03 Nisan 2014 06:00

İtirazlarda yargıya görev düşüyor

2014 yerel seçimleri bitti. Ancak seçimin öncesi ve sonrası, partilerin sonuçlara güvenmeyerek itiraz etmesi, insanların seçime güvensizliği nedeniyle sokağa çıkması seçimleri daha da tartışılır hale getirdi.

İtirazlarda yargıya görev düşüyor
Paylaş

Tuba GÜNGÖR
İstanbul


2014 yerel seçimleri bitti. Ancak seçimin öncesi ve sonrası, partilerin sonuçlara güvenmeyerek itiraz etmesi, insanların seçime güvensizliği nedeniyle sokağa çıkması seçimleri daha da tartışılır hale getirdi. Seçimin öncesini ve sonrasını ise Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ve Avukat Filiz Kerestecioğlu gazetemize değerlendirdi. “Toplumun bu kadar kafasında soru işareti varsa, bu kadar itiraz varsa” diyen Elçi, “Buna bir an önce Hükümet ve yargı açıklık getirmelidir” dedi. İtirazlarda, seçimlerle birlikte asıl seçimlerden öncesine bakmak gerektiğine dikkat çeken Kerestecioğlu, hiç de özgür olunmayan bir ortamda seçime gidildiğini söyledi.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi seçimlerin adil, demokratik, dürüst bir şekilde yapılması gerektiğini söyledi. Seçimlerin sadece propagandadan ibaret olmadığını belirten Elçi, sandıklar kurulmadan önce, sandıklar kurulurken ve oy işlemlerinin sayımının da dürüstçe yapılması gerektiğini vurguladı. Yargı denetiminin ancak işlerse objektif olabileceğine dikkat çeken Elçi, seçimlerde sandık işlemlerinde, oy verme ve sayımında şikayetler olduğunu belirtti. CHP, BDP’nin ciddi itirazlarda bulunduklarını hatırlayan Elçi, AKP’nin bile bazı yerlerde itirazlarda bulunduğunu söyledi.

YARGIYA VE HÜKÜMETE GÖREV DÜŞÜYOR

Bunların olmaması için iki şeyin yapılması gerektiğini ifade eden Elçi onları ise şöyle sıraladı: “Birinci olarak yargıya düşen görev var. Yargı, seçimi denetlemekle sorumlu. Kimsenin kafasında itirazlara yer bırakmayacak derecede objektif ve adil olmalıdır. İtirazları da yine buna göre değerlendirmelidir. İkinci olarak da hükümetin sorumluluğu vardır. Bir partiye dayanan bir iktidar bile olsa toplumun bu kadar kafasında soru işareti varsa, bu kadar itiraz varsa buna bir an önce hükümet ve yargı açıklık getirmelidir.”

MEŞRUİYET İNANCI KAYBEDİLDİ

Kuşkuların bu kadar çok olmasının çok tehlikeli olduğunu söyleyen Elçi, halkın meşruiyet inancını kaybettiğini ve hükümetin meşruiyeti bakımından bunun önemli olduğunu söyledi. Hükümetin bu önlemleri önceden alması gerektiğine dikkat çeken Elçi, seçim sayım işlemlerine ilişkin de kayda değer şikayetler ve itirazlar olduğunu söyledi. Vatandaşların ve seçmenlerin kafasında kuşkular olduğunu belirten Elçi “Hükümet açısından kötü bir sınavdır” dedi.

ÖZGÜR OLMAYAN BİR ORTAMDA SEÇİME GİDİLDİ

Bu ortamı değerlendirmek için öncelikli olarak seçimlerden öncesine bakılması gerektiğini belirten Avukat Filiz Kerestecioğlu şöyle konuştu: “Seçeneklerin yeterince tartışılmadığı, şeffaflıktan uzak, medyanın baskılandığı, sosyal medyanın yasaklandığı, hiç de özgür olmayan bir ortamda seçimlere gidildi. Seçim öncesinde ortaya çıkan tapelerle, yapılan yolsuzlukları ve ülkenin neredeyse savaşa gittiğini görerek seçime gittik. Hiçbir şey şeffaf değil. Bu nedenle insanlar güvensiz. Devlet yapısına güvenilmiyor. ‘Demokrasi sandıktır. Sandıkta hesap soracağız’ deniliyordu. Ancak insanlar artık seçim sonuçlarına da güvenmiyor. Bu kadar çok itirazın ve tepkinin olmasının sebebi bu. Ben hayatımda ülkenin her yerinde itirazların bu kadar yoğun olduğu bir seçim daha görmedim. En doğal demokratik haklarını kullanmanın huzurunu yaşamıyor insanlar.”

HÜKÜMET GİTTİKÇE SALDIRGANLAŞIYOR

İtirazsız seçilse dahi, her iktidarın kendisini seçmeyen insanlara da demokratik bir şekilde yaklaşması gerektiğini söyleyen Kerestecioğlu, “Ancak bu hükümet böyle bir şey yapmıyor. Aksine saldırganlaşıyor” dedi. Başbakanın balkon konuşmasında da saldırgan bir dil gördüklerini belirten Kerestecioğlu şöyle devam etti: “Örneğin ‘Suriye ile savaş halindeyiz’ dedi. Bundan sonra da bunun gibi farklı oyunlar, farklı stratejiler geliştirebilir. Politika zaten hiçbir zaman tamamen kirlenmemiş değildi. Ancak şu anda hepten kirlendi. Sürekli ‘Bunun arkasında ne var’ diye bakıyoruz! Ülkenin savaşa sürüklenmesinden korkuyorum. Her şeyden önce buna tüm gücümüzle karşı çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.”

BAŞBAKAN OTORİTER BİR ÇİZGİDE GİDİYOR

Diğer seçimlere de fazla bir zamanın kalmadığını anımsatan Kerestecioğlu, “Başbakan daha da yetkileri arttırılmış bir başkan olmayı ve başkanlık sistemini istiyor” diye konuştu. Daha fazla demokrasi ve yerelden yönetimin olması gereken bir çağda tek elde merkezileşmiş bir yapıyı çok sakıncalı bulduğunu vurgulayan Kerestecioğlu, “Başbakan gerçekten otoriter bir çizgide gidiyor. Bu noktada Türkiye solunun daha güçlü bir karşılık verebilmek için daha fazla dayanışma ve yenilenmeye ihtiyacı var” diyerek sola çağrıda bulundu.

ÖNCEKİ HABER

Hırsızlığı balkon değil yargı temizler

SONRAKİ HABER

Ceylanpınar\'da halk değil devlet seçti!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa