Turnuva yapılır da lig konuşulmaz mı?
Nakış işçilerinin başlattığı futbol turnuvası sürüyor. İlk defa canlı izlediğim müsabakalar gerçekten de çetin geçiyor. Turnuvada halı saha kuralları geçerli. C&Y ve Örsim takım oyuncuları ile maçlarının ardından sohbete başlıyoruz.
Eren YURT
Masum BAŞ
İstanbul
Nakış işçilerinin başlattığı futbol turnuvası sürüyor. İlk defa canlı izlediğim müsabakalar gerçekten de çetin geçiyor. Turnuvada halı saha kuralları geçerli. C&Y ve Örsim takım oyuncuları ile maçlarının ardından sohbete başlıyoruz. Sohbetimizi herhangi bir maçın olmamasını fırsat bilerek sahada, orta yuvarlağın içinde yapıyoruz. Yorgun olmalarına rağmen sohbet talebimizi geri çevirmiyorlar. C&Y ve Örsim nakışlarının bir özelliği var. Nakış işçilerinin mücadelesinin en başından beri içindeler. Onlarla ülke futbolunun gündemine dair konuşuyoruz.
Hakem hatalarıyla başlıyoruz söze. Malum ligde her takım dert yanıyor bu sorundan. Maçla ilgili televizyonlarda yorum yapanların bir pozisyonu defalarca kez izledikten sonra ancak yorum yapabildiklerini, buna rağmen hakemlerden her pozisyonu görmesini beklediklerini vurguluyorlar. Fenerbahçe forması giyen Adem, Fenerbahçe aleyhine hakem hatalarının yoğun olduğunu, bunun nedeninin de puan farkının erkenden açıldığı taktirde lige olan ilginin azalması ve yayıncı kuruluşun gelirlerinin düşmesi olduğunu söylüyor. Turnuvada da yapılıyor hatalar, maçın sıcaklığı içinde hakemlere yönelik tepkiler de oluyor. Ama herkes birbirini tanıdığı için itirazlar da yerinde son buluyor.
YALNIZCA SONUÇLA İLGİLENİLİYOR
Galatasaray ile Beşiktaş arasında oynanan maçta Semih Kaya'nın, hakemin lehlerine verdiği out kararına itiraz edip topun kendisinden çıktığını söylemesini de konuşuyoruz. Semih Kaya'nın yaptıklarının normal olduğu ortak kanaat. Saha içinde yalnızca sonuçla ilgilenildiği için bu durumun anormal karşılandığı görüşündeler.
Şike tartışmalarına da giriyoruz. Ortak görüş şikenin olduğu yönünde fakat yalnızca Fenerbahçe'nin yargılanıyor oluşunu doğru bulmuyorlar. Şampiyonlar Ligi'ne katılamazken ligde hiçbir şey olmamış gibi oynaması da tuhaf karşılanıyor. Bu da esas sıkıntının Futbol Federasyonu'ndan kaynaklandığı sonucunu çıkarıyor. Tüm tartışmalara rağmen şimdiye kadar büyük oranda sezonun en iyi oynayan takımının şampiyon olduğunda hemfikirler.
İşçiler futbolda oldukça başarılı. Aralarında lisans sahibi olanların olup olmadığını soruyoruz. Yalnızca birkaçı lisans sahibiymiş. Necmettin söze giriyor. Futbolla çok ilgiliymiş fakat ailesi futbolu anlamsız buluyormuş. Kimi takımlardan teklif almış ama zamanla hevesini de kaybettiğinden profesyonel futbolu bırakmış. Şu an işsiz olan Erdoğan iş aradığını ilan ederek başlıyor söze. Babası hem oku hem de çalış dediği için futbolu bırakmak zorunda kalmış o da. Yabancı oyuncu sınırlamasını sormadan olmazdı. Buna dair farklı düşünceler var. Sınırlama olmasın diyenler İspanya'yı örnek veriyor. Turnuvada oynayan siyahi oyunculardan bahsediyoruz. Onlar da marangozda çalışıyor, Fildişi Sahili'nden gelmişler. Bir nevi transfer etmiş onları oynatan takımlar.
AMATÖR RUH BOZULMASIN
Oynadıkları sahaları ücret karşılığı tutuyorlar. Sponsorluk için birkaç yere başvurmuşlar ama geri dönüş yapan olmamış. Belediyeye gitmemişler destek için, bizim hatırlatmamızdan sonra mutlaka gideceğiz diyorlar. Çoğu takım giydikleri formaları kendileri yaptırmış, Bir ikisinin masraflarını ise patronları karşılamış.
Başka sektörlerde çalışan işçilerin turnuvaya katılımını tartışıyorlar. Birkaç farklı fikir çıkıyor ortaya. İşyerlerinde bu konuyu tartışmaya devam edecekler ve işyeri temsilcileri aracılığıyla görüşlerini iletecekler, yapacakları 3. turnuvayı bu çerçevede ele alacaklar. İşçilerin esas kaygıları lisanslı oyuncuların turnuvaya katılıp amatörlüğü bozmaları ve olayın yenme yenilme noktasına sıkışması…