıyorum. O zaman 12 yaşımdaydım. Ve kitabın adı üzerine ciddi tartışmalar yürütülmüştü" dedi. Oyunun yapısı ve irdelediği konular açısından son 10-15 günlük gelişmelere de sirayet ettiğini belirten Say, "Yolsuzluk hikayesi bir anda tesadüfen sahneye konmuş oldu" yorumunu yaptı. Fazıl Say'ın bestelerini oyunda sahneye taşıyan Müzisyen Çiğdem Erken ise, "Bu büyük insanlarla bir çalışma yürütmekten gurur duyuyorum. Besteler Fazıl Say'ın ilk tiyatro müziği. Benim için önemli olan tarafı da ilk defa müzisyen olmayanlar tarafından Fazıl'ın bestelerinin seslendirilecek olmasıdır" dedi.
'OYUNU OYNAMAKTAN KAÇINDILAR'
Açıklamanın ardından basının sorularına sıra geldiğinde tabii ki en önemli soru oyunun gündemle denk düşmesi ve bununla ilgili izleyicilere ne gibi mesajlar verileceği üzerineydi. Oyuncu Kemal Kocatürk operasyonu aslında kendilerinin ortaya çıkardığı, "Biz böyle bir oyun yapıyoruz ve bunu duyuracak bir gündem olmalıydı, evet bu operasyonu biz açığa çıkarttık, biz suçluyuz aslında!" cevabı ortamı keyiflendirdi. Oyunda bir mesaj kaygısı içerisinde olmadıklarını söyleyen Kocatürk "Biz bir irdeleme yapıyoruz. Sonuç olarak bu oyun yolsuzluk operasyonları olmadan önce hazırlanmaya başlanmıştı" dedi. Yönetmen Yücel Erten'e yöneltilen "Oyun Ankara Devlet Tiyatrosunda neden sahnelenmedi?" şeklindeki soruya ise Erten şu yanıtı verdi: "Yıllar önce oyun Devlet Tiyatroları Kurullarından geçti. Oyun provalarına başladık. Ben konuk yönetmen olarak bu provalara gittim. Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürü oyunu oynayacağımız sezon, biraz ertelememizi istedi. Ancak sonrasında müdür değişti. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne Lemi Bilgin geldi. Uzun bir süre oyunun ne zaman sahneleneceğine ilişkin sorularıma cevap alamadım ve oyunun gösterimi yapılmadı. Gerçek nedenleri bilmiyorum. Buna bu memlekette devlet kurumlarında biraz korku, biraz çekinme ya da sanatsal kaygılar diyebilir miyiz bilemiyorum ama oyunu oynatmaktan kaçındılar." Ahmet Say da oyunların seçildiği edebi kuruldan bir tanıdığının kendisine oyunun kuruldan geçerek sıraya alındığını söylemesi üzerine, aklından şu düşüncenin geçtiğini ifade etti: "Artık bu oyunun gösterimi 15 yıl sonra yapılır."
Tanıtım toplantısı oyundan iki sahnenin prova niteliğinde izleyicilere sunulmasıyla son buldu.