Sırat Köprüsü’nden her gün geçiyorlar!
Kemal ÖZER
Dersim
Dersim merkeze 6 kilometre mesafede bulunan Sinan Köyü’nde yaşayanlar, boşaltılan köylerine yıllar sonra döndükten sonra kendi imkanlarıyla bir köprü yaptı. Fırtınadan zarar gören tahtadan asma köprü, şimdi köylüler için adeta Sırat Köprüsü oldu. Devletin kalekol yapımı için seferber olurken, köylüler için bir yol ve köprüyü çok görmesine tepki gösteren köylülerin, yetkililere yaptığı başvurular da yanıtsız kaldı.
Pülümür Çayı kenarında bulunan Sinan Köyü’nde yaşayanların ulaşım için kendi imkanlarıyla yaptıkları tahtadan asma köprü üç gün önce meydana gelen şiddetli rüzgar nedeniyle yan yattı, tahtalarının büyük bölümü de koptu. Köprüden bu halde geçmek büyük bir tehlikeyi göze almayı gerektiriyor. 3 hanenin bulunduğu köydeki 5 öğrenci köprünün zarar görmesinin ardından Dersim merkezdeki okullarına gidemez oldu.
YOL ÇAMUR DERYASI
Köye ulaşımı sağlayan başka bir yol mevcut ancak yolun stabilizesi olmadığı için çamurda yürümek mümkün değil. Yolların yapılması için ilgililere dilekçeyle başvuran köylülerin bu talebine bugüne kadar cevap verilmedi. Köyün hemen yanı başında bulunan kum ocaklarıyla yolun kısa sürede stabilizesi mümkünken bu da yapılmamış. Köylüler tehlikeyi göze alarak hasar gören köprüden geçiyor.
ÖĞRENCİLER YOL YA DA KÖPRÜ İSTİYOR
Köyde yaşayan öğrenciler, köprüden geçmenin kendileri için çok tehlikeli olduğunu belirterek, “Ya köprümüzü ya da yolları yapsınlar” diyor. Öğrencilerin aileleri de oldukça kaygılı. Cemile Güler isimli köylü, sağlam olduğu zamanda da çocukların köprüden çaya düşme riski bulunduğunu belirterek, “Köprüyü kendi imkanlarımızla yaptık. Köprü ve yol yapımı için dilekçe verdik. Ancak olumlu bir yanıt alamadık” diyor.
KALEKOLA VAR YOL VE KÖPRÜYE YOK!
Sinan Köyü’nün hakim tepesinde geçen yıl başlanan ve kısa sürede bitirilen kalekol için devletin seferber olunduğunu dile getiren köylüler, yıllardır köprü ve yol için ise hiçbir çaba harcanmamasına tepkili. 45 yıl önce bu köye yerleştiklerini söyleyen Abdullah Güler, “O zamanlar elektriğimiz dahi yoktu. 1990’da köyümüz güvenlik gerekçesiyle boşaltıldı. Göç ettik. Sonra geri dönerek kendi imkanlarımızla köprü yaptık. Maalesef yaptığımız köprü de zarar gördü” dedi. Özel İdareye başvurduklarını ve en azından köprü için malzeme yardımı yapılmasını istediklerini belirten Hüler, “Çocuklarımız bu köprüden ciddi risk altında okula gidip geliyor. İki kilometrelik bir yolumuz vardı, geçen sene yapıldı ancak çamurdan yürünmüyor. Bunların devletin imkansızlığından dolayı olduğuna inanmıyoruz. Tepemizde trilyonluk karakol yapıldı üstelik de bizim ziyaretgahımıza. Adeta üvey evlat muamelesi görüyoruz. Biz de insanız, insanca yaşamak istiyoruz. Bu coğrafyada savaş şartlarında yeterince sıkıntı çektik zaten” şeklinde konuştu. Köyün yanı başında kum ocakları bulunduğunu istenirse yolun iki günde yapılabileceğini söyleyen Güler, sorunun yetkililerin ilgisizliğinden kaynaklandığını belirtti.
‘İLKEL KOŞULLARDA YAŞIYORUZ’
“En büyük problemimiz ulaşım” diyen Sinan Güler isimli köylü de “İl Özel İdaresi’ne başvuruda bulunduk. Gelip bakacağız dediler ancak hiçbir gelişme olmadı. Sıkıntılarımız sadece köprüyle de sınırlı değil. Hâlâ ilkel şartlarda yaşıyoruz. Yedi yıldır buradayım, içeriye hortumla su alıyoruz. Çağdaş yaşamın bu olmaması lazım” şeklinde konuştu.
Evrensel'i Takip Et