Endülüste Kürtçe raks: Hevra
2014 yeni başladı. Yıl boyunca adından çok söz ettirecek ilk albüm birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan şu günlerde Aynur’dan geldi: ‘Hevra / Beraber’
M. Berat SAYMADİ
İstanbul
2014 yeni başladı. Yıl boyunca adından çok söz ettirecek ilk albüm birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan şu günlerde Aynur’dan geldi: ‘Hevra / Beraber’
Aynur Doğan müzik hayatına 2004 yılında Keçe Kurdan (Kürt Kızı) diyerek başladı. Daha yeni başlamışken son yılların en çok satan bu Kürtçe albümü Diyarbakır Altıncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, albümün çıkmasından tam bir yıl sonra ‘’ Keçe Kurdan isimli şarkının yasadışı silahlı örgüte destek ve Kürt kızlarının dağlarda savaşmaya davet edildiği gerekçesiyle müzik marketlerden toplatılarak yasaklanmasına karar verdi. Hâlbuki bu albümü vesilesiyle Aynur İngiltere’de yayımlanan Folk Roots (fRoots) isimli dünya müziği dergisinin 2004 Kasım sayısına ‘Yolda Bir Kürt’ isimli yazıyla kapak olmuştu. Hatta yazıda Aynur Türkiye’den Sezen Aksu, Yunanistan’dan da Eleftheria’ya benzetilmiş ve onun Kürtler için önemli bir yıldız olacağı söylenmişti
Olan oldu. Bir yıl sonra 2005 yılında Nûpel / (Yeni Sayfa) dedi. Nesrin hala dillerde..
Araya uzun bir ayrılık girdi. 2010 yılında Rewend (Göçebe) diyerek hepimizi yerinden etti Aynur. Albüm çıktığı yıl Avrupa’nın en iyileri arasına girdi. World Music Charts Europe’da en iyi 29’uncu albüm seçildi. Ez Keçim , Ez Kevokim şarkıları hafızamızda kaldı.
KÜRTÇE VE FLAMENCO’NUN BULUŞTUĞU ALBÜM
Dört yıllık bir aranın ardından Hevra / Beraber diyerek geldi Aynur. Yıllar içinde başarısına başarı katarak Türkiye’de ve dünyada çok önemli müzisyenler ile çalışan, içinde olduğu projeler ve verdiği konserlerle kitleleri kendisine hayran bırakan sanatçı, ‘Hevra’ albümünde Buika, YasminLevy, Paco de Lucia ve Mariza gibi usta sanatçıların prodüktörlüğünü de yapan besteci ve gitarist Javier Limón ile çalıştı. Aldığı beş Latin Grammy ödülüyle İspanya’nın en saygın sanatçılarından biri olan ve müziği brazil, afro-cuban ve caz gibi türleri de kapsayan geniş bir yelpazeye sahip Javier Limón ile Aynur’un müziğin sınırlarını ortadan kaldırdığı ‘Hevra’ albümünde, adeta doğu - batı sentezi müzikseverleri karşılıyor. ‘Péşnare’, ‘Tobedar im’ ve ‘Diyarbekir’ şarkılarının söz ve besteleri Aynur’a ait olan albümde daha öncekilerin aksine geleneksel enstrümanların yerine ağırlıklı olarak Limón’un Flamenco ezgilerini taşıyan gitar soundu kullanıldı. Kürtçe ve Flamenko müziğin ortak noktalarını yakalayarak muhteşem bir sentez yakalanan albümün kayıtları Madrid ve Boston’da gerçekleşti. İspanyol piyanist besteci AriadnaCastellanos ile canlı kaydedilen “Xerîw” şarkısının yanı sıra ‘Sîsîlé’ şarkısı da usta müzisyen Cemil Qoçgirî’nin tembûru ile canlı kaydedildi.
Ellerine sağlık diyelim. İhtiyacımız vardı. Beklediğimize de değdi. Müzik âlemi bu kadar yerle yeksan olmuşken Aynur’un bu albümü hepimize ilaç gibi geldi. Ayrıca şarkılardaki tüyleri diken diken eden hissiyatı yakalamak için hiçbir dil de bilmeniz gerekmiyor. İçinde biz varız çünkü. Hepimiz!
Albümdeki şarkıların tamamı çok güzel ama ‘Mın Dıgo Melê’ ayrı güzel.. Çok sevdiğim Endülüs müziğiyle, toprağından olduğum Kürt müziğinin kardeşliğine söylenecek daha ne olabilir ki?
Dümdüz sarı bir ovada bir atlı peşinde koşarmış gibi hissi uyandıran gitar tınılarının ardından gelen Kürt ağıtının kardeşliğine ve özgürlüğüne hep beraber ses verelim.
Hevra diyelim..
Albümü dinlerken kulaklarımda çınlayan, Yahya Kemal’in yazdığı Münir Nurettin Selçuk’un bestelediği ve ayrıca kendisiyle bütünleşmiş Endülüs’te Raks’la bitirelim..
Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle,
Her kalbi dolduran zile, her sineden: ‘Ole!’