Pazartesi bekleyişleri
Öğrencilik hayatımda belki de hiç almayacağım disiplin cezasını, sırf bedenime yapışan bir dar pantolon yüzünden aldım. Bu benim için ve diğer öğrenciler için çok utanç verici bir durum. Bir suç işlemişçesine cezalandırıldık
Cansu Özenel Maltepe - İstanbul
Okullarda birçok öğrencinin korkulu rüyası haline gelen ve kıyafet serbestisi yönetmeliğiyle de giderilemeyen bir sorun; ‘kılık-kıyafet baskısı’. Özellikle kadın öğrencilere yönelik yapılan baskıyı ve sonu disiplin cezalarına, okula alınmamalara uzanan bu sorunu, Maltepe Atilla Uras Lisesinden kadın arkadaşlarla konuştuk.
İsmini vermek istemeyen bir öğrenci, çoğu insan kadın öğrencilere bir baskı uygulanmadığını söyler diyor. Okullarda hareketlerinin öğretmenlerin denetimi altında olduğunu söylüyor. Kılık kıyafetlerine karışıldığını, savunma yapmalarına izin verilmediğini belirtiyor ve; “Burası okul, bu şekilde giyinemezsin, vücuduna yapışıyor, saçlarını açamazsın, hareketlerine dikkat et.” gibi tepkiler aldığını bildiriyor.
PANTOLONUM DAR, SAÇIM RENKLİ!
Okulunda yaşadığı bir olayı ise şöyle aktarıyor: “Pazartesi günleri genelde törenden sonra içeriye girerken bir grup öğretmen kontrol amaçlı kapıda duruyor. O gün dar bir pantolon giydiğim için beni köşeye çektiler. Sadece ben yoktum, birkaç kadın öğrenci daha vardı. Numaralarımız alında ve disipline gönderildik. Yani öğrencilik hayatımda belki de hiç almayacağım disiplin cezasını, sırf bedenime yapışan bir dar pantolon yüzünden aldım. Bu benim için ve diğer öğrenciler için çok utanç verici bir durum. Bir suç işlemişçesine cezalandırıldık.”
Bu baskıların canlarına tak ettiğini, seslerini çıkarmak için bir kıvılcım beklediklerini söyleyerek noktalıyor sözlerini.
Buse Savaş kendisine ve diğer kadın öğrencilere yönelik olan bu baskının her geçen gün daha rahatsız edici boyutlara ulaştığını düşünüyor. Hükümetin tepkileri, söyledikleri, getirmeye çalıştığı yasaklar öğrenciler tarafından da fark ediliyor.
O da başından geçen bir olayı anlatıyor: “Yaz tatilinde saçlarımın rengini değiştirdim. Okulda törenden sonra yapılan bir kontrolde; ‘Bu halin ne, saçlarının rengini hemen değiştiriyorsun.’ gibi bir tepki aldım. Okullarda başka sorunlar yokmuş gibi kadın öğrencilerin giyimi kuşamıyla uğraşıyorlar.”
TEK SORUN KILIK KIYAFETİMİZ Mİ?
İlke Aran okullarda tek tip kadın öğrenci yetiştirilmeye çalışılmasından şikayetçi. “Okuldaki tek sorun bizim kılık kıyafetimiz midir?” diye soruyor. İlke, her ne kadar tepki ve baskı gösterseler de, onların istediği gibi bir kadın öğrenci olmayacak. Etrafında birçok baskıyla karşılaşıyor. Her Pazartesi okul girişinde ağırlıklı olarak giyilen pantolonlardan dolayı kadın öğrencilerin kenara çekilmesini, disiplin kuruluna çağrılmasını ve cezalandırılmasını aşağılayıcı buluyor. Bu sorunların aşılması için öğrencilerin birleşmesi gerektiğini vurguluyor.