Venezuela'da darbenin sonucu korkunç olur
Sosyolog James Petras, Venezuela’da yaşanan son olayları değerlendirdi. Venezuela’da yaşanan şiddet olaylarının bir an önce sonlanması gerektiğini söyleyen Petras, ‘Venezuela’da gerçekleşecek bir darbenin sonuçları korkunç olacaktır’ dedi.
Sosyolog James Petras, Uruguay’da yayın yapan Radyo Centenario’da Hector Vicent’e Venezuela’da yaşanan son olayları değerlendirdi. Venezuela’da yaşanan şiddet olaylarının bir an önce sonlanması gerektiğini söyleyen Petras, ‘Venezuela’da gerçekleşecek bir darbenin sonuçları korkunç olacaktır’ dedi.
Venezuela’da neler oluyor? Güney Amerika Ortak Pazarı MERCOSUR (Üye devletler: Venezuela, Brezilya, Arjantin, Uruguay, Paraguay) Parlamentosu Uruguay, Montevideo’da toplandı. Bu toplantıda Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica, “Venezuela’da oldukça karmaşık bir durum söz konusu” dedi ve hazırlanan ortak açıklamada “Ülkede patlak veren şiddetin tırmanması” ndan büyük üzüntü duyulduğuna yer verildiğini ve şiddetin sona erdirilmesi için diyalog çağrısı yaptıklarını bildirdi. Mujica’nın bu sözlerini değerlendirebilir misiniz?
Muhalefet sözcülerinin şiddeti ve darbe kışkırtıcılığını terk etmesine yönelik bir diyalog yapmak elbette ki olumlu bir harekettir. Ancak bir muhalefet türü vardır ki bunlar anayasa çerçevesinde hareket eder, hukuka ve politik sürece saygılıdırlar. İşte bunlarla ülkenin sükunete ulaşması ve bazı sorunların çözümlenmesi doğrultusunda bir diyalog düşünülebilir. Ancak molotof kokteyli atıp binaları ve devriye gezen güvenlik kuvvetlerinin arabalarını yakan muhalif teröristlerle diyalog oluşturamazsınız. Şiddete başvuran bu teröristlere karşı hukuku işletmek ve bunları hapse tıkmaktan başka bir şey yapılamaz.
Bu anlamda Uruguay Devlet Başkanı Mujica’nın diyaloğun kiminle yapılabilir kiminle yapılamaz olduğunu değerlendirmesi gerekir. Uruguay’da sağ kesim tarlalardaki ekini yakmaya başlasa, molotof kokteyl atarak hükümet binasına girmeye kalkışsa eminim ki Mujica, bu teröristlerin tutuklanması için ordu ya da polisi harekete geçirecektir.
Dolayısıyla Venezuela’daki muhalefetle diyalog öneren Mujica’nın her zamanki gibi gerçek ve aklı selimden uzak açıklamalarda bulunduğunu söyleyebiliriz. Oysa anayasa çerçevesinde hareket eden muhalefetle terörist muhalefeti ayırt etmek gerekir.
Venezuela hükümeti, ülkedeki olaylarda ABD’nin parmağı olduğuna dair ellerinde somut deliller olduğu bilgisini verdi ve başkent Caracas’taki ABD elçiliğinde çalışan 3 diplomatı sınır dışı etti.
Bu dayanakları olan bir eylemdi. Bu şahıslar üniversitelerde, şiddete başvuran bu göstericilere maddi destekte bulunmakta ve onlara danışmanlık yapmaktadırlar. Yani diplomat gibi çalışmamakta terörizme danışmanlık hizmeti vermektedirler.
Bu diplomatların sınır dışı edilmesinin nedeni kısaca Washington’un gösteri ve protestolara açıktan ve utanmazca müdahalede bulunuyor olmasıdır. Washington’un istediği de buydu sanırım; Venezuela hükümetini bu sınır dışı eylemine zorlamak. Bunlar, darbe yapma niyetinde oldukları için yeniden Venezuela ile ilişkileri koparmanın yollarını arıyorlar. Çünkü darbe onlara teröristlerle açık bir şekilde iş birliği yapma ortamı sağlayacak.
Diplomatların sınır dışı işlemleri yapılıyorken ABD’li Şansölye John Kerry çıktı ve “Halk İradesi” isimli şiddet yanlısı muhalif gurubun lideri Leopoldo Lopez’i savundu. Oysa bu grup sokaklarda kontrolü ele geçirmeye çalışıyor ve şiddeti kışkırtıyordu. Resmen hükümeti devirecekleri ve seçim sürecini ortadan kaldıracakları açıklaması yapmışlardı.
ABD VENEZUELA’DA HAMLE YAPMAYA DEVAM EDİYOR
ABD’nin en şiddet yanlısı temsilcisi niteliğindeki John Kerry’nin yaptığı bu hamle oldukça tehlikeli bir hamledir. Leopoldo Lopez, hiçbir demokratik geçmişe sahip olmayan bir teröristtir. Washington’un gerilimi artırdığı dönemlerde kışkırtmalara ve şiddete başvuran bir şahıstır. Washington şu anda bir kampanya başlatıyor. Bir yandan da Leopoldo Lopez’i muhalefet lideri olarak önlere sürmekte. Bunun teşhir edilmesi gerekir.
Sokaklarda ve yine medyada bir kampanya geliştirilmekte. Üzerinde oynama yapılmış fotoğraflara, medyatik manipülasyona ve yalan beyanlara başvurularak Venezuela hükümeti hakkında antipropaganda yapılmakta. Bu süreci nasıl değerlendirmek gerekiyor?
Hükümetin medyaya müdahale etmesi gerekir. Hiçbir hükümet açıktan ve utanmaz bir şekilde terörizmi destekleyen bir medyayı hoş görmez. Ne Avrupa, ne Kuzey Amerika hükümeti, hiçbir yerde hiçbir hükümet, darbe kışkırtıcılığında ön saflarda yer alan yıkıcı güçlerle -iç ve dış- bağlantısı olan medyaya hoşgörü ile bakmaz. Gecikmeden medyaya müdahale edilmeli. Caracas’ta tüm hainler seferber olmadan ve daha ileri gidilmeden Lopez tutuklanmalıdır.
Faşistler kanlı bir temizlik hareketine girişecekleri için Venezuela’da gerçekleşecek bir darbenin sonuçları korkunç olacaktır. Demokrasiyi yaşar kılmak için mevcut muhalefet önderliğinin önünün kesilmesi gerekir. Aksi taktirde Venezuela Şili’nin başına gelenleri yaşayacaktır.
lahaine.org’dan kısaltarak çeviren: Hilal Ünlü