17 Ocak 2014 07:00

Özer AKDEMİR
İzmir

HDP İstanbul Milletvekili A. Levent Tüzel, gazetemizin gündeme getirdiği Çanakkale Biga ve çevresinde demir çelik, termik santral, liman gibi birçok işletmesi bulunan İÇDAŞ şirketinin bölgeye saçtığı kirlilikle ilgili İçişleri, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yazılı soru önergeleri verdi. Haberlerimize tekzip gönderen şirket ise, video görüntülere yansıyan kirlilik görüntülerine açıklama getirmek yerine, aldıkları ödülleri ve kağıt üzerindeki çevresel önlemleri aktarmakla yetindi.

Tüzel, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu soruları yöneltti:
* İÇDAŞ tesislerinin neden olduğu kirlilikle ilgili yöre halkı tarafından belgelerle birlikte Şarköy Sahil Güvenlik Komutanlığına yapılan başvuru hakkında ne işlem yapılmıştır?
* İÇDAŞ demir çelik tesisinin liman içerisinde denize ve çevreye çok miktarda hidrolik yağı boşalttığı, bu işlemin iskele üzerindeki vinçlerden kaynaklandığı iddiaları araştırılmış mıdır?
* Balıkçılar tarafından ‘asit’ olarak nitelenen tabakanın, şirketin römorkları tarafından kirliliğin üzerinden geçilerek dağıtılmaya çalışıldığına dair görüntüler üzerine bir inceleme yapılmış mıdır?
* Değirmencik demir çelik fabrikasında bulunan iki adet termik santralin denizden su alıp, tekrar sistemi soğutarak denize boşalttığı, sıcak suyun aktığı bölgelerde zaman zaman balık ölümleri gerçekleştiği iddiaları doğru mudur?
* Doğru ise, Bakanlığınızca denizin ve balıkçılığın korunması için ne tür girişimlerde bulunulmuştur.

‘MANİDAR’ BULDU

Şirketin gazetemizde “Bol ödüllü çevre kirliliği” başlığıyla 7 Ocak tarihinde çıkan manşet haberimize gönderdiği tekzip dilekçesinde, balıkçılar tarafından çekilen kirlilik görüntülerine hiç değinmemesi dikkat çekti. Şirket aldığı ödülleri ve kağıt üzerindeki çevresel önlemleri aktarırken, yeni tesisleri için yaptığı ÇED toplantısı öncesi bu haberin çıkmasını “manidar bulduğunu’ söyledi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Saray iktidarı, Türk lirasının parasal egemenliğine darbe vuracak bir kararla, tüm satış sözleşmelerinin döviz cinsinden yapılmasının önünü açtı. Böylece enflasyonun en temel dinamiklerinden olan dolarizasyonun eksik ayağı da Mehmet Şimşek imzasıyla tamamlanmış oldu. Türkiye’nin, başta ABD doları olmak üzere yabancı paraya bağımlılığı daha da derinleşecek.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sefer Selvi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü çizdi

Evrensel'i Takip Et