17 Nisan 2014 06:00

Bebeklerimle hapse girmeme 1 ay kaldı

Sattığı kitapların PKK’lilere gittiği iddiasıyla yargılanan Mülkiye Kılınç, hapse girmesine 1 ay kala gazetemize mektup yolladı. Kılınç mektubunda içinde bulunduğu durumun vahametine dikkat çekerek son kez uyardı: “Birkaç kitap sattım, ikiz bebeklerimle hapse gidiyorum, haberiniz olsun!”

Bebeklerimle hapse girmeme 1 ay kaldı
Paylaş

Sattığı kitapların PKK’lilere gittiği iddiasıyla yargılanan Mülkiye Kılınç, hapse girmesine 1 ay kala gazetemize mektup yolladı. Kılınç mektubunda içinde bulunduğu durumun vahametine dikkat çekerek son kez uyardı: “Birkaç kitap sattım, ikiz bebeklerimle hapse gidiyorum, haberiniz olsun!”

‘BİRKAÇ KİTAP SATTIM HAYATIM DEĞİŞTİ’

“Nobelli yazarımız Orhan Pamuk’un Yeni Hayat kitabı ‘Bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti’ diye başlar. Bu güzel cümlenin bir gün sesimi duyurmamda yardımcı olacağını hiç düşünmemiştim. Ben birkaç kitap sattım ve bütün hayatım değişti” diyen Kılınç sözlerini şu şekilde devam etti: “Bir müşteri (Erhan adında) Mezopotamya Kültür Merkezi’ne (MKM) gelip benden birkaç kitap aldı. İstediği kitaplardan bir kısmı ise tükenmişti. Bana telefon numarasını bırakıp gitti, tamamlayınca haber vereyim diye. Öyle de yaptım, geldi kitapları aldı, parasını ödeyip gitti.

Erhan’ın, gözaltında hangi koşullarda ifade verdiğini bilmiyorum, özetle kitapları dağa (PKK’ye) götüreceğini, benim de bu durumu bilerek kendisine kitap verdiğimi söylemiş.
4 günlük gözaltı ve nikahıma gidemeyişimi Kürt olunca normal ‘kazalardan’ sayıp davayı pek ciddiye almadım. Sonunda beraat edeceğimden emindim, altı üstü birkaç kitap satmıştım, hepsi legal ve tanınmış yazarların kitaplarıyıdı: Elif Şafak’ın, Nazım Hikmet’in, Michel Foucault’nun, Şükrü Erbaş’ın ve Ahmet Telli’nin”

YARGITAY JET HIZIYLA ONAYLADI

Ancak yargı üye üyelerinin gayet ciddi olduğunu belirten Kılınç “Erhan, mahkemede kitapların dağa gideceğinden benim haberdar olmadığımı söylese de mahkeme, savcının hakkımda istediği illegal örgüte ‘yardım yataklık’ suçu işlediğime kanaat getirdi. Ben saf saf Yargıtay bozar nasılsa derken o da jet hızıyla onaylamaz mı!” dedi.

‘ÇOCUKLARIM DÖRT DUVAR ARASINDA EMEKLEMESİN’

Mülkiye Kılınç mektubunda şu ifadeleri kullandı: “Tüm bunları niye mi yazıyorum? Birkaç kitap sattığım için iki bebeğimle cezaevine gitmek istemiyorum. Bebeklerimin dört duvar arasında emeklemelerini istemiyorum. Ama daha da önemlisi o duvarlar arasında ilk adımlarını atacak olan Lorin ve Özgür’ün büyüdüklerinde öfkeli olmalarını istemiyorum. Dedelerinin ve annelerinin sabrının onlara geçeceğinden o kadar emin değilim çünkü. Ben onlara ‘suçumu’ açıklayabilirim. Ama onlar 2014 Türkiye’sinde kendilerine bunları yaşatan bir devleti, onun adalet sistemini ve buna göz yumanları ne kadar anlayışla karşılar doğrusu hiç emin değilim. Birkaç kitap sattım 19 Mayıs’ta 6 aylık olacak bebeklerimle cezaevine gideceğim, haberiniz olsun istedim.”

‘SÜTÜMÜN KESİLMESİNİN NEDENİ ENDİŞELERİMDİ’

“Bu arada, gözaltına alındığım kasım ile Yargıtayın cezamı onayladığı kasım arasında geçen iki yıl zarfında hayatımda önemli değişiklikler olmuştu. Gözaltında olduğum için gidemediğim nikahım 6 ay kadar sonra kıyıldı, bir süre sonra da hamile kaldım. Yine bir kasım günü, 19 Kasım 2013’te ikizlerimi doğurmak için ameliyathaneye alındığımda Yargıtay kararının üstünden sadece birkaç gün geçmişti. Hangi duygularla doğum yaptığım gibi detaylara girmeyeceğim, ama sütümün birkaç gün içinde kesilmesinin nedeni endişelerimdi, ondan eminim.”(İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Farkındalık ağacı

SONRAKİ HABER

İşçinin boğazından sağlığa kaynak!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa