İşçi sınıfının genç neferi: İmran Aydın
İmran, kendisinin ve sınıfının yaşamını değiştirmek isteyen bir genç işçiydi. Bu sistemin pimini yalnızca sınıfının çekebileceğinin farkındaydı. Kitaplar okudu, arkadaşlarıyla tartışmalar yaptı, bir işçi önderi olmayı başardı
Berfin ADICAN
Manisa
Birçoğumuz yakın çevremizden, ailemizden ‘hayat adil değil’ sözünü duymuşuzdur. Yeni yeni anlamaya başlıyoruz bu cümleyi...
Kimi babalar çocuklarının cesedini sırtında taşırken, kimi babalar ‘paraları sıfırla’ demekten utanmıyor. Kimi çocuklar eve ekmek getirebilmek için 10 yaşından itibaren inşaatlarda çalışmaya başlıyor, kimi çocuklar da adalar, gemicikler alıyor...
Denildiği gibi hayatın adil olmadığını en iyi bilen kişilerdendi İmran. O da bir işçiydi. Küçük yaşlarda mobilyacılar sitesinde çalışmaya başladı. Birçok çocuğun hayatı gibi İmran’ın hayatı da atölyelerdeki makinelerle sınırlıydı. Hangi çocuk bunu hak eder ki? Üstelik dışarıda arkadaşlarıyla eğlenmek varken!
İmran, kendisinin ve sınıfının yaşamını değiştirmek isteyen bir genç işçiydi. Bu sistemin pimini yalnızca sınıfının çekebileceğinin farkındaydı. Kitaplar okudu, arkadaşlarıyla tartışmalar yaptı, bir işçi önderi olmayı başardı...
BİRÇOK İŞÇİ HAYKIRIYOR...
Ve İmran Aydın 1991’de sorgusuz sualsiz, ansızın gözaltına alındı. Birçok gençlik önderi gibi ağır işkenceler gördü ve gözaltında katledildi.
İmran’ı katleden ‘kahramanlar’, işçi sınıfının iktidar kavgasını yok edebileceklerini sandı. Peki bu ‘kahramanlar’ İmran Aydın’ı öldürebildi mi? Tabi ki hayır!
İmran yoldaş meslek liselerindeki staj sömürüsüne karşı ayakta, 300 gündür sendikalaşma mücadelesi veren Manisa Standart Profil işçilerinin yanında, fabrikayı işgal eden, greve çıkan Greif işçilerinin sloganlarında...
Daha sayamadığımız birçok işçi mücadelesinde haykırıyor yoldaş ‘iş, ekmek, özgürlük’ diye.
İmran Aydın. Çelik yürekli işçi sınıfının en genç neferi, ağıtın değil, isyanın adı artık. İmran yoldaşı en iyi şu dizelerle anlayabiliriz belki.
...
Ki onlar ölümü aşabilendir
Sevdası kavgayı ve onuruyla
Dağ taş derya gök içinde...
