11 Mayıs 2014 07:00

Halil İMREK
Gürbüz ŞAHİN
Hatay

Geçen yılın 11 Mayısı, günlerden cumartesiydi. Reyhanlı’da ardı ardına iki patlama yaşandı. Saldırıda 52 kişi öldü, 220 kişi yaralandı. Bombalı araçlarla düzenlenen saldırı, Türkiye tarihinin en kanlı terör eylemi olarak kayıtlara geçti.

Reyhanlılılar günlük güneşlik bir güne uyanmışlardı. Onlar için 11 Mayıs Cumartesi diğer günler gibi olağan bir şekilde akıp gidiyordu. Herkes kendince bir koşuşturma içindeydi. Günlük koşuşturmaları, tatlı telaşları patlamayla sarsıldı, hayat durdu, şehir cehenneme döndü. İşte o gün Reyhanlı’nın en işlek iki caddesinde bulunan belediye binası ve PTT binası önünde 600 metre ve beşer dakika arayla 13.45 sularında araç yüklü bombalar patlatıldı. Yaşlı-genç, çocuk-bebek, kadın-erkek ayrımı yapmadı patlayan bombalar…

Reyhanlı’yı, onunla birlikte onlarca yaşamı çekip aldı… Babasız, annesiz kalan çocuklar… Çocuklarını toprağa veren anne ve babalar… Artık Reyhanlılılar için 11 Mayıs, bombaların patladığı gün… O gün hep acıyla hatırlanacak. 11 Mayıs’ta Reyhanlılılar,  bombaları patlatanlar ve bu bombaların patlatılmasının zeminini hazırlayanları hep lanetleyecek.

PATLAMAYI AKP POLİTİKASI HAZIRLADI

Türkiye’nin Suriye’ye dönük müdahalede aktif rol alması, muhalif militanlara kucak açması; Suriye’deki çatışmaları Türkiye’ye taşımıştı. Bunun en ağır ve acı faturası Türkiye-Suriye sınırındaki Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 52 kişinin yaşamına mal olan patlama oldu. Patlama anında olay yerine ilk giden gazetecilerden olmuştuk. İnsanın kanını donduran görüntülerle karşılaşmıştık. Yüzü gözü kan ve toz içinde olan aileler…Yaralı çocuklar, şok yaşayan anneler..

GELİYORUM DİYEN PATLAMA

Bir yıl önce yaşanan Reyhanlı patlaması öncesi Hatay’ın sınır köylerinde yaşayanlar Reyhanlılılar,  “Savaş her geçen gün bizi de içine alıyor. Huzurumuz kalmadı. Can ve mal güvenliğimiz yok. Yeter artık bu karmaşa, bu savaş hali son bulsun” diyorlardı. Reyhanlı patlaması öncesi 11 Şubat 2013 Cilvegözü Sınır Kapısı’nda patlama yaşanmıştı. Sınır kapısında dakikada bir geçen ambulanslar, pikapla dahi taşınan yaralılar ve mülteci kampları; adeta Hatay sınırında bir savaş görüntüsü yaratıyordu. Reyhanlı patlaması perşembenin gelişi çarşambadan belli dedirtiyordu!

Reyhanlı davası özel yetkili mahkemede görülmek üzere Adana’da açılmıştı. Özel yetkili mahkemelerin kapatılma kararı ile dava Hatay’a gönderilmişti. Ancak davaya sayılı günler kala yetkisizlik kararı ile dava yeninden Adana mahkemelerine gönderildi. Patlamada hayatını kaybedenlerden biri olan Oğulcan Tuna’nın ailesinin avukatı Hatice Can, davanın olayın yıl dönümünde yeniden Adana’ya gönderilmesinin hukuki bir dayanağı olmadığını söyledi. Can, özel yetkili mahkemelere ilişkin yasanın çok açık olduğunu, yasada olayın gerçekleştiği ilde davanın görülmesine karar verilmesi gerektiğinin açıkça belirtildiğine vurgu yaptı. Can, davanın Adana’da görülmesine itiraz edeceklerini de aktardı.

'AKP PARA DAĞITARAK TEPKİLERİ AZALTTI'

Patlamanın yaşandığı tarihten önce ilçede sınır ticaretinin canlı olduğunu hatırlatan Eğitim Sen Reyhanlı Temsilcilik Başkanı Yunus Dolgun, ilçede kurulan kamplarla birlikte ilçedeki durumun değiştiğini belirti. Dolgun patlamanın ardından hükümetin tutumunu da şöyle anlattı: “Patlamanın hemen ardından olağanüstü bir hızla dağıtılan paralar, hasar tespit komisyonlarının kontrolsüz yazılan raporları, beyana göre dağıtılan paralar. Suriyeli sayısı geçen yıla göre katlandı. Militanlar Reyhanlı’da pervasızca dolaşıyor.”

20 KİŞİ TUTUKLANDI AMA

Saldırgan haftalar önce 23 Nisanda MİT, Suriye’nin Rakka kentinde 3 otomobile bomba yüklendiğini ve şüphelilerin Türkiye’ye saldırı planladığını, bombacıların Antep, Hatay ve Urfa’da üç ayrı sınır kapısını kullanabileceğini söylemiş. Basında yer alan bir habere göre, ilçe genelindeki 73 MOBESE kamerasının tamamı saldırıdan birkaç gün önce arızalandı ve kayıt yapmadı. Saldırıyla ilgili hepsinin Türkiye vatandaşı olduğu gözaltına alınan 32 şüpheliden 20’si tutuklandı. Tutuklananların Nasır Eskiocak liderliğinde Esad rejimi yanlısı Suriye gizli servisi el Muhaberat bağlantılı bir silahlı grup olduğu iddia ediliyor. Soruşturmanın 1 numaralı zanlısı olarak lanse edilen Eskiocak, emniyetteki ifadesinde saldırıyı üstlendi. Eskiocak daha sonra avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, ÖSO- el Kaide tarafından yoğun işkenceye maruz kaldığını bu grupların kendisini Türkiye’ye teslim ettiğini ve emniyette de işkence gördüğünü bundan dolayı patlamayı üstlendiğini ifade etmişti. Adana’da ele geçirilen TIR’a mühimmat yükleten kişi olarak öne çıkan el Kaide bağlantılı olduğu önü sürülen Heysem Toplanca’nın ismi Reyhanlı saldırısında geçmesine rağmen ifadesi bile alınmadı.

EMNİYET: BUNU SEN YAPMIŞ OLAMAZSIN

Türkiye tarafından yardım gördüğü öne sürülen el Kaide’ye bağlı Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) isimli örgütün patlamayı üstlendi. İŞİD’in bu açıklamasına karşın Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığı yazılı açıklamada ise İŞİD’in söz konusu saldırıları yapmadığını ileri sürerek, saldırıyı varlığı olmayan THKP/C Acilciler lideri olarak kırmızı bültenle aranan Mihraç Ural’ın talimatıyla yapıldığını demekten de geri durmadı!

BÜYÜKELÇİ İTİRAF ETTİ: EL KAİDE YAPTI

El-Monitor'da çıkan habere göre Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Türkiye Büyükelçisi Tacan İldem, yaptığı açıklama ile hükümetin ve devlet kurumlarının yaptığı açıklamaları yalanladı. Ve Reyhanlı’daki bombalı saldırıların el Kaide’nin yaptığı açıkladı.

DIŞIŞLERİ TAPELERİ...

Dışişleri’nde yapılan ve tapeleri basına yansıyan toplantıda Bakan Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler arasında geçen konuşmalarda ise Suriye’ye nasıl savaş açılabileceği dile getiriliyordu. Süleyman Şah Türbesi üzerinden Suriye savaş planı yapılırken, Feridun Sinirlioğlu, Türkiye içinde bombaların patlayabileceğini hatırlatması da dikkat çeken bir gelişmeydi.

REYHANLI VE ADANA’DA TIR

Reyhanlı’da 1 Ocakta durdurulan bir TIR’da çok sayıda silah ve mühimmat yakalandı. Ancak jandarma arama yapılmasına izin vermedi. 19 Ocakta Adana-Ceyhan otobanında jandarma tarafından durdurulan 3 TIR’da yapılan aramalarda havan, roket başlığı ve çeşitli cins ve miktarda mühimmat ele geçirilmişti.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yasak çuvala sığmıyor

Yasak çuvala sığmıyor

KAMUAR’ın hesaplamalarına göre son bir yılda meyve fiyatları yüzde 154.5, sebze fiyatları yüzde 116.5, gıda fiyatları ortalama yüzde 70 arttı. Hane halkının bir yıl sonrası için enflasyon beklentisi yüzde 59’u, işçilerinki ise yüzde 62’yi aştı. Emekçiler için bıçak kemikte! Yasak, tutuklama, işten atma tehdidi işçilerin harekete geçmesini durduramıyor.

Has Çuval 37 ülkeye ihracat yapıyor.

İstanbul Sanayi Odası nın ikinci en büyük 500 listesinde.

Has Çuval'ın iki fabrikasında 600 işçi fiili greve katıldı

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan: Dünya bir imtihan yeridir, ekonomik zorluklar gelip geçer.

Evrensel'i Takip Et