İrem Karabatak
Ege Üniversitesi
Mayıs’ın yankısını ve keskin kokusunu duyuyorum
Elleri daha bir güçlüdür bugün işçilerin.
Yokuşlar yürüdükçe aşılacak, biliyorum
Ayak izlerimiz milyonlarca sesin yankısı olacak.
Sokakları bilelim biz, alanları, meydanları;
Doğmamışlığımda açan siyah bir güldür şimdi yetmişyedili vakitler.
Kanatmasın ama dikenleri, vakit geç midir?
Biz biliriz çünkü kan nedir, kırmızı nedir
Biliriz biz aşk nedir, kavga nedir; sevda işte odur.
Kaldırım karelerine sığdırmışız çığlıkları
Eski bir gazete sayfasından duydum, -aramızda kalmasın ama-
Acıyla kederle anılırmış kimi yokuşları bu şehrin.
Yetmişyedili vakitlerdir benim doğmamışlığım,
Bunu hep yazacağım
Bir milenyum ki geçmişiyle eskiyecek.
Babası vardır kimi evlerin, annesi ve yaşamın direnci.
Mayıs’ı fısıldarlar odalara,
Haziran’ı, umudu.
Nazım’ı hikmetinden ayırmadan
Ahmed’i arif eyleyerek büyütürler çağıldayan çocukluğu.
“Yetmişyedili vakitlerdir benim doğmamışlıgım”
Bunu hep bağıracağım.
31 Mayıs 2014 14:25
GÜNÜNYAZILARI






EVRENSEL'İNMANŞETİ

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor
Antep’te polis, mahkeme kararını tanımadı, ekmek mücadelesi veren işçilere müdahale etti. İşçi, siyasetçi, öğrenci, muhalif belediye, basın… Herkes mengenede! Cezaevinde olanların sayısı cezaevi kapasitesini 90 bin aştı. Buna rağmen hükümet daha çok insanı daha uzun süre cezaevinde tutacak yargı paketi hazırladı. Yine de tepki cezalandırılarak durdurulamıyor!
Evrensel'i Takip Et