9 Nisan 2014 17:46

Adile DOĞAN
Biliyorsunuz kürtaj yasağı, dayatılan fiili bir uygulama olarak yeniden biz kadınların gündemine girdi. SGK kapsamından çıkarıldı, geri alındı derken neticede yüksek risk taşıyan bir müdahale sınıfına sokulan kürtaj hekimlerin kolay kolay başvurmayacağı bir uygulama haline getirildi. Anlayacağımız, kürtaj fiili bir yasak durumunda. Dolayısıyla yeniden alevlenen kürtaj yasağı tartışması, işçisinden ev kadınına toplumun her kesiminden kadınları yakından ilgilendiriyor. Esenyalı Kadın Derneği’nde bir araya geldiğimiz kadın arkadaşlarla bu fiili yasak hakkında ne düşündüklerini, endişelerini konuştuk... Kürtaj yasağının sonuçlarının ne kadar ağır olacağını şimdiden gören kadınlar ekonomik nedenleri de göz önünde bulundurarak uygulamanın derhal kaldırılmasını istiyor.

KÜRTAJ HAKKI ELİMİZDEN ALINAMAZ

Yasemin 32 yaşında ve yaklaşık 5 yıldır evli, çalışmıyor. “Uzun bir iş arama sürecinden sonra uygun bir iş bulamadığım için aramaktan vazgeçtim. Eşim çalışıyor. Ekonomik sebeplerden ve gelecek kaygısı yüzünden çocuk sahibi olmayı bir süre ertelemek zorunda kaldık” diyor. Kürtaj yasası ile ilgili değişikliklere fazla şaşırmamış. Nedenini açıklıyor: “Hükümet zaten bunun sinyallerini vermişti. 30 seneye yakın bir süredir kamu hastanelerinde sosyal güvence kapsamında 10 haftaya kadar ücretsiz uygulanan 'kürtaj', hiç yasal dayanak olmaksızın önce sona erdirildi, hemen sonra da hekimlerin kolay kolay uygulayamayacağı bir kapsama sokuldu. Bu yasayı değiştiren erkek egemen yapının, isteğim dışında hamile kaldığımda bu çocuğun bakımını ve geleceğini nasıl sağlayacağımın da cevabını bana vermesi gerekiyor. Kürtaj haktır, bu hakkımızın elimizden alınmasına, anne ve kadın ölümlerinin önüne geçmek için kadın örgütleri ile birlikte bu uygulamaya karşı çıkmamız gerektiğine inanıyorum.”

ÖLÜMLER GERÇEKLEŞMEDEN
26 yaşındaki Gökçe ise üniversite eğitimine açıköğretimden devam ediyor. “Yeni evliyim, daha 6 ay oldu. Bir ay öncesine kadar özel bir şirkette çalışıyordum. Ulaşım sorunu ve artan zorunlu mesailer yüzünden işten ayrılmak zorunda kaldım.” Çocuk hakkındaki düşüncesini sorduğumuzda gülümseyerek daha genç olduğunu biraz daha hayatını yaşamak istediğini söylüyor. O da kürtaj yasasına karşı. Bu yasanın birçok anne ve kadın ölümüne sebep olacağını düşünüyor. “İsteği dışında hamile kalan (tecavüz mağduru) kadınlar ne yapacak peki?​” diye soruyor.”Asgari ücretle geçinmek zorunda olan ve çocuk sahibi olan bir aileyi düşündüğümüzde, kadının istemediği gebeliğini sona erdirmesi olanaksız hale getirildi. Bu kadınlar merdiven altı dediğimiz kliniklerde ya da eğitimsiz kişilerce gerçekleştirilecek olan işlemler sonucunda ya ölümle ya da sakat kalma riski ile karşılaşacak. Ölümler gerçekleşmeden bu uygulamanın geri çekilmesi gerek” diyor.

BİR DAHA KESİNLİKLE…
Üç çocuk annesi Deryan Selvi ise asgari ücretle yaşarken bu yasağın felaket anlamına geldiğini düşünüyor. “Yaklaşık iki yıldır tekstilde çalışıyorum. 35 yaşındayım çok zor geçiniyoruz, eşim de ben de asgari ücretle çalışıyoruz ve ne evimizin, ne de çocuklarımız masraflarını karşılayamıyoruz. Yani üç çocuğa zor bakıyoruz, bir daha hamile kalsam kesinlikle dünyaya getiremem. Çünkü bakamayız, bize kürtajı yasaklayanlar önce doğurup ta bakamadığımız çocuklara baksınlar ondan sonra ne yapacaklarsa yapsınlar. Bu kadar kadınların hayatlarına burnunu sokacaklarına asgari ücreti yükseltsinler de var olan çocuklarımıza bakabilelim. Benim çocuklarım doğru dürüst çarşıya pazara çıkamazlar, çünkü istediklerini alamayacağımı bilirler. Bunu bir anne için ne demek olduğunu yasak getirenler bilemezler. Bazen üçüncü çocuğum keşke olmasaydı keşke önlem alsaydım diyorum. Çünkü bakamıyorum, isteklerini doğru dürüst yerine getiremiyorum, içim eziliyor.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et