9 Nisan 2014 19:11

Fatoş ARGIN / Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği yönetim kurulu üyesi

Yüzüne uzun uzun baktığım kadın dudaklarını sıktı, yanakları kızardı, gözlerini kaçırdı ama tutamadı gözündeki gözyaşları. Etrafına baktı onu izleyen birileri var mı diye. Sustu, ellerini sıktı... Bütün bunları yaşayan 50 yaşındaki bir anne. Derdini anlatmak istiyor ama gözyaşları izin vermiyordu. Kendine kızıyordu ağladığı için. Anlatmaya çalıştığı ise üç çocuğunun işsizliğiydi.
Sonunda Sultan anne “üç çocuğum işsiz. Onlara bakınca ben utanıyorum, üzülüyorum. Ama onları da suçlamıyorum, onlar okullarını okudular, yokluk içinde büyüdüler. Birbirlerinin elbiselerini giydiler, ayakkabılarını giydiler, kitaplarını okudular, defterlerini tekrar tekrar silip yeni bir defter gibi kullandılar. Beni hiç utandırmadılar. Gel gör ki güzel günler beklerken üç yavrum da işsiz. Evden çıkmıyorlar…”
Sultan anneyle, Dersim Yenigün Kadın Derneği’nin mahallelerde yürüttüğü Devrimci Güç Birliği adaylarını kadınlarla buluşturma toplantılarında tanıştık. Utanıp sıkılarak anlatırken sorunlarını bizlere, “sizlerden iş istemiyorum, diyelim benim çocuklarıma iş buldunuz… peki diğer işsizler?​” diyordu. Buna benzer onlarca öykü var Dersimli kadınların hayatlarında. İnsan düşünmeden edemiyor; bir tarafta çocuklarına kutu kutu milyonları çalan başbakan ve yaverlerinin pişkinliği, öte tarafta evlatlarının işsizliğini bizimle paylaşan kadının gözyaşlarındaki mahcubiyet.
NE ZAMAN Kİ KADINLAR DİNLENİR…
Seçim sürecinde Dersimli kadınlar yerel yönetimlerde nasıl bir belediye istediklerinden tutun da barış, demokrasi ve işsizlik sorununa kadar birçok sorunu tartıştı. Saçlarının beyazlığı, ne çileler çektiğini anlatıyordu Çiçek annenin. Çiçek anne “ne zaman ki belediye yönetimleri kadınları ve gençleri dinler ve onların dediklerini yaparsa işte o zaman halk kazanır” derken aslında yerel yönetimlerin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini söylüyordu. “Çünkü kadınlar belediyenin yaptığı ve yapamadığı her şeyden etkileniyor. Çocuklar için park, engellilerimiz için projeler çevremizin düzeni, hijyeni hepsi bizi etkiliyor. Kadınların kendini ifade edeceği alanlar yaratılmalı. Ben istediğim zaman belediyeyi eleştirebilmeliyim, belediye beni dinlemeli, bugün burada yapılan toplantıları belediyeyi kazandıktan sonra da yapalım. Biz de konuşalım, bize dair kararlarda biz de olalım” diyordu.
58 yaşındaki Kumru Anne, 10 yıldır Dersim belediyesinde yönetimde olan Güç Birliği’ne yapılan eleştirilere kızıyor sinirleniyor. Yanına yaklaşarak soruyorum Kumru anneye neden bu kadar öfkelendiğini. “Benim bir kızım dağda gerilla ve o orda barış için mücadele ederken insanlar böyle eleştirmemeli. Tabi ki eksiklileri var belediyemizin, olacak da ama en azından yolsuzluk yok, imkanları olunca yapıyorlar da... Benim kızım da halkı için iyi şeyler olsun diye gitti. Hepimiz sahip çıkalım Devrimci Güç Birliği’ne o zaman güçlü oluruz ve barış gelir. Benim de kızım belki evine gelir” derken gözlerindeki öfke yerini hüzne bırakıyor.
Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği yaptığı onlarca kadın toplantısı ile kapı kapı gezerek yüzlerce kadınla bir araya gelip nasıl bir belediye istediklerini tartıştı. Yerel yönetimlerin kadınlar için ne kadar önemli olduğu bir kez daha bu toplantılarda öne çıktı. Kadınların konuşmaya ihtiyacı olduğu aşikar; ama daha çok yetkili merciler tarafından dinlenmeye ihtiyaçları var. “Yine gelin” talepleri; yaptığımız toplantıların bir seçim vaadinin ötesine geçmeyeceği endişesi; seçimden sonra unutulma korkusu…
DEĞİŞTİRECEK GÜCÜMÜZ, CESARETİMİZ VAR
Geçin, Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği olarak yaptığımız kadın toplantılarını; Dersim Devrimci Güç Birliği’nin yaptığı mahalle toplantılarının bile çok büyük bir çoğunluğunu kadınlar oluşturuyordu. Mahallelerde yaptığımız Berkin Elvan yürüyüşlerinde hep kadınlar öndeydi; çarşı merkezinde yaptığımız eylemlere taşımakta zorluk çektiğimiz kadınlar kendi mahallerinde yürüyüşün en önünde yer aldılar. Bunun nedenlerinin çok yönlü ve tartışmaya açık olduğu kesin. Ama bir gerçek var ki o da kadınların yerinin net olduğu. Artık daha fazlası düşüyor bize. Bu kadınlar bizim aynamız. Ne yapacağımızı görmek için dönüp sokağa bakmamız, bir araya gelmek için de bir sözümüz yeterli!
Dersim’de Devrimci Güç Birliği seçimleri büyük bir farkla kazandı. Artık geçmişe dair birikimlerimizi alarak ama eksikliklerimizi görerek kadınlara, gençlere ve halka dair halkçı şeffaf, demokratik belediye anlayışı hayata geçirilmeli. Halk meclisleri kurarak kadınları yerel yönetimlerde etkin hale getirmeli, söz sahibi olmasına fırsat tanımalı. Kadınların değiştirecek gücü ve cesareti var. Bunu seçimde gördük, gösterdik. Daha fazlasını niye görmeyelim? Dersim’de halkçı demokratik belediyecilik anlayışının, halk meclislerinin kurulmasının ve işlemesinin takipçisi, öznesi ve güvencesi olarak kadınlar daha fazlasını niye göstermesin?

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et