GAÜN'de öğrencilerin yaşamı polis ablukasında
Gaziantep Üniversitesi'nde öğrencilerin siyasi görüşlerinden duygusal ilişkilerine kadar her konuda fişlendiği haberi üzerine görüşlerine başvurduğumuz öğrenciler şaşırmadıklarını, her an polis ablukası altında yaşadıklarını dile getirdi.
İnanç YILDIZ
Gaziantep
Gaziantep Üniversitesi’nin (GAÜN) İslahiye ilçesinde bulunan kampüslerinde okuyan öğrencilerin özel hayatına kadar fişlendiğinin ortaya çıkması bugün üniversiteyi karıştırdı. Ancak bugüne kadar sivil polisler tarafından her hareketi kontrol edilen, okul dışındaki öğrenci evleri polis tarafından basılan, “erkek arkadaşınla yaşadığını ailene söyleriz” diye tehdit edilen öğrenciler çok da şaşırmış değil. Eğitim Sen Antep Şube Başkanı ise yaşananları kınayarak, Rektörlüğün derhal soruşturma başlatmasını istedi.
‘ÖZEL HAYATA MÜDAHALE YENİ DEĞİL’
Öğrenci Caner Oğur, fişlemenin sadece Gazintep’e özgü bir durum olmadığını belirterek bütün üniversitelerde bu tür fişlemelerin yaşandığına inandığını dile getiriyor. Bu tür uygulamaların yükselen öğrenci hareketi nedeniyle yapıldığını düşünen Oğur, “Özel hayatlara kadar fişleme yapılması düşündürücü” diyor.
Bir başka öğrenci Umut Bozyil “Bu uygulamayla gençlik susturulmak isteniyor. Başka bir üniversitede gözaltına alınan bir arkadaşımıza ifade sırasında ‘ya konuşursun ya da erkek arkadaşınla kaldığını ailene söyleriz’ denilerek tehdit edilmişti. Yine bu üniversite içerisinde bir arkadaşımla 3 saat oturduktan sonra önüm sivil polislerce kesilerek, sorguya çekildim. Ne konuştuğumu sordular. Yaşadığım bu olaylarda da görülüyor ki fişleme hayatımızın her alanında var devlet dairelerinden sokağa kadar” diyor.
ÖĞRENCİ EVLERİ DENETLENİYOR
“Uygar bir medeniyette yaşıyorsak, böyle şeyler olmamalıdır” diyen Pınar Kurt da müdahalelerin tanıklarından. Bir arkadaşının kaldığı binanın “öğrenci kalıp kalmadığı”nın araştırılması için polislerce denetlendiğini, ancak aynı binada cemaat öğrencilerine yönelik bir sorgulama yapılmadığını söylüyor. Kurt, “Bu baskıyla öğrencileri daha çok kışkırtıyorlar” şeklinde konuşuyor.
‘ÜNİVERSİTEYE GELMEDEN BİLGİLERİMİZ ULAŞIYOR’
Daha üniversiteye gelmeden kendi bilgilerinin okula geldiğini anlatan Yılmaz Yiğitler, “Eylem ya da etkinliğe katıldığımızda fişleniyoruz. Polislerce önümüz kesiliyor. Kimlik kontrolü yapılıyor. Bu da bizi baskı altına alıyor. Dışarıdan tanıyan tanımayan arkadaşlar bizde bir sorun var sanıyor. Psikolojimiz bozuluyor” diye anlatıyor. Yiğitler, öğrencileri fişleme ile ilgili suç duyurusunda bulunmaya da çağırıyor.
Uğur Çakıl ve Mehmet Tarhan isimli öğrenciler de, “Despotik devlet anlayışı var. Kimsenin özgürlüğüne insani değerlerine saygı duyulmuyor. El ele dolaşan insanları yargılayacaklarına kendi içerisindeki hırsızları yargılansınlar” diye paylaşıyor fikirlerini.
Öğrencilerin anlattıkları, röportajlarımız sırasında çevremizde hayat buluyor. Biz sohbet ederken üniversitenin özel güvenlik görevlileri ve sivil polisleri etrafımızda dolaşıp duruyor.
EĞİTİM SEN: DERHAL SORUŞTURMA BAŞLATILMALI
Konuyla ilgili konuştuğumuz Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Faruk Koç, “Öğrencilerimizi fişlemeye, bastırmaya çalışan bu zihniyeti kınıyor, uygulamaya derhal son verilmesini istiyoruz” dedi. Bu fişlemenin öğrencilerin yaşamı boyunca karşısına çıkacağına dikkat çeken Koç şunları söyledi: “Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu iddia edenler bu fişlemeye ne diyecekler? Çocuklarımızın böylesine çağdışı bir uygulamayla karşı karşıya getirilmesi kabul edilemez. YÖK ve Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü İslâhiye Fakültesinde yaşanan bu antidemokratik uygulamayla ilgili derhal soruşturma başlatmalı ve kamuyla paylaşmalı. Sessiz kalarak olayı örtbas etmesi halinde olayın suç ortakları olarak değerlendirilecekleri bilinmelidir.”
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ ANLATMIŞTI
GAÜN’e bağlı İslâhiye kampüslerinde fişleme olayı yakın zamanda üniversiteden atılan Öğretim Üyesi Ahmet Bülent Özer’in yapmış olduğu basın açıklamasında da vardı. Özer, açıklamasında şunları söylemişti: “Öğrencisinden, öğretim elemanlarına kadar tehdit, şantaj, fişleme ve tacizin kol gezdiği fakültenin asli işlevini yitirerek, siyasal klik hesaplarının en ince icraatlarının sergi alanı haline dönüşmesinde büyük katkısı olan kimi çevrelerin, bilimsel unvanların ardına sığınarak nasıl muktedir hale geldiğinin öğrencilerimizle birlikte yakından tanığıyız.”