27 Şubat 2014 06:00

18 Şubat’tan itibaren neler yaşandı?..

Ukrayna’da geride bıraktığımız haftanın ortalarında yaşanan şiddet fırtınası sonucu iktidarın somut olarak faşizan ve radikal güçlere geçmesi; hemen öncesinde Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in kaçıp kayıplara karışması ile yine buna bağlı olarak, iktidar partisi Bölgeler Partisinin (Partiya Regiyonov) dağılma sürecine girmesi gibi gelişmeler; kritik günlerde perde arkasında yaşananları tam olarak analiz etmeye ne zaman ne de olanak bıraktı.

18 Şubat’tan itibaren neler yaşandı?..
Paylaş

DOSYA: UKRAYNA NEREYE -5

Okay DEPREM

Ukrayna’da geride bıraktığımız haftanın ortalarında yaşanan şiddet fırtınası sonucu iktidarın somut olarak faşizan ve radikal  güçlere geçmesi; hemen öncesinde Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in kaçıp kayıplara karışması ile yine buna bağlı olarak, iktidar partisi Bölgeler Partisinin (Partiya Regiyonov) dağılma sürecine girmesi gibi gelişmeler; kritik günlerde perde arkasında yaşananları tam olarak analiz etmeye ne zaman ne de olanak bıraktı. Dolayısıyla dosyamızın bugünkü 5. bölümünde tekrardan geçtiğimiz haftaya, 18 Şubat Salı gününe gitmek suretiyle; hem Ukrayna’da Kiev merkezli gün gün yaşanan hadiselerin kronolojisini hatırlarken, hem de diplomasi, savaş ve pazarlık üçgeninde şekillenen ve sürecin derin arka planındaki giz perdesini aralayıp, yapılan uluslararası hesaplar ile ülkeler arası pazarlık trafiğine mercek tutuyoruz.

İRAN VE SURİYE HEZİMETİNİN RÖVANŞI

Pek çok analistin, tarafsız gözlemcinin, siyaset bilimci ve uluslararası ilişkiler uzmanının Ukrayna’daki 3 aylık süreci değerlendirirken kullandıkları ilk motif, Soçi Olimpiyatları oldu. Tabiatıyla denilebilir ki, taa Kuzey Kafkasya’nın Karadeniz kıyılarında yapılan Kış Olimpiyatları ile bin kilometreden fazla bir mesafe kuzeyde yer alan Ukrayna’nın başkenti Kiev’deki olayların ne ilgisi olabilir birbirleriyle?!.. Ancak diplomasi ve siyaset tarihini az çok bilenler; bazı uzun vadeli politik hesapların, belirli devletler tarafından çok önceden; ve çok boyutlu uluslararası parametreler; vesile ve bahaneler kullanmak suretiyle yapıldığını bilirler ve hatırlayacaklardır. Nitekim; ABD, en son Suriye ve İran’da Rusya karşısında aldığı çok ağır diplomatik yenilgi ve hezeyan başta olmak üzere son yıllarda artan bir şekilde, kendi askeri ve siyasi gücünden bağımsız / ve ona rağmen; Putin Rusya’sına dünya siyasetine yön verme konusunda inisiyatifi daha fazla kaptırmaya başladı. Bundan dolayı bir an evvel hem son yıllardaki diplomatik ve politik anlamda ikinci plana itilmesinin yeni bir vesile ve bahane ile intikam ve rövanşını almak, hem de buradan hareketle Rusya Federasyonu karşısında yepyeni bir diplomatik-siyasi atağa kalkacağı başka bir cephe açmanın hazırlık ve beklentisi içindeydi.  

AB TİCARET ANLAŞMASI BAHANE OLDU

Viktor Yanukoviç’in haklı olarak, sözüm ona son anda, Vilnius’ta Avrupa Birliği ile Serbest Ticaret Anlaşması’nı imzalamayacağı ve onun yerine de tersine Rusya, Belarus, Kazakistan’ın merkezini oluşturduğu, eski BDT’nin bazı ülkelerinin kendi gümrük birliklerine dahil olacağını açıklamasının ardından ABD ve onun kuyruğundaki bazı Avrupa devletleri istedikleri fırsatı yakalamış oldular. Önceki yazılarda da örnekleriyle işaret ettiğimiz gibi; her türlü diplomatik, siyasi, parasal ve lojistik desteği; ülkede zaten var olan Yanukoviç ve iktidar partisi karşıt ve muhaliflerine sağlayıp onları çok hızlı bir şekilde aktive edip sokağa dökmeyi başardılar. ABD ve Avrupa Birliği, Rusya’nın “Her ne pahasına olursa olsun” ülkede mutlak olarak kendi temsilcisi olarak gördüğü ve şu ana kadar kendi siyasi beklentilerini yerine getiren ve kendisiyle her alanda iş birliği yapan V. Yanukoviç iktidarının gitmemesi için elinden geleni ardına koymayacağını gayet iyi biliyordu. Ancak Rusya’daki Soçi Kış Olimpiyatlarının olacak olması senaryoları ve hesapları tümden değiştiriverdi.  

YANUKOVİÇ’İ DEFTERDEN SİLMESİNİN MİLADI

Devlet Başkanı Yanukoviç, 20 Şubat Perşembe gününün ilk yarısı itibariyle muhalefetin üç temsilcisi (Kliçko, Yatsenyuk ve Tyagnibok) ile başkanlık sarayında, Avrupa’nın 3 dışişleri Bakanı (Almanya, Fransa ve Polonya) ve tarafsız bir gözlemcinin huzurunda; 2004 Anayasası’na, yani cumhurbaşkanlığı sistemine dönüleceğine ve normalde 2015’in baharında olması gereken başkanlık seçimlerinin de en geç bu yılın aralık ayında yapılacağına dair “maydan”ın temel 2 talebini kabul edip anlaşmayı imzalaması Rusya için bardağı taşıran ve Yanukoviç’i defterden silmeye hazırlanmaya iten en önemli gelişme oldu. Çünkü ondan öncesinde; Yanukoviç ve iktidar her ne kadar; giderek faşizan ve terörist karakteri ön plana çıkan sokak gösterilerine bir an önce son verme noktasında geç kalıp, yeterli refleksi gösterme noktasında epey bir sendeleyerek Rusya’dan büyük bir eksi puan alsa da; Kremlin son ana kadar başkan ve kadrosuna dönük siyasi, diplomatik ve parasal (ve gerekirse askeri) desteğini korudu.
Devlet aygıtı olarak son derece zayıf, arkasında devasa bir dış destekli bütçeyle lojistik olarak gün geçtikçe büyüyen bir harekete nihai olarak müdahale edebilecek ve onu temizleyecek operasyonel tecrübeye, sivil ve askeri kadrolara, devlet inisiyatif ve kararlılığına sahip olmayan Ukrayna; en kritik aşamada olayların zirve yaptığı 18 ve 19 Şubat tarihlerindeki tüm müdahalesine rağmen, iktidarın sivil faşist bir darbe ile devrilmesine mani olamadı. Ancak yazılan ve çizilenler, yapılan yorumlar gösteriyor ki; Ukrayna devleti, başkentte yapılacak muhtemel büyük askeri operasyonda esas inisiyatifi Rusya’dan gelecek, “Spetsnaz”a (özel birlikler) bağlı ve tahminlere göre sayıları 5 bin kişiyi bile bulabilecek “Alfa” ve “Omega” gibi komando ve operasyon timlerine teslim edecekti bütünüyle. Ki bu birlikler, Çeçenistan ve Osetya Savaşları’ndan çok büyük bir tecrübeyle çıkmışlardı. Nitekim; Rusya ‘potansiyel olarak’ bu şekilde bir müdahaleyi çoktandır ve pekala yapabilir durumdaydı ancak Soçi Olimpiyatları öncesinde tüm ülke moralman, konsantrasyon ve maddi açıdan müsabakalara kilitlendiği ve; tarihsel gelenek olduğu üzere, Olimpiyatlar sırasında savaş açılamadığı için Rusya’nın elleri kolları son ana kadar bağlıydı. ABD ve muhalefet de bunu çok iyi biliyordu. İşte tam da bundan dolayı, sivil-faşist ve radikal unsurların, 18’i salı sabahından 19’unu 20’sine bağlayan gece yarısına kadar sürecek topyekün silahlı taarruza girişmelerinin en önemli nedeni buydu. Çünkü gerçekten de; 1- Yanukoviç, her şeye rağmen olimpiyatlar bitene kadar dayanabilseydi, 2- Anlaşmayı imzalamasaydı; çok yüksek ihtimalle Rusya özel birlikleri bu hafta içinde Kiev’e girecek ve tahminlere göre 1000 ile 2 bin kişinin ölümüyle sonuçlanabilecek büyük bir askeri operasyon ile meydanı ve çevresini temizleyecekti. Ardından da devlet başkanı hızlıca muhalefetin 3 temsilcisini tutuklatıp, meydanda rol alan binlerce kişiyi içeri tıkacaktı. Yine de buna rağmen, 18 ve 19’undaki çatışmalarda Rus istihbaratının ve Savunma Bakanlığına bağlı belirli birliklerin koordinasyon ve danışmanlık düzeyinde; rol aldıkları anlaşıldı. En sonu 20 Şubat Perşembe günü öğle saatlerinde Yanukoviç anlaşmayı imzaladıktan bir iki saat sonra sivil bir uçakla önce Donetsk’e uçtu. Ardından aynı gün Simferopol’e (Kırım) devam etti. Buradan da tekrar Donetsk civarına döndü ve şu anda halen, çok yüksek ihtimalle ülkenin doğu bölgelerinde bir yerlerde. Ülkeden kaçtı iddiaları ise hedef saptırma olarak elbette ki bilerek ortaya atıldı. 6 gün ortada gözükmemesinin ana nedeni ise, Rusya’nın da kesin olarak taraf olduğu gizli pazarlıklarda Yanukoviç’in pozisyonunun belirsizliğini korumasıdır.

YARIN: Rusya’nın hesapları ve Ukrayna’yı bekleyen olası senaryolar

ÖNCEKİ HABER

Kaba saba olmak istemeyene mektup

SONRAKİ HABER

TGS Genel Sekreteri Kuleli ve Gazeteci Cömert\'e saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa