06 Ocak 2014 16:51

Okulda Kur’an kursu mahallede Kur’an kursu

Anlatacağım olayları yaşadıktan sonra aslında nasıl da sindirilmiş olduğumuzu, bu yaşadıklarımı başkalarının da yaşadığını, ancak birbirimizden habersiz olduğumuzu düşündüm. Bu mektubu o yüzden kaleme aldım.

Okulda Kur’an kursu mahallede Kur’an kursu
Paylaş

Merhaba Ekmek ve Gül okurları,
Anlatacağım olayları yaşadıktan sonra aslında nasıl da sindirilmiş olduğumuzu, bu yaşadıklarımı başkalarının da yaşadığını, ancak birbirimizden habersiz olduğumuzu düşündüm. Bu mektubu o yüzden kaleme aldım.

Kızım 5. sınıfa geçti. “Gelin, seçmeli ders seçin” dediler. Ben de Kuran dersini seçmek istemedim. Kızımı geliştirecek dersler seçtim. Sonra “bunlar yok, Kuran dersini seçeceksin” dediler. Hem seçmeli dediler, hem de zorunlu tuttular. Çok fazla diretemedim. Çünkü çevremdekiler beni dinsiz imansız diye suçladılar. Kızıma okulda baskı olur diye “tamam” dedim. Bu defa da “Kuran derslerinde başörtüsü takacak” dediler. Benim kızım daha 12 yaşında. Tekrar gittim okula, “bu daha çocuk ben çocuğumu okula gönderdim, başörtüsü de ne” dedim. “Kuran başörtüsüz okunmaz” dediler. “O zaman abdestsiz de olmaz” dedim ama nafile, yine çok fazla diretemedim.  Aslında birçok insanın bu durumdan rahatsız olduğunu öğrendim ama iş işten geçmiş, okul eğitim öğretime başlamıştı.

İkinci olay ise Antep’te mahalle aralarında güya mahalledeki kadınlara sosyal hizmet verilsin diye açılan Mahalle Evleri’nde yaşadığım durumdu. Kütüphane, dikiş nakış kursları, bilgisayar öğretimi adı altında kendine taraftar toplama merkezlerine dönüşmüş olan bu evler  son zamanlarda çocuklara yönelik kurslar da açtı. Öğrenciler üzerinden velilere ulaşmaya dönüşen bu dershanelerin açılması bizimki gibi işçi mahallelerinde elbette önemli ancak hocalarından tutun da dağıtılan kitaplara kadar her şeyin “dindar nesil oluşturmaya” yönelik olması bu dershanelerin ne için açıldığını da gösterdi bizlere. Çocuklara “velileriniz gelip kitapları alsın” dediler. Biz de toplanıp gittik. Mahalle evinin müdürü başladı belediyeyi övmeye. En az yüz kişi vardı. Herkes dinliyor pür dikkat. Madde bağımlısı çocukların terbiyesinden tutun da koca mahallenin küçücük bir parkının bu çocuklardan nasıl kurtarıldığına kadar bir sürü şey söyledi. İşin ilginç yanı birçok ilçeyi ikiye katlayacak olan Ocaklar, Üçoklar, Perilikaya, Bozoklar mahallesinin çocuklarının oyun oynadığı tek bir park var ve o da küçücük. Onu da madde bağımlısı çocukların mekânı diye kötüleyip duruyor. O çok övdüğü belediye çocukları madde bağımlısı olmadan önce niye düşünmüyordu? Niye o çocukların oyun oynayacağı, spor yapacağı yerler açmıyordu? Oysa tüm zengin mahallelerinde bu tür oyun alanları vardı. Burası işçi mahallesi ya, önemi yok. Müdür sonra, belediyenin aşure gününe davet etti gelenleri ve ağzından baklayı tek tek çıkarmaya başladı. “İstiyorsanız çocuklarınız için yukarıda Kuran kursu da var. Veliler için de açtık bir Kuran kursu. İsterseniz gelebilirsiniz.” Şöyle bir çevreme baktım, kimseden ses yok. Sen de susuyorsun ister istemez ama sormadan da edemiyorsun. Sanki belediyenin görevleri arasında dini eğitim vermek var. Zaten adım başı Kuran kursu.  Sonra dedim kendi kendime. Ya biz şimdiye kadar dinsiz imansızmışız da haberimiz mi yokmuş? Sanki seferberlik ilan edilmiş gibi her yerde Kuran’la terbiye etme yarışı.  Müdür bir de toplantılara katılan kadınlara ücretsiz meme muayenesi ve kanser testleri yapılacağını söyledi. Hangi hastane sorusuna ısrarla sormamızı rağmen cevap vermedi. Bu etkinlik ihtimal meme kanseri haftası için düşünülmüş olabilir. Ancak biz de kör değiliz. Belediye ne zaman hizmet adı altında bir şey yapsa aslında bunu birilerinin kasasına paraları doldurmak için yaptığını biliyoruz. Onun için kanser testi de yine birilerine para kazandıracak bir işti. Yani çok da biz kadınları düşündüğünden değildi. Tarama yapılsa zaten bizim mahallenin yarısı kanser çıkar. Oturduğun ev eve benzemiyor, yediğin yemek yemeğe benzemiyor.

Aslında şimdi yolsuzluk üzerine de bir şeyler yazmak lazım ama…çok uzattım, onu da başka mektupta haberleşiriz inşallah.
 
Güllü YAZAR- Antep

ÖNCEKİ HABER

Bülbül’den Feyzioğlu’na \'Ergenekon\' tepkisi

SONRAKİ HABER

2014 yılı hepimize umut olsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa