Kast bataklığından çıkmak için yanyana gelen kadınların örgütü; “GULABİ GANG”

Berfin ADICAN

Hindistan... Birçoğumuz Bollywood filmlerinde özgürce dans eden kadınlarla tanıyoruz bu ülkeyi. Ne yazıkki gerçeğin böyle olmadığını toplu tecavüz vakalarıyla öğrendik... Ama Hintli kadınlar elbette sadece dans etmiyor. Dünyanın her yerinde olduğu gibi orada da kadına yönelik şiddete, tacize ve tecavüze karşı çıkan kadın örgütleri mevcut. İşte bu örgütlerden biri de Pembe çete anlamına gelen “Gulabi Gang” kadın örgütü. Pembe giyen kadınlar örgütü 2006 yılında eşinden defalarca şiddet ve tecavüze maruz kalan ve hikayesini yine bu sayfalarda okuduğunuz Phoolan Devi tarafından kuruldu. Parlak giysiler içindeki bu kadınlar ataerkil kültürü, katı kast bölünmelerini, aile içi şiddeti, çocuk işçiliğini ve başlık parasını yaratıcı çözümlerle protesto ettiler. Hindistan’da kadınların sıklıkla kullandığı renkler olan pembe veya sarı kıyafetler giydiler ve ellerinde bambudan yapılmış sopalar ile Kuzey Hindistan'da yaşayan tüm kadınları teker teker ziyaret ettiler. Bir çete oldukları söyleniyor pek çok yerde, ama onlar kendilerine “Biz adalet için kurulmuş bir çeteyiz” diyorlar.

ŞİDDETE, RÜŞVETE YETER DEMEK İÇİN!
Kapı kapı dolaşmaların elbette bir karşılığı oluyor. Şiddete karşı “Yeter!” diyen tüm kadınlar Devi'nin etrafında birleşiyor ve “Gulabi Gang” kadın örgütünü kuruyorlar.Çocuk evliliklerine ve kadının adeta 2. sınıf vatandaş olarak görülmesine karşı çıkıyorlar ve ilginç eylemlilikleriyle Hindistan'ın gündemine oturmayı başarıyorlar. 2010 yılında Kim Longinotto’nun “Pink Saris” filmine konu oluyor, 2012 yılında da örgütleriyle aynı ismi taşıyan film “Gulabi Gang”a adlarını yazıyorlar.. Hindistan'da yaşayan kadınların sorunlarını böylece gözler önüne seriyorlar. Aynı zamanda Hindistan'ın siyasi meselelerine dikkat çekip, bir elektrik kurumunu basıyorlar. Neden mi? Rüşvet alımına son verilmesini istedikleri için. Rüşvet,yolsuzluk.. Bütün bunlar dünyanın pek çok yerinde yaşanabiliyor demek ki ve kadınlar aynı şekilde mücadele ediyor.

BIRAKILAN TEK YOL “ŞİDDET”
Özellikle son dönemde sıklıkla toplu tecavüz haberleri aldığımız Hindistan’da tecavüze dur demek için, ülkede en kalabalık nüfusa sahip Delhi'de, binlerce kadınla dans ediyorlar sonra. Tecavüzcülerin cezalandırılması için, kadınlar için yaşanabilir bir Hindistan için.. Kadınlara şiddet uygulayan erkekler için farklı yöntemleri de var tabi. Ev ev gezip kadınların sorunlarını dinleyen Pembe çete üyeleri, şiddete uğrayan kadınların eşleriyle birkaç kez konuşuyor. Eğer hala devam ediyorsa, bambu sopalarıyla  erkekleri dövüyorlar.Parlak giysili kadınlar, Hindistan Times Gazetesi'ne verdikleri demeçte; “Tecavüzcülerin idam edilmesine karşıyız,bizce hadım edilmeliler. Ayrıca alınlarına ben bir tecavüzcüyüm diye kazınmalı. Biz şiddeti asla savunmuyoruz, ama Hindistan'da tek yol bu.” sözleri ile erkeklere gereken mesajı veriyorlar.

KAST BATAKLIĞINDAN ÇIKMAK İÇİN BİRARADALAR
“Gulabi Gang” üyeleri, başlık parasına ve erken yaşta evliliklere da karşı çıkıyor. Aşkın parayla satılamayacağını savunan üyeler, açtıkları kurslarla da kadınları bilinçlendiriyor. Birçok kadına ilham olmuş ve yaşadıkları bataklıktan çıkmasını sağlamış bu örgüt zaten bunun için yanyana olduğunu söylüyor. Kast sisteminin kadın için bel büken bir sistem olduğunu bilen “Gulabi Gang” üyelerinin, her türlü sömürüye karşı duruşları da dimdik. Adalet için yanyana olan bu kadınlar hala, yoksulluk sınırı altındakilere tahıl dağılımının düzgün yapılmasını sağlıyor. Nüfus kağıdı olmadığı için yaşını ispatlayamayan yaşlı dullara maaş ödemesi yapılmasını sağlıyor. Kadın ve çocukların tacizden korunmasını sağlıyor. Hint kadınlarına farklı bir bakış açısıyla hayata bakmayı öğreten örgüt,hepimizin hayatında kapanmamış yaralara  dokunuyor. Kadınların filmlerdeki gibi bir hayat yaşamadığını gözler önüne seren Gulabi Gang, tüm kadınlara gösterdiği şey; yaratıcılığı ve örgütlenmenin gücünü de gösteriyor...