06 Ocak 2014 15:15

F Tipi cezaevlerinde ‘Süngerli oda’ işkencesi

TBMM İnsan Hakları Cezaevi Alt Komisyonu üyesi CHP'li Veli Ağbaba, cezaevinde A Takımı adı verilen grupların, ses geçirmeyen 'süngerli oda'larda işkence yaptığını iddia etti

 F Tipi cezaevlerinde ‘Süngerli oda’ işkencesi
Paylaş

TBMM İnsan Hakları Cezaevi Alt Komisyonu üyesi CHP'li Veli Ağbaba, cezaevinde A Takımı adı verilen grupların, ses geçirmeyen 'süngerli oda'larda işkence yaptığını iddia etti

T24’ten Hülya Karabağlı’nın haberine göre TBMM İnsan Hakları Cezaevi Alt Komisyonu ve CHP Cezaevi İnceleme Komisyonu üyesi olan Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye’de cezaevlerinin tamamına yakınında ‘süngerli oda’ bulunuğunu söyledi. “Süngerli oda, cezaevlerinin işkence aleti ve kara kutusudur” diyen Ağbaba, bu odaları cezaevlerinde  “A Takımı” adı verilen grubun kullandığını belirtti.

İzmir 2 No’lu F Tipi Cezaevi’ndeki süngerli oda görüntülerinin bir dava dosyasında ve akabinde medyada yer almasının ardından CHP'li Veli Ağbaba da, birçok cezaevinde mahkumların "süngerli oda"lardan şikayetçi olduğunu aktardı. Alanya L Tipi Cezaevi’nde bu odanın çok belirgin olduğuna dikkat çeken Ağbaba, bazı cezaevlerinde bu odaya ‘halılı oda’, ‘dayak odası’ dendiğini ifade etti.

‘DIŞARI SES GİTMEMESİ İÇİN SÜNGER YA DA HALI KAPLANIYOR'

CHP komisyonu olarak Türkiye’deki cezaevlerinin önemli bölümünü incelediklerini anlatan Ağbaba, tüm raporlarında bu odalara dikkat çektiklerini ve Adalet Bakanlığı’na uyarı yaptıklarını vurguluyor.

Ağbaba, cezalandırma sırasında dışarıya ses yansımaması için sünger ya da halı ile döşendiğine dikkat çekti. Eğer bu odalarda, kamera varsa kapatılıyor.  Ağbaba’ya göre, çoğunluğunda kamera sistemi yok.  Bu odalarda pencere yok. Gökyüzü görünmüyor. Bahçeye açılan kapısı yok.

Ağbaba’nın cezalandırma yöntemlerinden biri olarak tanımladığı bu odalara, sadece çocuklar değil yetişkinler de gönderiliyor. Ağbaba, “İtaat etmeyen herkes bu odalara gönderiliyor” diyor.  Odalara gönderme gerekçeleri arasında, “sayımda ayağa kalkmamak”, “slogan atmak”, “bağıra bağıra şarkı söylemek”, “kapıya vurmak”, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamak”, “Yaşasın 1 Mayıs veya İnsanlık onuru işkenceyi yenecek demek” bulunuyor.

Veli Ağbaba, ‘süngerli odaların’ dayak, darp ve kötü muamele için kullanıldığını anlatırken, mahkumların birkaç gün bu odada tutuklarını vurguluyor. “Amaç, psikolojilerinin bozulması” diyen Ağbaba, bu uygulamanın inceledikleri tüm cezaevlerinde taraflarına anlatıldığını vurguluyor.

İDARE: MAHKUMLARIN KENDİLERİNE ZARAR VERMEMELERİ İÇİN


CHP’li Veli Ağbaba, bu odaların niye kurulduğunu, buna neden gerek duyulduğunu sordukları cezaevi idaresinden, “ Biz, mahkumların kendilerine zarar vermelerini istemiyoruz. Bu yüzden süngerle döşendi” yanıtı aldıklarına dikkat çekiyor.


HDP'DEN 'SÜNGERLİ ODA' SORUSU
HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, İzmir 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde, koğuş kapısına vurduğu için süngerli odaya konan ve süngeri söktüğü için hakkında dava açılan Gökhan Çoban'a ilişkin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a yazılı soru önergesi verdi. Kürkçü, önergesinde, odanın görüntülerinin yayınlandığı ve görüntülerde her yerin süngerle kaplı olduğunun, oturacak yerin dahi olmadığının, tuvaletin dahi açık olduğunun görüldüğünü belirterek, "Mahkûmlar, nerede olduğunu bilmedikleri bir kamera tarafından gözlenmekte ve bu kamera da, açıkta bulunan tuvalete bakmakta ve mahkûmların her anını kaydetmektedir.
Daha önce Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde, Kocaeli 1 No'lu F Tipi'nde, İzmir Aliğa Şakran Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde bulunan Çocuk ve Gençlik Cezaevi'nde, Buca F Tipi Cezaevi'nde, Kırıklar F Tipi Cezaevi'nde 'süngerli oda' olduğu ve bunun kurum idaresi tarafından dayak ve işkence merkezi olarak kullanıldığı ile ilgili şikâyetler basına ve kamuoyuna yansımıştır. Bağımsız İnsan hakları kuruluşları ve Demokratik Kitle Örgütlerinin cezaevi raporlarında çokça şikâyet konusu olan bu uygulama Adalet Bakanlığı yetkililerince kabul edilmemiş, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu raporlarında da yer almamıştır" diye vurguladı.
 

CEZALANDIRMA VE TECRİT İÇİN KULLANILIYOR

Kürkçü, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 49. Maddesi'nin "süngerli oda ve cezaevinde yapılan diğer hak ihlalleri için gerekçe oluşturduğunu vurgulayarak, "Bağımsız kurumların veya TBMM İnsan Haklarını inceleme Komisyonu'nun ziyaretlerinde 'gözlem odası' olarak tarif edilen ve "kendisine zarar veren, veya madde bağımlısı olan tutuklu ve hükümlüler için kullanıldığı" belirtilen odaların, uygulamada cezaevi şartlarını protesto eden siyasi mahkumlara karşı tecrit ve cezalandırma yönteminin bir parçası olarak kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Son aylarda birçok cezaevinde tutuklu ve hükümlülerin yoğun protestosuyla karşılanan 'her yere' kamera uygulaması 'süngerli odada' tamamen sınırlarını aşmıştır. Tuvalet bile kamera kaydına alınmaktadır. Tuvaletin gözleniyor olması özel hayatın gizliliğini ihlaldir. Bir insanın cezaevinde olması onun mahremiyet hakkını engellemez" dedi.

Kürkçü, önergesinde Bakan Bozdağ'a şu soruları yöneltti: "Bakanlığınız bünyesinde bulunan hangi cezaevlerinde 'süngerli oda' bulunmaktadır? Söz konusu oda ile ilgili olarak darp ve işkence iddiasıyla bakanlığınıza ulaşan kaç adet şikâyet vardır? Bu şikâyetlerden kaç tanesi adli/ idari soruşturma konusu olmuştur? Söz konusu soruşturmalarda kaç adet cezaevi personeli idari veya adli ceza almıştır? Bakanlığınız bünyesindeki Cezaevlerinde nerelere kamera koyulmaktadır? Kamera kayıt sisteminin cezaevi içinde gösterdiği yerler nerelerdir? Göstermesi yasak olan yerler nerelerdir?"

 

ÖNCEKİ HABER

GAÜN\'de öğrencilerin yaşamı polis ablukasında

SONRAKİ HABER

Bülbül’den Feyzioğlu’na \'Ergenekon\' tepkisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa