Çağrı merkezinden Evrensel’e mektup
Gün geçtikçe Zaman gazetesinin tabiri ile ‘’akıllı yatırımcıların’’ gözdesi olan yatırımcısına mutlaka kazandıran çağrı merkezleri aynı zamanda hizmet sektörünün en ağır çalışma koşullarına sahip bir kolu. Türkiye’de onbinlerce çalışanının bulunduğu bu işyerlerinde tamamen örgütsüzlük ve ağır çalışma koşulları hakim.
Gün geçtikçe Zaman gazetesinin tabiri ile ‘’akıllı yatırımcıların’’ gözdesi olan yatırımcısına mutlaka kazandıran çağrı merkezleri aynı zamanda hizmet sektörünün en ağır çalışma koşullarına sahip bir kolu. Türkiye’de onbinlerce çalışanının bulunduğu bu işyerlerinde tamamen örgütsüzlük ve ağır çalışma koşulları hakim. Çalışanların daha işe başlarken işverenin hazırladığı sözleşmelerle eli kolu bağlanmakta. Tam anlamıyla da işçi sirkülasyonu yaşanmakta aynı zamanda yüzde 90’nı 30 yaş altı gençlerin çalıştığı bu işyerlerinde sürekli giriş çıkışlar var. Bu kurumların en büyük finansörü ise İŞKUR. Eğitim adıyla 3 ay boyunca çalışan gençler 350 lira maaş almakta ve üstelik bu ücreti de İŞKUR karşılıyor. İşyeri ise 3 aylık sürenin sonunda kendi kadrosuna almadan yada aldıktan kısa bir süre sonra çeşitli sebeplerle işlerine son veriyor ya da takım liderleri aracılığıyla çıkması için baskı yapıyor.
Bu çağrı merkezlerinden bir tanesi de Samsun’da kurulu. Vodafone’nun taşeronluğunu üstlenen Callus 2011 kasımında açılmış. Hem işsiz nüfusun yoğun olması hem de işyeri kiralarının batı ya göre daha ucuz olmasından dolayı buraya açılmış. En azında firma yöneticisinin İŞKUR’un yeni kursiyerleriyle tanışırken söylediği bu.
Buradaki çalışma koşulları da diğer işletmelerden farklı değil. Asgari ücret uygulayan bu işyerinde gün geçtikçe esnek çalışma yaygınlaştırılıp düşük ücretlerle çalışma saatlerinin üzerinde çalıştırıyor. Her geçen gün çalışanların işi bırakması için yeni uygulamalar ve kurallar koyuyor.
Çalışanların kademe kademe işi bırakması para ödemediği İŞKUR sürecindekilerin sürekli girip çıkması şirket politikası haline gelmiş. Zaman zaman çalışanların çalışma bakanlığına başvurdukları şikayetlerde aldıkları yanıt da manidar: İşin içinde siyaset var arkadaş bi şey yapılamaz!
Böylece kuralsız ve pervasız işler yürüyor çağrı merkezinde. Ve daha da kâr etmek isteyen kurum yemeklerde servis hizmetlerinde kısıntılar yapıyor. Malzemeleri daha da ucuza getirmek için yöntemler geliştire dursun en son çalışanların zehirlenmesine yol açtı bu durum yediği tavuktan zehirlenen onlarca çalışan geceyi hastanelerde acilde geçirdi.
Belirttiğimiz gibi bizim işyerinde ve diğer çağrı merkezlerinde tam bir örgütsüzlük hakim ve her hangi bir çalışma da henüz yok çağrı merkezleri aynı zamanda dün yanın en ağır 5 iş kolundan biri sayılıyor.
Buradan müşteri temsilcisi olarak sesleniyorum “Sesimi alabiliyor musunuz!”
Vodafone müşteri temsilcisi/Samsun