Yasaları harekete geçirecek tek güç biziz
Ben Esenyalı’da oturan, vermiş olduğu emekler karşılığında aldığı maaşla geçimini sağlayan tüm kadınlar gibi ayakta durma mücadelesi veren genç bir kadınım. Yaklaşık 4,5 senedir Esenyalı’da oturuyorum...
Merhaba Ekmek ve Gül okurları;
Ben Esenyalı’da oturan, vermiş olduğu emekler karşılığında aldığı maaşla geçimini sağlayan tüm kadınlar gibi ayakta durma mücadelesi veren genç bir kadınım. Yaklaşık 4,5 senedir Esenyalı’da oturuyorum. Mahallemde kadına yönelik hiçbir sosyal imkânın olmaması beni rahatsız ediyordu. Eminim ki benim gibi diğer kadınlar da bu durumdan rahatsızlık duyuyorlardır. Bir gün iş çıkışı evime geldiğimde annemin evde olmayışı sonucunda kendisini aradığımda aldığım cevap karşısında, benim henüz keşfetmediğim bir Kadın Dayanışma Derneği’nin varlığının bana verdiği heyecan çok farklıydı. O dernekte benim de olmam gerektiğine inanarak ben de katıldım. Çünkü ben de bir kadınım ve yaşanan sıkıntılar ortak sıkıntılarımız. Böyle bir atılımın yapılmasına çok sevinmiştim çünkü Esenyalı’da biz kadınların sohbet eşliğinde oturup konuşabileceğimiz bir yer yoktu. Aslında bir yerde oturmanın ötesinde bir şey. Kadınların yan yana gelme kültürlerinin geliştiği birbirlerine güvendiği ve birlikte Hareket ettiği yer.
Her ilde ve her semtte olduğu gibi Esenyalı’da da şiddet gören kadınlarımız var. Elbette ki bunun en yakın örneği Gönül Çalışkan kardeşimiz. Bizim mahallemizde yaşanan bir şiddet örneği. Boşandığı eşi tarafından üzerine benzin dökülerek yakıldı. Çoğumuz Gönül Çalışkan’ı tanımıyoruz ama birçok yerde yan yana gelmişizdir, çünkü aynı mahalledeyiz.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği olarak Gönül kardeşimize yakından sahip çıkıp onun için bir yürüyüş düzenledik. Aslında bu sadece Gönül Çalışkan’la kalmayıp tüm ezilen şiddet gören kadınlarımız için yapılan bir eylemdi. Kadına yönelik şiddete karşı sokağa çıkışımız bir ilkti. Buna rağmen mahallemizde gayet iyi olumlu destek aldık. Peki bu kadına yönelik şiddeti bitirdi mi ya da bitirecek mi? Elbette sokağa çıkmamız önemli, ama maalesef ki Türkiye’de günde 5 kadın sokak ortasında öldürülüyor. Ben genç bir kadın olarak bundan çok tedirginim. Erkeklerin namlusunun ucundayız. Neden? Çünkü yasalar kadınları koruyamıyor, koruyacak şekilde uygulanmıyor.
Özellikle bizimki gibi emekçilerin yaşadığı, yoksulluğun tükenmediği mahallelerde kadınlar erkek şiddetine daha yoğun bir biçimde uğruyor. Buna birçok neden sayabiliriz. Ama asıl temelinde yatan tek gerçek yasaların kadınlar için yetersiz olmasıdır, işlememesidir. Kadınların mücadele ettiği tek şey dayak değil, dayakla sonlanmıyor. Kadınlar olarak birçok şeyle mücadele ediyoruz. Bunların çoğunu ‘’tecavüz” ve “taciz‘’olarak sınıflandırıyoruz. Bizler için en önemlisi kadınlığımızın hayvani bir biçimde elimizden alınması ve tüm bunlar olurken adalete başvurduğumuzda aldığımız cevapların tatmin edici olmaması.
Yasaları harekete geçirecek tek güç biz kadınların var olduğunu göstererek birlikteliği yaratmak. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğimiz bu anlamda çok değer kazanıyor. Dernek çatısı altında kadına yönelik şiddete karşı mücadele edeceğiz. Bir bütün olup artık kadınlar tek değil, bizi baskıyla susturamayacak, engelleyemeyeceksiniz dememiz gerekiyor. Bunu da en güzel şekilde kendi taleplerimiz doğrultusunda yapabiliriz.
Menekşe AÇIKALIN
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği üyesi