Belediye çalışanları nasıl bir belediye istiyor?

Birkan BULUT
Ankara

Yerel seçimlere az bir zaman kala yasaklar, tapeler, mitinglerdeki vaatler havada uçuşuyor. Peki, bu yıl her zamankinden daha fazla genel seçim havasında süren seçimler hakkında belediye çalışanları ne düşünüyor? Taşeronlaştırma politikalarıyla her seçimde işinden olma kaygısı taşıyan belediye çalışanları iş güvencesi istiyor.

Belediye emekçilerinin örgütlendiği Tüm Bel-Sen, 30 Mart yerel seçimlerine ilişkin bir broşür hazırladı. “Özgür, Demokratik ve Katılımcı Yerel Yönetimler” başlığıyla yayınlanan broşürde, demok-rasinin sandıktan ibaret olmadığı belirtilerek belediye meclislerinden sokak meclislerine kadar katılımcı bir yerel yönetimin oluşturulması gerektiği vurgulandı.

BELEDİYELER TAŞERONLAŞTIRMADA İLK SIRADA

10 yıllık uygulanan politikalarla kadrolu işçi sayısının giderek azaldığı belirtilen raporda, özellikle son 5 yılda kadrolu işçi sayısının yüzde 35 düştüğü aktarıldı. Taşeronlaştırmanın giderek yaygınlaştığı ifade edilen broşürde, kamu hizmetlerinin taşeronlaştırılmasında belediyelerin yüzde 42’lik bir oranla ilk sırada olduğu vurgulandı. Yerel yönetimlerde 160 bin taşeron işçinin çalıştığı kaydedilirken, yerel yönetimlerin verdiği kamusal hizmetin niteliğini bozan taşeron uygulamasına bir an önce son verilmesi çağrısında bulunuldu.

DEMOKRASİ SEÇİMDEN İBARET DEĞİLDİR

Yerel yönetimlerin seçimle oluşmasının bu kurumlara demokratik bir nitelik kazandırmaya yetmediği ifade edilen broşürde, seçmenlerin seçtiği temsilciyle etkileşim içinde olmasını sağlayacak karar mekanizmalarının kurulması gerektiğini kaydedildi. Mevcut belediye meclisleri göz önüne alındığında bu meclislerin toplumun bütün kesimlerini temsil edemediğine dikkat çekilen raporda, “Ülkemizde bir mahalle sakini kendi mahallesi ile ilgili olarak alınan kararı ancak uygulama aşamasında öğrenebilmektedir. Önceden öğrenmek ya da karşı çıkmak konusunda elbette serbesttir ama karar mekanizmalarında yoktur” denildi.

BELEDİYE ÇALIŞANLARININ TALEPLERİ

Broşürde  yaklaşık bir hafta sonra görev başına gelecek olan yerel yönetimlere ilişkin şu talepler ifade edildi:

* Yerel hizmetlerin sunumunda özelleştirme ve taşeronlaştırılmaya son verilmeli,
* Üretimden tüketime bütün süreçler adil, eşit ve demokratik olarak işlemeli,
* Yerel yönetimler birer şirket olarak değil, halka hizmet veren kurumlar olarak görülmeli,
* Başta bütçe olmak üzere bütün plan ve uygulamalar hakkında sokak, mahalle ve kent meclislerine şeffaf bir şekilde hesap verilmeli,
* Ulaşım, temiz su, alt yapı, ısınma, çöp vb. hizmetlerin halka doğrudan sürekli ve nitelikli ulaştırılması birinci görev sayılmalı.