23 Şubat 2014 06:00

‘Taslak yeni bir saldırının parçası’

Hükümet ile Cemaat arasındaki gerilimin ortaya çıkış noktalarından birisi olan dershanelerin dönüştürülmesini öngören yasa tasarısı Meclis Milli Eğitim Komisyonunda görüşülmeye başlandı. Hükümet, tasarının gelecek hafta Genel Kurulda görüşülmesini planlarken, yasalaşmasının ise seçimler öncesi gerçekleşeceği tahmin ediliyor.

‘Taslak yeni bir saldırının parçası’
Paylaş

Metin AKARSU
İstanbul


Hükümet ile Cemaat arasındaki gerilimin ortaya çıkış noktalarından birisi olan dershanelerin dönüştürülmesini öngören yasa tasarısı Meclis Milli Eğitim Komisyonunda kabul edildi. Hükümet, tasarının gelecek hafta Genel Kurulda görüşülmesini planlarken, yasalaşmasının ise seçimler öncesi gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na göre; özel dershaneler faaliyetlerini 1 Eylül 2015 tarihine kadar sürdürebilecek. Bu tarihten sonra ise dershanelerin özele okula dönüşmesi ya da kapanması gerekiyor.
Tasarıda dershanelerin dönüşümünün yanı sıra eğitim sisteminin idari yapısında da çok ciddi değişiklikler öngörülüyor.
İşte bu tasarıyı Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Hüseyin Aksoy ile değerlendiriyoruz.

AKP hükümetinin hazırladığı dershanelerin dönüşümü ile ilgili taslak Meclise sunuldu. İlk olarak taslakta dershanelerin dönüşümü ile ilgili maddeleri değerlendirdiğimizde ortaya çıkan genel tablo nasıl gözüküyor?
Taslakta yer alan dershanelerin dönüştürülmesine ilişkin maddelerin eğitim bilim kuramları ya da öğrencilerin bilgi, beceri ve tutumlarına ilişkin evrensel kazanımlar bakımından hiçbir gerekçesi yok. Hükümet ve Cemaat Örgütü arasındaki iç kapışmanın bazı güdülerini dışarıda bırakırsak, tümüyle kamusal kaynakların sermaye kesimine transferi ve eğitimin piyasalaşması-özelleştirilmesi ve hak olmaktan çıkarılmasına yönelik saldırıların bir yeni bir parçası olduğunu söyleyebiliriz.

Taslağın daha önce yansıyan bölümlerinde birçok teşvik zaten konuşuluyordu. Fakat yeni olan, içinde okulların binalarının da bulunduğu arsaların özel kurumlara  kiralanabilmesi. Yani artık devlet okulları özel şirketlere kiralanacak. Bunun dünyada başka örnekleri var mı? Ve bu ne anlama geliyor?

Türkiye’nin içinde bulunduğunu düşündüğü gelişmekte olan ülkeler ligi içerisinde ya da örnek aldığı neoliberal politikalar uygulayan ülkeler içinde, kamu kaynakları ile özel okul işletmeciliği finansmanı söz konusu olmaz. Ancak, ABD’de kupon sistemi (voucher) ve sözleşmeli okullar (charter schools) yoluyla bir ölçüde uygulanıyor. Ancak bu uygulamaların sorunsuz ve adil olduğunu söylemek de mümkün değil.  
Taslakta, eğitim özel bir ticaret konusu olmaya devam ediliyor, maliyetine bağlı olarak öğrencilere fatura edilmeye devam ediliyor. Özel okulların kendi kaydettikleri öğrenciler bu bedelleri ödemeye devam ediyorlar. Bununla birlikte bazı koşulların sağlanması yoluyla bazı öğrencilerin finansmanı devlet tarafından sağlanıyor. Bu durum, eğitimde metalaşma ve kamu kaynaklarının sermaye kesimlerine transferin süreceği anlamına gelmektedir.

AKP bu taslakta yer alan maddeler ile dershanelerde ve eğitimde nasıl bir ‘dönüşüm’ gerçekleştiriyor?

Tasarı, AKP’nin iktidara geldiği ilk yıllarda yapmaya çalıştığı, eğitimin piyasalaşması, eğitimin metalaşması, eğitimde eşitsizliklerin ekonomik farklılıklara dayalı olarak gerçekleştirilmesinin, pekiştirilmesi yönündeki politikaların devamı. Bu yolla ülkemizin hiçbir yurttaşının daha iyi bir eğitime kavuşması söz konusu olmayacak. Ancak, kamu kaynakları eskiye göre çok daha fazla miktarda özel alana ve piyasaya transfer edilmiş olacak. Çok sorunlu bir proje ve bence sürdürülebilirliği yok. Sadece devlet desteklerine güvenerek neredeyse zorunlu olarak açılan bazı özel okullar, daha sonra yetersiz talep ya da kötü yönetim gibi nedenlerle kapanacak ama o zamana kadar, iktidar eliyle yönlendirilen ve çocuklarını bu okullara kayıt ettiren veliler, çocuklar mağdur olacaklar.

EĞİTİMDE KALİTE BÖYLE SAĞLANMAZ

Yaşanacak dönüşümde eğitimin kalitesinin yükselmesi beklenebilir mi? Ya da örneğin taslakta kısmi düzenlemeler taslağı daha iyi bir hale getirir mi?
Öğrencileri, ailelerini, toplumun bir bütün olarak tarihsel kimliği ve gelecek yönelimlerini görmezlikten gelerek, sadece piyasanın ve para kazanmak için eğitim alanına girenlerin gereksinmelerine yönelerek eğitimde kalite sağlanmaz, aksine eğitimde niteliksizlik, toplumda çürüme ve dağılma yaşanır. Şu anda gelişen durum da, çok büyük bir eğitim nüfusunun, ailelerin, çocukların, gençlerin eğitim sisteminden umudunu azaltmaya katkıda bulunmaktadır. Devletin taslak ile konuştuğu ve tartıştığı, öğrencilerin ilgileri, gereksinmeleri, umutları, özgür insanlar olmaları için yapılacaklar değil, iş adamları olarak dershanecilere okul işletmeleri durumunda ne kadar para verileceğidir. Dershanelerin açılması ya da kapatılması bu bağlamda asıl gündem olmayan bir konudur ve asıl olarak bu taslağın getirdiği sorun, toplumun öğrencilerin ihtiyaçları yerine, piyasanın, işletmecilerin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını dikkate alması ve kamu eğitiminde yaşanan değişimin sürdürülmesi.


 

MÜDÜRLERİ BİLE VALİLER ATAYACAK

 

Tasarıda dershanelerin dönüşümü dışında eğitimin özellikle idari yanını, çok daha güçlü bir biçimde hükümete bağlayan düzenlemeler bulunuyor. İşte o maddelerden bazıları:
* MEB’de görev yapan müsteşar yardımcıları, genel müdürler, grup başkanları, Talim ve Terbiye Kurulu başkan ve üyeleri ile birlikte 81 ilin il milli eğitim müdürünün görevi tasarı yasalaştığı anda sona eriyor.
* Okul müdürü ve yardımcılarını atama yetkisi il milli eğitim müdürünün teklifi ile valiye veriliyor.
* Tasarıyla birlikte Milli Eğitim Bakanı proje yürüten okullara öğretmen atama ve yönetici görevlendirme yetkisine sahip oluyor.
* Yasa tasarısı ile Talim Terbiye Kurulunun görev ve yetkileri, milli eğitim mevzuatı konusunda ‘karar vermekten’ ‘görüş bildirmeye’ çevriliyor. Böylece kurulun statüsü ‘danışman’ seviyesine düşürülüyor.

ÖNCEKİ HABER

Yerelden siyaset kadınlarla mümkün

SONRAKİ HABER

Şapkalı O* Çocuğu bu kez güldürmedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa