Büyürken 77’nin Mayıs’ına
Mayıs’ın yankısını ve keskin kokusunu duyuyorum
İrem Karabatak
Ege Üniversitesi
Mayıs’ın yankısını ve keskin kokusunu duyuyorum
Elleri daha bir güçlüdür bugün işçilerin.
Yokuşlar yürüdükçe aşılacak, biliyorum
Ayak izlerimiz milyonlarca sesin yankısı olacak.
Sokakları bilelim biz, alanları, meydanları;
Doğmamışlığımda açan siyah bir güldür şimdi yetmişyedili vakitler.
Kanatmasın ama dikenleri, vakit geç midir?
Biz biliriz çünkü kan nedir, kırmızı nedir
Biliriz biz aşk nedir, kavga nedir; sevda işte odur.
Kaldırım karelerine sığdırmışız çığlıkları
Eski bir gazete sayfasından duydum, -aramızda kalmasın ama-
Acıyla kederle anılırmış kimi yokuşları bu şehrin.
Yetmişyedili vakitlerdir benim doğmamışlığım,
Bunu hep yazacağım
Bir milenyum ki geçmişiyle eskiyecek.
Babası vardır kimi evlerin, annesi ve yaşamın direnci.
Mayıs’ı fısıldarlar odalara,
Haziran’ı, umudu.
Nazım’ı hikmetinden ayırmadan
Ahmed’i arif eyleyerek büyütürler çağıldayan çocukluğu.
“Yetmişyedili vakitlerdir benim doğmamışlıgım”
Bunu hep bağıracağım.