Seeger'in müziği, özgürlük mücadelesi içindi
'Benim görevim insanlara dünyanın güzel müzikle dolu olduğunu ve doğru kullanılırsa bunun gezegeni kurtarmaya yardımcı olabileceğini göstermek' diyen Pete Seeger'in müziğini ve yaşama bakışını Türkiyeli meslektaşlarıyla konuştuk...
Sevda AYDIN
İstanbul
ABD’li müzisyen ve dünya protest müziğinin önde gelen isimlerinden Pete Seeger 94 yaşında hayatını kaybetti. Seeger, 40 ve 50’lerde işçi eylemlerinde söylediği şarkılarla tanınmış, ABD’de McCarthy dönemindeki “Komünist avı” sırasında kara listeye alınmıştı. Seeger, buna rağmen 60’larda Yurttaş Hakları Hareketi ve Vietnam Savaşı karşıtı mücadeleye müziğiyle katkı sundu.
1945’te “Amerikan halkının, işçi hareketinin şarkılarını duyurmak ve yaymak” için Halkın Şarkıları (People’s songs) organizasyonunu bir araya getiren Seeger’in bu çabası ABD’de toplumsal hareketlerin marşı haline gelen We Shall Overcome, Which Side Are You On, This Land is Your Land gibi şarkıların yayılmasına öncülük etti.
100’ün üzerinde albümü bulunan Seeger, 60’ların sonuna kadar televizyon ekranlarının yasaklı ismi oldu.
ŞARKILARIYLA SAVAŞIN KARŞISINDA DURDU
Müzisyen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen ve genç yaşından itibaren müzikle ilgilenmeye başlayan Seeger, gazeteci olma amacıyla Harvard Üniversitesine girdi. Burada Genç Komünist Birliğine katıldı ve 2 yıl sonra okuldan ayrılarak New York’ta müzik çalışmalarına başladı.
2. Dünya Savaşı sırasında “Almanac Singers” grubuyla işçi hareketine destek veren ırkçılık ve savaş karşıtı şarkılar yayımlayan Seeger’ın faaliyetleri kısa sürede FBI’ın radarına takıldı.
Savaş sonrası “Halkın Şarkıları” organizasyonunu kuran Seeger, ilk albümlerini 40’ların sonunda yaptı. Woody Guthrie ile birlikte Amerikan Komünist Partisi üyesi oldu. Partiden daha sonra ayrılsa da McCarthy dönemindeki komünist avının kurbanı olan Seeger, 1961 yılında 1 yıl hapis cezasına mahkum oldu. Seeger, 60’ların sonunda çevreci mücadelenin de destekçileri arasına katıldı.
“Benim görevim insanlara dünyanın güzel müzikle dolu olduğunu ve doğru kullanılırsa bunun gezegeni kurtarmaya yardımcı olabileceğini göstermek” diyen Seeger, 94 yaşında New York’ta Presbiteryen Hastanesinde yaşamını yitirdi.
BAEZ VE DYLAN’I ETKİLEDİ
Taner Öngür (Moğollar): Pete Seeger, ABD halk müziğinin efsanelerinden biriydi, özellikle sendikal hareketleri desteklemesi, 50’lerin sonu ve 60’ların başındaki Newport folk festivalinin Amerikan sol hareketinde öncü bir rol oynamasında etkili olmuştu ki bu festivallerde, Joan Baez ve Bob Dylan gibi isimleri müzik dünyasına kazanılmasında etkisi olmuştu, bizim müziğe başladığımız yıllarda, bize de etkisi olan bir isimdi, en son Obama’nın kampanyasına destek olduğu sıralarda, 90’lı yaşlarındaki performansı ile dikkati çekmişti, müziğini halkının özgürlük mücadelesi için yapan bir insandı.
‘KIZ ÇOCUĞU’ ŞİİRİNİ BESTELEMİŞTİ
M. Berat Saymadi (Müzik Yazarı): Dünya işçilerinin sesi, halkların kardeş sanatçısıydı. Müziğin toplumsal mücadelenin bir parçası olduğunu bilen ve sanatını böyle sürdüren bir ozandı. 94 yaşına kadar yaşadı. Gerisinde anısını yaşatacağımız çok eser bıraktı. Nazım’ın Kız Çocuğu şiirini 'I Come and Stand at Every Door' olarak çevirip besteledi ve savaş karşıtı bir ses yarattı. Dünyanın her yerinde devrimci müzisyenlerin başına ne geldiyse, o da onları yaşadı. Zulmü yaşatanları değil, zulme direnenleri hatırlayacağımızı bu kez de Pete Seeger öğretti. Şarkılarının dilimizde hep yaşaması dileğiyle..
BİRİKTİRDİ VE HEP PAYLAŞTI
Vedat Yıldırım (Kardeş Türküler): Özellikle hayatı anlatan, gündelik yaşamlarımızı, dert edinen bütün müzisyenlerin başı sağolsun. Ben Boğaziçi’nde öğrenciyken dünya halk şarkılarından oluşturduğumuz repertuvarlarımz vardı. İlk o zaman tanışmıştım Seeger’la. Hem müzisyen hem de aktivist biriydi. Aynı zamanda da yazardı. ABD, biliyorsunuz kapitalizmin bütün çelişkilerinin en çok yaşandığı ülkelerden biri ve Seeger, ülkesinde kapitalizme karşı mücadele etti tüm yaşamı boyunca. Bir çok şarkısı dünyanın pek çok yerinde, pek çok sanatçı tarafından seslendirilen Seeger’ın yaşamına, yaptıklarına baktığımız zaman ne çok şey biriktirdiğini görürüz. Biriktirmiş ve hep paylaşmış.
SEEGER: KAYNEK KURDU
Murat Meriç (Müzik Yazarı): Pete Seeger’ın ölümü için söylenebilecek tek bir cümle var: Kaynak kurudu. Bugün Intı Illimani’den Grup Yorum’a uzanan protest müzik geleneğinden söz ediyorsak, bu, Pete Seeger ve (gitarının üzerine ‘bu makine faşistleri öldürür’ yazan ve 1967’de ölen) Woody Guthrie sayesinde. Seeger’dan etkilenerek müziğe başlayan isimlerin Bob Dylan’dan Bruce Springsteen’e uzandığını düşünürsek, kaybın büyüklüğünü anlarız. 90’lı yaşlarında bile gitarını boynuna asarak eylemlere giden, ABD’nin ilk komünistlerinden birinden söz ediyoruz; Nâzım Hikmet’in ‘Kızçocuğu’nu dünyaya tanıtan isimden... Bu arada ‘kaynak kurudu’ yanlış anlaşılmasın: O kaynaktan çıkan su o kadar güçlü ki, şarkıları her dem akışı güçlendirecek. Ne demişti: ‘We shall overcome / Üstesinden geleceğiz...’
ÖDÜLLERİ
1972’de Söz Yazarları Şöhretler Müzesi’ne alınan Seeger, 1993’te Grammy tarafından Yaşam Boyu Hayat Ödülü aldı. Bill Clinton’ın 1994’te Sanat Dalında Ulusal Madalya verdiği Seeger, 1999’da Küba’dan da Felix Varela ödülünü aldı. 1997’de “Pete” albümüyle, 2009’da ise “At 89” albümüyle “En iyi halk müziği albümü” dalında Grammy Ödülü alan Seeger, 2011’de de “Yarının çocukları” çalışmasıyla çocuk şarkıları dalında Grammy aldı.