25 Mayıs 2014 09:08

Katliamın geride bıraktığı hayatlar

Neredeyse her evde en az iki maden işçisinin olduğu ve Soma’daki katliamın acı ve öfkesini belki de en can alıcı biçimde yaşayan Kınık’ta; bir madencinin kömür karası yüzü, kaygılı bakan gözlerine baktığınızda, maden işçileri için yazılmış sayılı şiir ve ağıt geliyor aklınıza...

Katliamın geride bıraktığı hayatlar
Paylaş

Duygu AYBER

Topraktan alıp, yeniden toprağa vermek
Kınık’ın Büyükoba köyünden Sidal ailesi, maden katliamında yakınlarını yitirenlerden yalnızca biri. En fazla 20 haneli bu köyde, tütün ekimiyle geçimlerini sağladıklarını söyleyen Menekşe Sidal, “Tütün ekiyoruz para yapmıyor, buğday ekiyoruz para yapmıyor. Tek geçim kaynağı maden oldu” diyor. Bahçede duran traktörü göstererek, “bunu iki aile ortak alabildik. Onunla da gün geliyor gündeliğe gidiyoruz, bazen zeytin toplamaya...”
Kızı ise, 22 yaşında ve doğduğundan beri köyden hiç çıkmamış. “Topraktan alıp, toprağa geri veriyoruz. Elimize geçenle anca karnımızı doyurabiliyoruz. Madene gitmeyelim de ne yapalım?​” diyor, hesap sorar bakışlarla...  

Soma ölü bir gecede, gecede diri bir
“Bizler maden işçisiyiz. Çalışırız yerin altında, üç vardiya yirmi dört saat... Karadır kömür ellerimiz gibi, hayatımız gibi. Göçüklerde kalırız. Birer birer değil; onar onar, yüzer yüzer ölürüz...”
Neredeyse her evde en az iki maden işçisinin olduğu ve Soma’daki katliamın acı ve öfkesini belki de en can alıcı biçimde yaşayan Kınık’ta; bir madencinin kömür karası yüzü, kaygılı bakan gözlerine baktığınızda, maden işçileri için yazılmış sayılı şiir ve ağıt geliyor aklınıza... Madenin kölece çalışma koşullarına mecbur bırakılan; kara elması çıkarırken patron tepesinde, ölüm ise yakasından hiç ayrılmayan nice madenciler...   

Ölüm de gelse bitmez oyunlar
Bilgece bir tavrı vardı hikayemin... Soluk soluğa çaldığım çukulata parası, mahalle piçlerinden. Ve uyuyası yokmuş gibi koşuşum düşlere... Sonrası acı şehrimin. Dokunsam, kömür karası kir çıkacakmış gibi içinden...
Şimdi gazete kağıdından gemiler yapmak vardı. İpi kopmuş uçurtmalar kovalamak... Ardına bile bakmadan, kendi halinde devingen deli... Ama diğer çocuklar gibi çekip gitmek gelmez ki içimden. Hem daha bitmedi ki oyunum!
Babası ölen bütün çocuklar gibi ben de ağlarım içimden. 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Yaklaşan Haziran, Gezi Parkı ve Soma

SONRAKİ HABER

Ethem Çavuş’la, Soma toplu işçi mezarlığını anlamak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa