Madenci kentinde seçimin nabzını tuttuk

Uygar ELMAS
Berfin ADICAN
Manisa

Manisa’nın Soma ilçesi kömür madenleri ve linyit işletmesi ile bilinen bir yerleşim yeri. Kamu ve özel maden ocaklarında binlerce işçi çalışıyor ancak 17 bin maden işçisinin sadece 1300’ü kamu işçisi. İlçeyi iki dönemdir AKP’li belediye yönetiyor. Soma’nın değişik kesimlerinden seçimlere ilişkin görüş aldık.  İzzet Şen Emekli Madenci, belediyelerde ranta dikkat çekerek, “Bir caddede birine 3 kat diğerine 9 kat verilmediği, rantın paylaşılmadığı, yetimin hakkının yenmediği bir belediye istiyoruz” diyor.  İrfan Çakmak maden işçisi ama bu ara işsiz. Önceden çalıştığı maden şirketi nedeniyle 1200 işçinin mağdur olduğunu söylüyor, “Paralarımızı seçimden önce ödeyeceklerini söylediler 4 ay oldu ödemediler. Şu anda benim gibi bir sürü insan mağdur” diyor. Seçimler ile ilgili ise yol çalışmalarını eleştiriyor: “Seçimlere 3 gün kala yol yapmış, şimdiye kadar neden bir şey yapmamış, nerdeymiş belediye başkanı? İnsanların çektiği eziyete yazık, haftada yol kazıyorlar karşıdan karşıya geçmek için herkes sek sek oynar vaziyette oluyor.”  

BAŞKANIN KAPISINA GİTTİK AMA SONUÇ ALAMADIK
Aysel Karabağ, belediye başkanının sadece Soma merkeze hizmet götürdüğünü ama mahallelerde pek çalışma yürütmediğini ifade ediyor. Oturduğu mahallenin maden ocaklarına yakın olduğunu söyleyen Karabağ belediye ile ilişkisini aktarıyor: “Maden bütün evleri mahvetti, sürekli başkanın kapısına gittik hiçbir sonuç alamadık. 50 sefer ben onun makamına gittim, başvuru yaptım, evimin altında duvar yıkılıyor gelin yapın dedim yapan yok. Soma’nın merkezinde sürekli yolları söküp bir şeyler yapıyorlar ama gelip bir de o mahalleyi görsünler, orada bir şeyler yapsınlar.”  Orçun Uslu, engelli çocukların gittiği bir okulda müzik öğretmenliği yapıyor. “Bizim öğrencilerimiz zihinsel engelli öğrenciler, benim tek isteğim biraz daha o çocuklara özen gösterilmesi ve o çocukların ihtiyaçlarına biraz daha değer verilmesi. Ama genel olarak konuştuğumuz tüm adaylara söylüyorum bunu, biraz daha özgürlük istiyorum” diyor Uslu. Şeyda Direk ise Soma Sağlık Sosyal Eğitim Vakfında Proje Koordinatörü olarak çalışıyor. Adaylardan beklentisinin “Düzgün projelerle Soma’ya yatırım yapmaları” olarak özetliyor ve ekliyor: “Kaymakamlıkta şu anda projeler için bir çalışma yürütülüyor ama yeni gelecek adayın da yerel yönetim olarak buna destek vermesi önemli.”  Süleyman Kahraman öğrenci. O da Soma’da gençlerin gidebileceği hiçbir yerin olmamasından şikayetçi. Belediyenin gençlik merkezi benzeri yerler açmasını istiyor.   

‘İNSANA YÖNELİK TEK PROJE YOK’
Ali Sürül, Eğitim Sen Soma Baş Temsilcisi. “Soma, kirli bir kent; havası, suyu, sokakları kirli. Sorunları çok, eğitim alanında sorunları olduğu gibi diğer alanlarda da sorunları çok” diyen Sürül, “katılımcı belediyecilik” talep ettiklerini belirtiyor. Sürül de zihinsel engelli çocukların için açılan okulda çalışıyor: “Derme-çatma bir bina, sınıflar iç içe, erkek ve kız öğrenciler aynı tuvaleti kullanıyor. Belediyeyle yapılan görüşmeler sonucunda bir yer tahsis edildi ama o yerin iç donanımının yapılması uzun sürdü. 2-3 yıldan beri oradayım herhangi bir gelişme sağlandı. Soma genelinde 200’e yakın engelli çocuğun olduğunu biliyoruz. Bir an önce bu sorunun çözülmesini istiyoruz: Soma ülkenin ekonomisine katma değer olarak en çok payı veren ve en çok üretimi yapan ilçelerden birisi. Buna rağmen ürettiklerinin milyonda biri bile yatırım olarak geri dönmüyor. Baktığımızda adayların şu anki belediye başkanının elinde projeler var ama bunlar hiçbir zaman insanlara yönelik projeler değil. Projelerde insanlar ön planda olmalı, rant ön planda olmamalı. Buradaki belediyecilik anlayışı daha çok ranta dayalı bir belediyecilik anlayışıdır.”

‘TAŞERON İŞÇİLİĞE SON VERECEĞİZ’
HDP Soma Belediye Başkan Adayı Cengiz Öz söze belediyecilik anlayışı ile başlıyor: “Etraf toz duman, insanlar çamaşırlarını bile asamıyor. Yıllardır bu böyle devam ediyor, belediyeler bugüne kadar hiçbir çözüm bulmadı, bulmak için çaba harcamadı. Biz, rantçı bir belediyecilik değil hakçı bir belediyeciliği ön plana alarak mahalle meclisleri oluşturarak kendi sorunlarını yerinde tespit edilip o yörenin sorunları en iyi şekilde orada yaşayan halkın bildiğinin bilincinde olarak bu meclisler vasıtasıyla belediye meclislerine taşınıp bu sorunlara çözüm için elimizden geleni yapacağız.”  Madencilerinin çoğunu oluşturan özel sektörde çalışan maden işçilerin sorunlarına da değinen Öz, taşeron işçiliğe karşı özel olarak  mücadele ettiklerini söylüyor: “Taşeron işçiliğini elimizden geldiği kadar ortadan kaldırıp tamamen devletin güdümünde çalışması gibi belediyede de taşeronu kaldırıp kadrolu belediye işçisi olarak çalışmayı sağmak istiyoruz. İnsanlar, kendilerinde güven göremedikleri için hep başkalarından bekleyerek seçim yapıyorlar. Biz esas gücün halkta olduğunu, ezilen kesimde olduğunu eğer birlikte örgütlenirsek bir şeyler yapma şansımız olduğunu düşünüyoruz. Bu bir süreçtir, ilk defa seçimlere giriyoruz HDP olarak ve çok olumlu tepkiler alıyoruz.”