11 Şubat 2014 15:39

Bakan oğlunun '3-5 kuruşu': 1 trilyon!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis grup toplantısında yolsuzluk soruşturmasında geçen ses kayıtlarını dinletti. Kılıçdaroğlu’nun 'tamamen yasal' dediği kayıtlarda; Eski Bakan Güler, oğluna 'Diyeceksin ki; bir danışmanlık işim var, gayriresmi yapıyorum' diye akıl veriyor.

Bakan oğlunun \'3-5 kuruşu\': 1 trilyon!
Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis grup toplantısında yolsuzluk soruşturmasında geçen saes kayıtlarını dinletti. Kılıçdaroğlu’nun “tamamen yasal” dediği kayıtlarda; Eski Bakan Güler, oğluna “Diyeceksin ki; bir danışmanlık işim var, gayriresmi yapıyorum” diye akıl veriyor.

Bilal Erdoğan’ın hâlâ ifade vermeye gitmediğini de hatırlatan Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında yasal olduğunu söylediği Sabah-ATV alımına yönelik ses kayıtlarını dinletti.
Türkiye’de ihalelerin nasıl yapıldığını da anlatan Kılıçdaroğlu özellikle büyük ihalelerin Recep Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım tarafından verildiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “İhaleden sonra salma salıyorlar. Şu kadar parayı bize vereceksiniz diyorlar. Verilen paranın ardından iş adamlarına verilen paranın tutarı 87 milyar dolar. Rüşvettir arkadaşlar bu. Böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz. Bugüne kadar ayakkabı kutusu dedik, 700 bin liralık saat dedik, yatak odasında kasalar dedik, kasalar içinde milyonlar dedik, genel müdürün evinden 4.5 milyon dolar çıktı dedik tık yok…”

17 Aralık yolsuzluk operasyonda Barış Güler’in evinde arama yapılırken babası Muammer Güler’i aradığını da söyleyen Kılıçdaroğlu yasal olduğunun belirttiği tapeyi okudu. Tapede Muammer Güler’in oğluna mahkemede vereceği ifadeye kadar konuştuklarını söyledi. Kılıçdaroğlu konuşmaları şöyle aktardı:

GÜLER'DEN NASİHAT: GAYRİRESMİ YAPIYORUM DİYECEKSİN

Barış Güler: 6 buçukta geldiler Celal Kara diye bir savcı arama kararı çıkarmış
Muammer Güler: Ne var oğlum senin evinde?
Barış Güler: Hiçbir şey yok baba.
Muammer Güler: Para ne var?
Barış Güler:  Kendi param üç beş kuruş kalan param.
Muammer Güler: Kaç para?
Barış Güler: Sen biliyorsun.
Muammer Güler: Kaç lira oğlum?
Barış Güler: 1 trilyon civarı param var o kadar…
Muammer Güler: Evet evet. Tamam oğlum. El koydular mı paraya?
Barış Güler: Yok arama yapıyorlar.
Muammer Güler: Senin şimdi anladığım kadarıyla Reza Zarrab’la bir rüşvet ilişkisinden bahsediyorlar. Diyeceksin ki bir danışmanlık işim var. Gayriresmi yapıyorum. Benim alacaklı olduğum dayımın oğlu bunların yanında çalışıyor.

Tapeleri okuduktan sonra Muammer Güler’in oğlunun evinde para olduğunu bildiğini sadece miktarından emin olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, AKP’nin darbe söyleminde bulunduğunu belirterek “Darbe falan yok, eğer bir darbe varsa o da vatandaşın cebine yapılmış bir darbedir” dedi.

Kılıçdaroğlu ardından konuşmasında özetle şöyle dedi:
“Bunlar tümüyle mahkemenin verdiği kararlar üzerine yapılan yasal dinlemeler. Urla’daki villaların nasıl yapıldığı, işadamının kaymakamı nasıl görevlendirdiği, SİT alanına yapılan kaçak yapıların yıkılması için valinin yasal görevini yaparken nasıl Diyarbakır’a sürgün edildiğini artık hepimiz biliyoruz. Arkasından havuz işini gördünüz burada. Bir medya kuruluşunu başka bir holdinge devretmek için bizzat Başbakan’ın devreye girip Binali Yıldırım’ın örgütlediği bir havuz işi. 630 milyon doların nasıl toplandığı, karşılığında bu paraların nasıl verildiğini, Ziraat Bankasından parası olmayanlara nasıl kredi açıldığını…Bütün bunların hepsi burada var.

“BİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN VAR, BİR MİLYON ALİ VAR, BİNALİ YILDIRIM VAR, İHALELERİ BUNLAR DAĞITIYOR”

İhalenin nasıl verildiğini hepimiz biliyoruz. Türkiye’de ihale kanunu yok. Bir Recep Tayyip Erdoğan var, bir milyon ali var, Binali Yıldırım var, ihaleleri bunlar dağıtıyor..Büyük ihaleleri bunlar dağıtıyor. İhaleyi dağıttıktan sonra salma salıyorlar. Şu kadar parayı vereceksiniz bize diye. Para verilen salmaya karşılık para veren işadamlarına verilen ihalelerin tutarı 87 milyar 832 milyon lira, eski parayla 87 katrilyon lira. Rüşvettir bu. Bu ülkede tüyü bitmemiş yetimin hakkını almaktır.

“TIK YOK”

Bugüne kadar ayakkabı kutusu dedik, tık yok. Söylediği ne ‘efendim paralel devlet var, paralel devlet bize darbe yapıyor’."
Salondan yükselen “Hırsız var” sesine de CHP Genel Başkanı, “Hırsız var derseniz, karşı taraftan koşarak birileri gelebilir” dedi.

BAŞBAKAN VE OĞLUNUN FOTOĞRAFINI GÖSTERDİ, BAŞBAKAN’A, “SEN PARALEL DEVLETSİN” DİYE SESLENDİ

Başbakan ve oğlunun yer aldığı fotoğrafı gösteren CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
“Mahkeme kararıyla aranan bir kişi Başbakan’ın oğlu, Başbakan’ın makam aracında gidiyor. Açıkça devlete gözdağı veriyor. ‘Benim oğlum hırsızlık yapabilir, rüşvet alabilir, bunun kılıfını uydurabilir, mahkeme karar verebilir, ifadesini gelsin versin diyebilir ama ben burada olduğum sürece benim oğluma kimse dokunamaz' diyor. Ben devletim diyor. Sen nasıl bir devletsin, işte sen paralel devletsin, sen böyle bir devletsin Vatandaşa ayrı, sana ayrı hukuk, sana hiçbir mahkeme dokunamıyor. Dönüyoruz başka tarafa bir baba, sırtında çocuğunun cesedi var.”

“İHALE ALANLARIN RÜŞVETİ ÖDEDİKLERİ BİR YER DAHA VAR, ADI TÜRGEV”

CHP lideri konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Oğluna bir vakıf kurdurmuş. Adı TÜRGEV. Havuza verilen paraların dışında, ihale alanların rüşveti ödedikleri bir yer daha var, adı TÜRGEV. 99 milyon dolar. Bu para gidiyor, onun vakıf hesabına yatıyor. Bu neyin parasıdır? Kim gönderdi? Tık yok. Hep söylediği paralel devlet. Arkadaş, bu parayı getirip senin oğlunun banka hesabına paralel devlet mi yatırdı? Yatırdıysa götür Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine ver.

AKP'YE OY VERENLERE “AYAKKABI KUTUSUNU BİR DÜŞÜNÜN” DİYE SESLENDİ

Ne diyor, paralel devlet bize darbe yaptı, diyor. Buradan Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren değerli yurttaşlarıma bir daha sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyun. Allah aşkına ayakkabı kutusunu bir düşünün. 4.5 milyon dolar neden orada yer alıyor?
İspanya Kral ailesinden biri mahkeme kararıyla davet edildi, ifadesini veriyor. Mahkemeye bu kadar saygılılar. Peki, biz, mahkemeye saygılı değiliz.

“DÜNYANIN EN PAHALI HURDASI ŞU ANDA İSTANBUL’DA”

İstanbul’a tanesi 1 milyon 200 bin Avro’ya otobüs alındı. Hollanda’dan alındı. 2009 yılında alındı. Adrese teslim ihale yaptılar. Ama Hollanda’nın bir özelliği var. Dağı olmayan ender ülkelerden birisi. Dümdüz bir ülke. Otobüsü de Hollanda’nın şartlarına göre yapmış. Aldık otobüsleri. İstanbul 7 tepeli. Bu otobüsler yokuş çıkmıyor. Dünyanın en pahalı hurdası şu anda İstanbul’da.
65 milyon Avro ödendi o otobüslere. Yokuş çıkmayan otobüsler garajlarda bekliyor.
Bu konuşmalarda bir kişi daha var. İNTES Yönetim Kurulu Başkanı. Başbakan telefonda konuşuyor. Pek çok kişiye talimat veriyor. Bu kişiyi de savunuyor. O seçimle geldi diyor, oysa o seçimle gelmedi.

 “İNTES’İN BAŞINDA NASIL KALACAKSIN?​”

‘Bu milletin anasını belleyeceğiz’ diyor. Sen bu milletin anasını belleyeceğiz diye konuştuğun zaman İNTES’in başında nasıl kalacaksın?

“BUNLAR YASAL TAPELERDİR”

28 Ocak 2009, milyon Ali, bakan ve Meclis’te bir konuşma yapıyor. Sizin yanlış işiniz yoksa o dinleyecek, bu dinleyecek korkmayın, diyor.
Bu tapeler yanlış işi olanların tapeleridir, mahkeme kararıyla alınan tapelerdir. Buraya milyon ali de takılmıştır, yanlış işi olduğu için ama bunlar yasal tapelerdir. Yasa dışı tapeler değildir.

“EĞER DARBE SÖZ KONUSU İSE SENİN CEBİNE BİR DARBE YAPILDI”

AKP seçmenlerine seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Oy veren vatandaşlarıma sesleniyorum. Bu tapeler mahkeme kararıyla alınan tapelerdir. Yasa dışı değil bunlar. Kimsenin kimseye darbe yaptığı yok. Eğer darbe söz konusu ise senin cebine bir darbe yapıldı sevgili vatandaşım, senin cebine yapıldı. Kalkacaksın milleti soyacaksın. Sonra istifa edeceksin. Sonra gidekceksin milletin yüzüne bakacaksın. Gerçekten merak ediyorum, bunların yüzündeki deri nedir acaba, kalpleri nedir bunların acaba? Her şey ortada, iğneden ipliğe ortada. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi çıkıyor ortaya bize darbe yapıldı diyor.

“TÜRKİYE’NİN YENİ BİR ÜNLÜSÜ VAR ARTIK, ALO FATİH”

Türkiye’nin yeni bir ünlüsü var artık. Alo Fatih. Bir de Yalçın Akdoğan var, danışmanı. Bakın ne diyor, 4.6.2013’te, telefon açıyor, Alo Fatih’e telefon açıyor. ‘Kadın CHP’liler ana avrat bir sürü laf söylüyor. ‘Niye canlı veriyorsunuz’ diyor. Oysa öyle bir şey yok. Yalçın Akdoğan şunu kullanıyor, biz Meclis TV’yi kapattırıyoruz, kimse görmesin diye siz canlı Meclis’i veriyorsunuz, diyor.

Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Açıkça size hakaret var, sövgü var. Bunu içinize sindiriyorsanız, 30 Mart geliyor, gidin oyunuzu verin. Hayır benim annem çok değerlidir, benim anneme kimse laf edemez diyorsanız, o zaman yeriniz belli. Ders vereceksiniz. Sizin ananıza küfredene ders vereceksiniz.“ (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İşçiler de siyaset yapmalı

SONRAKİ HABER

CHP\'de istifa üstüne istifa

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa