Bir masal anlat bize, içinde para olmasın

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, cinler cirit oynar iken eski eğitim sistemi içinde... Biz kaçtık onlar kovaladı, onlar kovaladı biz kaçtık, az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik, altı ay bir güz gittik, dönüp bir de arkamıza baktık ki ne görelim, bir arpa boyu yol gitmişiz... Bir varmış bir yokmuş, ülkenin birinde bir garip eğitim sistemi varmış...

Ayakkabı kutuları gelir, tırlar gidermiş… Milli eğitim bakanları gelir, YÖK başkanları gidermiş… YGS’ler gelir, ÖSS’ler gidermiş…

Masal içinde bir masal başlıyor ki arkadaşlar… Sınavlar mı kalkmıyor, dershaneler mi kapanmıyor, harçlar kaldırılarak eğitim parasız hale mi getirilmiyor sormayın gitsin. Bir demokrasi, bir özgürlük ortamı ki; gençler özgürlükten kendinden geçmiş intihar ediyorlar. Bir iş imkanı, bir üretim çılgınlığı ki; gençler iş beğenmiyorlar. İlim irfan birden öyle çok yüklenince eğitime, bunalıp Ortaçağ’a dönmüş müfredatlar.

YAŞAMIYOR OLSAK İNANACAĞIZ

İçinde yaşamıyor olsak bir an inanacağız şu söylenenlere…

Yıllardır bütün iktidarlar, eğitim sistemini yeniden yapılandırırken: Eğitim sistemini değiştiriyoruz, sınavsız yapacağız, paralı olacak ama parası olmayanlar da okuyacak vb. gibi şeyler derken; öğrencilere sevimli gözükmek, uygulamalarına tepkiyi azaltmak için kendisinin bile söylerken nasıl yapacağını düşünmediği bir masal anlatırlar.

Şimdi, iktidarın anlattığı masalda bile milyonlarca öğrencinin geleceğine dair bir umut yok. İş ve gelecek talebine iktidarın verdiği bir yanıt yok. Kamusal eğitimin eşit bir temelde, parasız, bilimsel ve nitelikli sunulmasına dair iktidarın herhangi bir iddiası yok. Çünkü sermaye hükümeti, biat ettiği sermayedarlara karşı bağlılığını ispatlamak istiyor. Yani bugünlerde masalı bile sermayenin çıkarlarını gözetiyor.

MASALLARLA GERÇEKLER ÇARPIŞIYOR

Eğitim sistemini kalifiye elemanlar, girişimciler, neoliberal politikaların sadık bekçilerini yetiştirmek üzere yapılandıracağına dair söz veriyor. Herkesin parası kadar okuduğu bir eğitim sisteminde, sınavları bile kaldırabilirim diyor. Sınavın elediği genci, parasına göre biz zaten seçeriz diyor.

Anlattığı masallarla gerçekler çarpışıyor…

Bu arada, ayakkabı kutuları geliyor, tırlar gidiyor… Milli eğitim bakanları geliyor, YÖK başkanları gidiyor… YGS’ler geliyor, ÖSS’ler gidiyor…

Savaş bütçeleriyle, eğitime ayrılan bütçeler çarpışıyor. Şifre skandallarıyla kadrolara aldıkları cemaatlerle, şimdi paralel devletçilik oynuyor iktidar…

Sözü alıyor diğeri, başlıyor yeni masala…

Dershaneler iyidir diyor, çocuklara yazık değil mi?

MASAL YAŞIMIZ GEÇTİ ARTIK

Parasız, sınavsız, bilimsel, demokratik ve anadilde eğitim kırparak ucundan hayata geçirilemez. Biri olmadan diğeri masal olur. Dershaneler de kalkmalıdır sınavlar da. Kamusal eğitimin niteliği yükseltilmeli, eğitim parasız, bilimsel, demokratik bir içeriğe kavuşturulmalıdır.
Diyebiliyorsanız böyle deyin. Yoksa biz bu masalı çok dinledik. Önümüzdeki seçim dönemi, bu talepler için mücadele ettiğimiz bir seçim dönemi olacak. Masal yaşımız geçti artık.