16 Şubat 2014 14:10
/
Güncelleme: 23 Kasım 2022 18:56

Hazan İlik
İstanbul


Bir kitle düşünün, ülke nüfusunun yarısını içinde barındırıyor olsun fakat sırf bu kitleye dahil oldukları için ev dahi verilmesin, toplu taşıma araçlarında aşağılansın hatta bazen araçlara alınmasın. Doğru bildiniz! Öğrencilerden bahsediyoruz.

Evet biz öğrenciler yukarıda saydığımız durumlara fazlasıyla alışığız. Fakat içlerinde en şaşırtıcı olanı geçenlerde yaşadığımız olaydı. Bildiğiniz gibi IKEA; türlü ev eşyası satmanın yanı sıra kahvaltı da yapabileceğiniz bir yer. Yani en azından biz öyle sanıyorduk. Buraya arkadaş grubu olarak kahvaltıya gittiğimiz bir sabah, kapısındaki güvenlikten aldığımız tepki şuydu: “Öğrenci misiniz? Öğrencileri almıyoruz.” Evet, doğru okudunuz. Ev eşyası satmanın yanında yalnızca kahvaltı yapılabilen sıradan bir mekana bile öğrenciyiz diye alınmadık, kapıdan döndürüldük. Ama gerekçeleri çok sağlam! Daha önce birkaç öğrenci içeride ‘taşkınlık’ çıkarmış.

ÇIKARILAN TAŞKINLIK!

Malum ülkemizin huyudur, bir kimsenin yaptığının cezası sorgusuzca ait olduğu topluluğa kesilir. Ermeni bir kötülük yaptı mı tüm Ermeniler kötüdür, bir Arap hırsızlık yaptı mı hepsi böyle zaten bunların. Ama yetişkin diyebilecegimiz bir insan -öğrenci olmayan- ‘taşkınlık’ çıkarmış olsaydı, müessese aynı tavrı gösterip hiçbir yetişkini içeri almamazlık eder miydi sizce de?Son olarak, sonucu soracak olursanız; on küsür kez müşteri hizmetlerini aramamız sebebiyle olacak ki türlü yalanlarının ve saçmalıklarının altında kalıp, “Özür dileriz, içeri girebilirsiniz.” demek zorunda kaldılar.


YE KÜRKÜM YE

Esasında bu yaşadığımız başka bir olayı anımsattı bize. Sırf üstü başı pis diye AVM’nin tekine alınmayan inşaat işçisini hatırlarsınız. Aslında biliyoruz, sırf üstü başı pis olduğu için alınmadı içeriye. En sıradan yerlerde dahi statülerin, etiketlerin konuştuğu bir dünya burası. Çünkü eminiz, herhangi bir kolej öğrencisi olsaydık öğrenciliğimizden hiçbir şey kaybetmemiş olmamıza karşın bir farkımız olacaktı; içeriye rahatça girebilecek, insan gibi muamele görecektik. Kıyafetin düzgünse eğer, sonuna kadar buyur; yok sen emekçiysen, ögrenciysen orada bir dur bakalım. Yani kısaca ye kürküm ye.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yağma iklimi

Yağma iklimi

Enerji şirketlerinin patronlarının bizzat yönetimine girdiği Saray iktidarı, “iklim değişikliğiyle mücadele” adı altında sermayeye yeni kaynak aktarma hazırlığında. İktidarın Meclise getirdiği tasarıya göre karbon emisyonu ticareti sistemi kurulacak, “atmosferi kirletme hakkı” alınıp satılan bir mala dönüşecek. Sistem karbon ticareti zenginleri yaratırken, halka zehir kalacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan: Dünya bir imtihan yeridir, ekonomik zorluklar gelip geçer.

Evrensel'i Takip Et