Ukrayna'da ırkçı grup sendika binasını yaktı: 39 ölü

Ukrayna'nın Odessa kentinde Kiev hükümeti yanlısı, ırkçı Sağ Sektör grubu üyeleri sendika binasını ateşe verdi. 39 kişi yaşamını yitirdi. 40 kişi yaralandı. Kentte Cuma gününün toplam bilançosu 42 ölü oldu. 22'si polis 200 kişi de yaralandı. İçişleri Bakanlığı 25 kişinin durumunun kritik olduğunu aktardı. Gün boyu yaşanan çatışmalarda toplam 130 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.

SENDİKA BİNASI ATEŞE VERİLDİ

İddiaya göre gün içerisinde kentte hakimiyeti elinde bulunduran hükümet karşıtları ile ırkçı Sağ Sektör grubu üyeleri karşı karşıya geldi. 200 Sağ Sektör militanı kentte hükümet karşıtlarının kurduğu çadırların bulunduğu kampa saldırdı. Saldırı sonrası hükümet karşıtları sendika binasına sığındı. Giriş kapısının önünde büyük bir ateş yakan saldırganlar, binanın üst katlarına da molotofkokteyli attı.

İçeride kalanların binanın bazı katlarındaki camlara çıktığı ve atlamaya hazırlandığı görülürken, görgü tanıkları camlardan atlayarak kurtulanların aşağıda bekleyen ırkçı güruh tarafından dövüldüğünü ifade etti.

POLİS İZLEDİ

Bina yanında bekleyen çevik kuvvet ekiplerinin ise "silahsız" olmaları gerekçesiyle katliamı engellemek için hiçbir şey yapamadıklarını söyledikleri kaydedildi.

Polis tarafından yapılan açıklamada, ateşe verilen binada mahsur kalan 39 kişinin öldüğü bildirildi. Ölümlerin bazıları yanma bazılarıysa aşırı duman sebebiyle boğulma nedeniyle gerçekleşti. Camdan atlamak zorunda kalanlar da yaşamını yitirenler arasındaydı. 31 kişinin cesedi bina içerisinde, 8'i ise bina dışında bulundu.

OLAYDAN SAĞ KURTULAN ALBU'NUN AĞZINDAN YAŞANANLAR

Binadan kaçmayı başaranların ırkçı Sağ Sektör grubu üyelerince dövüldüğü belirtildi. Bölge Meclis vekili ve Belediye Başkan Adayı Aleksey Albu, RT.com'a yaptığı açıklamada yaşananları şöyle anlattı: "Sağ Sektör militanları Harkov'dan Odessa'ya geldi. Önce şehir merkezine saldırdılar daha sonra Kiev hükümeti karşıtlarının kampına doğru ilerlediler. Yaklaşık 200 kişiyle saldırdılar ve molotofkokteylleri vardı. Kampta bulunan insanlar daha sonra sendika binasına sığındı. Grup, binayı sardı ve içeriye stun bombası ve gözyaşartıcı gaz attılar. Kendimizi koruyabildiğimiz kadar korumaya çalıştık. En sonunda 2.kattan aşağı atladık. Irkçı grubun üyeleri bizi sopalar ve zincirlerle dövdü."

RUSYA'DAN SERT TEPKİ

Rusya Devlet Başlanlığı Sözcüsü Dmitry Peskov olaylar üzerine yaptığı açıklamada, "Olayları provoke eden Kiev ve Batılı sponsorları dökülen kandan birebir sorumludur" dedi.

KRAMATORSK'TA 10 ÖLÜ 30 YARALI

Öte yandan Ukrayna ordusu Rus yanlılarının hakimiyetindeki doğu kenti Kramatorsk'a da saldırdı. Yerel Savunma Birliklerinin lideri tarafından RT.com'a yapılan açıklamada 10 kişinin öldürüldüğü, 30 kişinin de yaralandığı açıklandı.

Ukrayna İçişleri Bakanı Arsen Avakov, dün başlayan operasyonun bugün devam edeceğini duyurdu. Operasyon sonrası Kramatorsk'un yeniden merkezi hükümetin kontrolüne geçtiği belirtildi.

SLAVYANSK'TA 10 KİŞİ IRKÇILAR TARAFINDAN VURULDU

Hükümet karşıtlarının kontrolündeki Slavyansk'a da operasyon düzenleyen Kiev yönetimine ait ordu birliklerinin açtığı ateş sonucu 3 milis ve 2 sivil vatandaş öldü. Yerel milis güçlerin fırlattığı füze ile 2 helikopter düşerken, 2 pilot öldü ve 7 asker yaralandı.

Slavyansk'ta hükümet karşıtlarının oluşturduğu gayriresmi yerel yönetimin başkanı Vyaçeslav Ponomarev Andreevka köyünde ırkçı Sağ Sektör militanlarının geçişine insan zinciri oluşturarak izin vermeyen halkın üzerine ateş açılması sonucu 10 kişinin öldüğünü 40 kişinin yaralandığını duyurdu.

AGİT GÖZLEMCİLERİ BIRAKILDI

Slavyansk'ta Rusya yanlıları tarafından alıkonulan AGİT gözlemcileri koşulsuz olarak serbest bırakıldı. Gözlemciler; Vladimir Lukin ile belediye başkanı Vyaçeslav Ponomarev görüşmesi akabinde özgürlüklerine kavuştu. Görgü tanıkları AGİT gözlemcilerin durumunu; "Yorgun fakat mutlu" şeklinde değerlendirdi.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise rehinelerin serbest bırakılması için Ukrayna'nın uluslararası kamuoyunda etkili bir çalışma yürüttüğü bildirildi. Açıklamada, Moskova'dan gelen talimat üzerine, AGİT temsilcilerinin serbest bırakılmasının, ayrılıkçıların Rusya'ya bağlı olduklarının bir kanıtı olduğuna dikkat çekildi.

8 kişilik AGİT heyetinde Almanya'dan 4, İsveç, Polonya, Danimarka ve Çek Cumhuriyeti'nde ise birer kişi bulunuyordu.

BM GÜVENLİK KONSEYİ ACİL OLARAK TOPLANDI

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Rusya'nın isteği üzerine, Ukrayna'da meydana gelen gelişmeleri görüşmek üzere acil olarak toplandı.

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un, Politik İşlerden Sorumlu Yardımcısı Jeffray Feltman'ın açılış konuşmasını yaptığı BMGK toplantısında, Ukrayna'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Oleksandr Pavlichenko, "Ukrayna'nın önceliği 25 Mayıs'ta yapılacak adil ve özgür seçimlerdir. Rusya'nın bize yönelik suçlamalarını kesinlikle reddediyoruz. Uluslararası toplumun tüm çağrılarına karşın, Rusya barış için bir adım bile atmış değil" dedi.

"Silahlı Rus sabotajcı grupların bu gece Ukrayna sınırından sızmaya çalıştığını", "Ukrayna ordusunun sabotajcıları durdurduğunu" söyleyen Oleksandr Pavlichenko, "Rusya'ya yasadışı silahlı militanlara desteğini durdurma çağrımızı yineliyoruz. Ülkemizim bağımsızlık ve egemenlik haklarına karşı Rus desteğinin durmasını istiyoruz" diye konuştu.

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power da konuşmasında Rusya'yı eleştirdi. Power, "Önemli olan buradan nereye gideceğimiz. Rus meslektaşıma şunu sormak istiyorum: Rusya kamuoyu önünde, Rus ayrılıkçıların kamu binalarından çıkması için açıklama yapacak mı? Bu konuda çalışacak mı" diye konuştu. Ukrayna krizinin çözülmesi için önlerinde altın gibi bir fırsat olduğunu savunan Power, "25 Mayıs'ta Ukrayna halkının seslerinin duyan, herkesi temsil eden, evrensel geçerliliği, olan bir başkanlık seçimi yapılacak. Bu altın gibi bir fırsat. Ama Rusya bu seçimleri desteklemeye, bizle, uluslararası toplumla birlikte çalışmaya yanaşmıyor" dedi.

Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vitaly Churkin ise, "Sanırım toplantıyı burada bitirmek yerinde olacak. Her delegenin görüş bildirmesi yerine, hep birlikte askeri kullanımı da dahil olmak üzere, tüm şiddete hızlı durdurmak için çalışmak gerek" diye konuştu.

MEDVEDED: KİEV'İN KADERİ ÜZÜCÜ OLACAK

Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, Kiev’de suç kararı alan yönetimin kendi halkına karşı başlattığı savaştan sorumlu olacağı uyarısında bulundu.

Facebook’tan gelişmeleri değerlendiren Medvedev, “Ukrayna’nın güneydoğu bölgesinde Kiev yönetiminin güç kullanması suçlu çaresizliklerinin belirtisidir. Cenevre anlaşması çerçevesinde diyalog başlatmak, tarafları müzakere masasına oturtmak yerine, ‘cezalandırma’ operasyonu seçti.” eleştirisinde bulundu.

Operasyon sırasında paraşüt indirme birlikleri ve helikopterlerin kullanıldığı, insanların öldüğü ve kanın akıtıldığını kaydeden Medvedev, “Kendi halkına karşı savaş başlatanlar, Kiev’de suç kararları alanlar sorumlu” ifadelerini kullandı.

Ukrayna’nın başkentinde iktidarı elinde tutanları kendine gelmeye ve kendi vatandaşlarını öldürmekten vazgeçmeye çağıran Medvedev, “Aksi takdirde ülkenin kaderi çok üzücü olacak” uyarısı yaptı.

OBAMA VE MERKEL'DEN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ UYARISI

ABD Başkanı Barack Obama ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. Öncelik olarak Ukrayna meselesi ve Rusya’ya yaptırımların ele alındığı görüşme sonrası iki lider, Beyaz Saray Gül Bahçesi’nde basın mensuplarının karşısına geçti. Obama ve Merkel, Rusya’ya yönelik ek yaptırımlara hazır olduklarını dile getirdi; ancak bu yaptırımların hangi sektörleri hedef alacağına dair bilgi vermedi.

İlk sözü alan Barack Obama, Kuzey ve Doğu Ukrayna’da yaşananları derin kaygı ile takip ettiklerini dile getirdi. ABD ve AB’nin, Rusya’ya yönelik yaptırım konusunda ‘olağanüstü bir ittifak’ halinde olduğunu vurguladı. Rusya ekonomisinin son yaptırımlar ile daha fazla yara aldığına dikkat çeken Obama, geniş çaplı sektörel yaptırımların gelebileceği mesajını verdi. Obama, “Rusya liderleri, Ukrayna'yı istikrarsızlaştırmayı ve bu ay yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini engelleme çabalarını sürdürürse, daha büyük bedele mal olacak ilave yaptırımlar dahil, ek adımlar için hızlı bir şekilde geçeceğimizin farklında olmalıdır” şeklinde konuştu.

Angela Merkel de, Obama gibi 25 Mayıs’ı işaret etti. Yeni yaptırımlar için hazır olduklarını dile getiren Merkel, “25 Mayıs o kadar uzak bir tarih değil. Durumun daha istikrarlı hale gelmesi mümkün olmazsa ilave yaptırımlar kaçınılmaz olur.” dedi.

İki lider, ABD-AB arasında devam eden serbest ticaret müzakerelerine de değindi. En kısa sürede sonuca ulaştırılması konusunda fikir birliğine varıldığını vurguladı. Merkel, “Bu çok önemli bir konu. Müzakereleri hızlı bir şekilde sonuca ulaştırmak bizim için çok önemli olacaktır.” ifadelerini kullandı. (DIŞ HABERLER)