Barış ve özgürlüğün rengi…
Amed, yine heyecanla uyandı Newroz’a…Sabahın erken saatlerinden itibaren kadın, yaşlı, genç, çocuk on binler bir renk cümbüşü halinde akmaya başladı Newroz Meydanı’na.
Yusuf KARATAŞ
Diyarbakır
Amed, yine heyecanla uyandı Newroz’a…Sabahın erken saatlerinden itibaren kadın, yaşlı, genç, çocuk on binler bir renk cümbüşü halinde akmaya başladı Newroz Meydanı’na. Meydanın girişi adeta bir panayır gibi. Dört bir tarafa o meşhur Diyarbakır ciğerinin kokusu yayılıyor. Alanın her yanında Öcalan’a Özgürlük kampanyası için açılan stantlarda imzalar toplanıyor. Hoparlörlerden çocuk korosunun sesi yükseliyor; aşitî, aşitî, aşitî, aşitî û azadî…Şarkıyla birlikte sanki bütün alan barış ve özgürlük rengine bürünüyor…
Meydanda Öcalan fotoğraflarıyla süslenmiş “Ya müzakere, ya savaş” pankartları dikkat çekiyor. Ama kimsenin savaş sözcüğünü ağzına almak istemediği bir ortamda bu pankartlar daha çok AKP’nin müzakereleri başlatma yönünde adım atmamasından duyulan rahatsızlığın ifadesi olarak duruyor. Çünkü alanı dolduran yüz binler Öcalan’ın mesajını dört gözle beklese de kimse bu mesajda sürecin sona erdirilmesini beklemiyor. Herkes, Öcalan’ın “çözüm süreci”ni sonuna kadar götürmek istediğini önceki açıklamalarından biliyor. Önce Osman Baydemir çıkıyor sahneye ve adeta seçim sonuçları ilan ederek Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığını Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’ya devrediyor. “Baharımızı kışa çevirtmeyeceğiz” diyor Baydemir. Ardından DTK Eş Başkanı Ahmet Türk konuşuyor. KCK Eş Başkanı Cemil Bayık’ın görüntülü Newroz mesajını büyük bir sessizlik ve dikkatle dinliyor herkes. Bayık, geçen bir sene içinde AKP’nin demokratik siyasetle çözümü istemediğini gösterdiğini söylüyor. Yaşanan krizden halklar lehine bir çözümün ancak alternatif demokratik bir program ve mücadele ile mümkün olabileceğini vurguluyor.
Sonra Öcalan’ın mesajı, sırasıyla Kürtçe ve Türkçe olarak Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder tarafından okunuyor. Bütün ara yol ve geçici biçimlerin artık miadını doldurduğunu söyleyen Öcalan, beklendiği gibi mesajında kalıcı barış için sürecin yasal bir çerçeveye kavuşturulmasının kaçınılmaz bir hale geldiğini ifade ediyordu. Öcalan, barışın Rojava ve bütün Bölge’de demokratik anayasal çözümlerden geçtiğinin altını çiziyor ve seslendiği milyonlara “Oyunları boşa çıkaracak güç sizlersiniz” diyordu. Öcalan’la Bayık’ın mesajları yan yana konduğunda, ilk bakışta iki mesaj arasında bir mesafe olduğu görülse de aslında bu mesajlar sürecin iki farklı yönüne dikkat çekiyordu. Öcalan, demokratik barışçıl çözüm için devletle görüşmeleri sonuna kadar zorlayacağını, Bayık ise çözüme ayak direyen AKP’nin oyalama girişimlerine karşı mücadeleyi sürdüreceklerini söylüyordu.
Ve Rojava, bu yılda Newroz meydanındaki coşku ve umudun rengiydi. Cizirê Kantonu Özerk Yönetimi Başkanı Ekrem Hiso ve PYD Eş Genel Başkanı Asya Abdullah yaptıkları konuşmalarda Rojava’da kantonlarda ilan edilen özerk yönetimlerin bütün Ortadoğu halklarına örnek olduğunu söylediler…
2013 Newrozu’na Öcalan’ın demokratik siyasetin yolunu açan mesajı damgasını vurmuştu. Bu yıl, adı demokratikleşme ile özdeşleşmiş bir sorun olan Kürt sorununu çözmek bir yana, her geçen gün baskı ve yasaklara daha fazla sarılan AKP’ye karşı halkın, “Çözüm iradesi biziz” dediği bir Newroz oldu. Ve Newroz alanını barış ve özgürlük rengine bürüyen yüz binler, alandan ayrılırken savaşın kavurduğu bu coğrafyanın dört bir tarafına bir nehir gibi akarak barış ve kardeşliği yeşertmek için yola çıktılar…