Karşınızda IOC; Suçlular geçidinin ideal adayları
Olağan Şüpheliler filminin Kevin Spacey’li tanıtım fotoğrafını hatırlıyor musunuz? Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) yönetim kurulunun Cenevre Gölü sahilindeki mermer bir sarayda çekilen yukarıdaki fotoğrafı onun yeni sürümü.
Andrew JENNINGS
Olağan Şüpheliler filminin Kevin Spacey’li tanıtım fotoğrafını hatırlıyor musunuz? Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) yönetim kurulunun Cenevre Gölü sahilindeki mermer bir sarayda çekilen yukarıdaki fotoğrafı onun yeni sürümü. Bu ekipte çoğunluğu orta yaşını geçmiş, takım elbiseli-kravatlı 13 erkek ve 2 kadın var. Hepsi de Soçi’deki en iyi koltuklarda oturmak için gün sayan kodamanlar. Tam ortalarında IOC’nin yeni başkanı Alman Thomas Bach duruyor. Ona geri döneceğiz ancak şimdilik bilin ki 60 yaşındaki Bach, çoğumuzun hayatı boyunca duyduğundan daha fazla sayıda spor görevlisine rüşvet yedirmiş olan Alman işadamı Horst Dassler’in torpillisiydi. Dassler’in ailesi Adidas’ın ve Dünya Futbol Kupası ile Olimpiyatların yayın ve pazarlama haklarını alabilmek için yüz milyon dolar rüşvet dağıtmış bir pazarlama şirketinin sahibiydi.
FIFA-BLATTER-HAVELANGE
Bach’ın sağ tarafında FIFA’nın İsviçreli patronu Sepp Blatter var. Blatter on yıllar boyunca meslektaşlarının Dünya Kupası kontratlarının Dassler şirketlerine verilmesi karşılığında yüklü rüşvetlere boğulduğunu fark etmedi! Eski FIFA Başkanı ve IOC duayeni Joao Havelange’a 1 milyon dolarlık rüşvet vermekle suçlanan Blatter, bunun üzerine yaşananların bir yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunu ve kendisinin bir “sakar”dan daha fazlası olmadığını rapor eden dedektifler tutmuştu.
Havelange Aralık 2011’de IOC’den utanç içerisinde istifa etti. Blatter ise son 3 yılda FIFA’nın 23 kişilik yürütme kurulundan 8 üyesini skandallarda kaybetmesine rağmen görevinde kalmayı başardı. FBI şu anda FIFA’da dönen yolsuzlukları Miami ve bir ihtimal New York’ta bulunan itirafçı görgü tanıklarıyla birlikte araştırıyor.
Blatter’ın sol tarafında IAAF(Uluslararası Atletizm Federasyonu) Başkanı Senegalli Lamine Diack var. O da Dassler’in hediye listesinde! 2010 yılında bu “hediye”leri BBC’de yayınlanan Panorama programında ortaya çıkarmıştım ve 1 yıl sonra IOC, Diack’ı biraz azarladı. Ancak Lozan’ın lordları unutkan ve affedicidir. Sonuç olarak o da Olimpiyat idealizminin kalbindeki yerini yeniden aldı.
IOC’NİN EN GÜÇLÜSÜ: ŞEYH AHMED
Blatter’în hemen üzerinde omuzlarına siyah bukleleri dökülen Şeyh Ahmed el Fahad el Sabah’ı görüyoruz. Thomas Bach’ı başkan yapan adam. Eski OPEC başkanı, Kuveyt kraliyet ailesinden Şeyh Ahmed el Sabah, ekibin delikanlısı ve açık ara en zengini. Komite üyeleri, 2008 yılında WikiLeaks tarafından ortaya çıkarılan ve onun “genellikle yolsuzluğa batmış biri olarak tanındığını” ifade eden ABD dışişleri belgelerini pek de umursar gibi gözükmüyor.
Sıradaki kişi Şeyh’in bir diğer nazik destekçisi 68 yaşındaki Patrick Hickey. Kuzey Dublin’de pek de göz alıcı olmayan bir geçmişi var ve itibarı sivri dilli bir avukatın koruması altında. 1991’de Salt Lake City Kış Olimpiyatları komitesindeki biriyle yaptığı özel bir yazışmada, bazı IOC üyelerinin Nagano’nun olimpiyatlara ev sahipliği yapması için oylarını 100 bin dolar karşılığında sattığını ortaya koymuştu. Hickey, o dönemde IOC üyesi olmaya çalışıyordu ve yetkililere konu hakkında hiçbir şey söylemedi. İspiyonculuk yapmamasının hiçbir zararını da görmedi!
Bir adım ötede, eski dişçi yeni Uluslararası Hokey Federasyonu başkanı İsviçreli Rene Fasel var. 3 yıl önce IOC’nin Etik Kurulu, Fasel’i 2 milyon dolarlık şüpheli bir ödemeye dahil olduğu için fırçalamıştı. İsviçreli bir pazarlama şirketi bu parayı, kış sporları anlaşmalarını elde etmek için Fasel’in eski bir okul arkadaşına danışma adı altında ödemişti. Fasel iddiaları reddetti. Söz konusu şirketin CEO’su, FIFA’dan da devasa sözleşmeler koparan Philippe Blatter’di, Sepp Blatter’in yeğeni. Şirket, bir zamanlar Dassler şirketince kullanılan ofislerden birinde konuşlanmış durumda.
1976 Montreal Olimpiyatları’nda altın madalya alan eskrim takımının üyesi Thomas Bach, birkaç yıl boyunca Dassler’in “uluslararası ilişkiler” takımında yer aldı. Eylül ayında Bach’ı olimpiyat başkanlığına getiren oylamadan birkaç gün önce Alman televizyon kanalı WDR, Bach’ın altın madalya yolunda hile yaptığına dair iddiaları gündeme getirdi. Bach konu hakkında yorum yapmadı ancak sözcüsü tüm söylenilenleri yalanladı.
Bach, Olimpiyat başkanlığına yükselirken Alman-Arap sermayeli Ghorfa şirketindeki CEO’luk görevinden istifa etti. Ghorfa, Arap ülkelerine yaptığı yüklü ihracatı kaybetmemek için İsrail’e boykotun öneminden sık sık bahseden bir şirket. Ancak bir Uluslararası Af Örgütü yetkilisi şirketin bölgeye silah satışı konusunda önemli bir rolü bulunduğunu belirterek, Ghorfa’nın insan hakları savunuculuğuyla hiçbir ilgisinin olamayacağını söylüyor.
DÜNYAYA BARIŞ GELSE IOC DEPRESYONA GİRER
IOC Genel Merkezi’ndeki fotoğraf çekiminin ardından Bach, Birleşmiş Milletler’e giderek Olimpiyat Ateşkesi -IOC’nin spor sirkinin dünya barışını yaydığına dair uçuk bir fantezi- hakkında konuştu. Dünyanın herhangi bir bölgesindeki savaşçılar, lütfen not alsın, Olimpiyat boyunca savaşmak yasak! İşin aslı, IOC’nin bu barış sanrısı gerçek olsa, General Electric gibi F 16 uçakları ve Apaçi helikopterlerinin motorunu üreten “Olimpik partnerler” depresyona girerdi!
IOC’Yİ IOC YAPAN TESCİLLİ FAŞİST
Bach’ın arası General Electric gibilerle gayet iyidir. IOC’ye katılmadan önce 1980’lerin başında Oyunlar’ın ticarileşmesinin başlangıç noktası olarak amatörizmin sona erdirilmesi için az lobi yapmadı. Kısa sürede, yaşamının 37 yılını sadık bir faşist olarak geçiren, Franco dönemi İspanyasının Spor Bakanı ve eski IOC Başkanı Juan Antonio Samaranch’ın favorisi haline geldi. Bir kere Samaranch’a neden sağ kolunun sol kolundan daha kaslı olduğunu(bkz:2.fotoğraf-Samaranch’dan faşist selamı) sormaya çalışmıştım. Bu yüzden 7 yıl boyunca IOC’nin basın toplantılarına alınmadım! Halihazırdaki 107 IOC üyesinin yarısı –8’i prens ya da prensestir- Samaranch tarafından seçilmiştir. Son seçimi oğlu Juan Antonio Jr.’dı.
Kadrajın dışında kalan başka Olimpik Komite üyeleri de var. Fransa’dan Guy Drut, dolandırıcılıktan ceza almış ancak Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından affedilmişti. Vergi hesaplarından 39 milyon doları sildiği için mahkum olan Samsung’un Koreli patronu Lee Kun-hee de Samsung, Olimpiyat sponsorlarından biri olduğu için affedilmişti. Ve listede Lihtenştayn’ın uzun süredir vergi kaçakçıları ve kara para aklayıcılarının tercihi olan gizemli aile bankası Prenses Nora da var.
RUSYA VE PUTİN’İN OLİMPİYAT AŞKI
Peki olimpiyat komitesini ödülü Soçi’ye verme konusunda ikna eden neydi? Temmuz 2007’de Guatemala City’nin nemli havasında bir araya gelerek diğer adaylar Avusturya ve Kore’ye dair DVD’leri izlediler. Ruslarsa yanlarında bir buz pateni pistiyle beraber kente uçtu ve toplantı odasının hemen dışarısında bekledi! Mesaj açıktı: Soçi’de bu hediyelerden çok daha fazlası olacak! Çevreci protestolara rağmen, cana yakın eski IOC Başkanı Jacques Rogge, Soçi’deki inşaatları pek beğendi ve çoğu kanunsuz şekilde harcanan 50 milyar doları da umursamadı.
Peki bu hikayedeki Keyser Söze(Olağan Şüpheliler’deki baş kahraman) kim? Kremlin’de lordlar için havyar menüleri hazırlayan homofobik olabilir mi?
Doping kullanmanın serbest olduğu son Olimpiyatları hatırlıyor musunuz? Rekor kitaplarını kontrol edin, evet 1980 Moskova(Rus bir gazeteci beni KGB’nin pozitif doping testlerini yok ettiğine dair ikna etmişti). Başkan Putin mutfaktaki tüm bu maharetlerini nerede öğrendi dersiniz? Belki de Soçi’de soyunma odalarındaki lakırdı şu olacak: “Soçi’de yemlenmek serbest.”
The Nation’dan kısaltarak çeviren Mithat Fabian SÖZMEN